Yakamoz’da Cengiz Aktar, MHP lideri Bahçeli’nin ve TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’ya hedef alan sözlerini, Türkiye’nin kuzey Kıbrıs’a dair olası ilhak planlarını değerlendirdi.
Aktar konuşmasında şunları kaydetti:
” Aslında çanak çömlek geçen yıl Mayıs ayında patladı çünkü orada bir koalisyon hükümeti vardı. Tufan Erhürman Cumhuriyetçi Türk Partisi başındaki siyasetçi, Başbakandı. Dört Partili bir koalisyondu bu. Kudret Özersay adlı ve devamlı takım değiştiren bir siyasetçi vardır orada. O hükümetten ayrıldı. O zaman yani Mayıs 2019’da herkes bunun ardında Ankara’nın parmağı olduğunu söyledi.”
” Fosil yakıt arama meselesi artık gidebileceği yere kadar gitti. Bundan sonra artık Türkiye’nin hakikaten güç kullanması gerekecek, yani askeri güç kullanması gerekecek. Artık Kıbrıs’la mı olur Yunanistan’la mı olur? Zaten önüne gelene saldırıyorlar biliyorsun. Şimdi dolayısıyla burada Kıbrıs’ın kuzeyinin ilhakı meselesi de bu bağlamda tekrar gündeme geliyor olabilir. Zaten Mustafa Akıncı herhalde bununla ilgili bir takım duyumlar aldı, yani bu tesadüfi olarak söylenmiş bir şey değildir”
“Dolayısıyla iş Mustafa Akıncı’nın alarm zillerinin çaldığı gibi ilhaka doğru gidiyor bence. Çünkü burada artık başka bir yol kalmadı yani bütün olduğu Birleşmiş Milletler kararları, Genel Sekreter’in çabaları; sözüm ona ha işte gene bir temsilci var Birleşmiş Milletler temsilcisi… Bir şeyler yapmaya çalışıyor ama beyhude tabi.”
“Ersin Tatar 26 Nisan’da kazanırsa artık Kıbrıs defteri ilanihaye kapanmış olur ve aynı Antakya’da Türkçesiyle Hatay’da olduğu gibi bir gönüllü ilhak olur. Türkiye’den gelmez de o talep. KKTC’den gelir “ay biz size katılmak istiyoruz” diye… Aynı Hatay’da yaptıkları gibi 1939’da. Öyle bir yere doğru gidiyor şimdi bunun önündeki yegane engel Mustafa Akıncı… Gelen bilgilere göre Mustafa Akıncı tekrar seçimi kazanabilir ama ben açıkçası ihtimal vermiyorum keşke diyorum ama ihtimal vermiyorum çünkü Artık orada adada adanın kuzeyinde Türkiyeliler çoğunlukta. Yani adada yaşayan Kıbrıslı Türklerin sayısı çok azalmış vaziyette. “
“Eğer ilhak olursa, yani Kıbrıs’ın kuzeyi Türkiye’nin bir deniz ötesi vilayeti olursa 82’nci vilayeti haline gelirse; herhalde bu yani bazılarının Ankara’da zannettiği gibi sessiz bir şekilde gerçekleşmez çünkü orası Avrupa Birliği toprağı… Yani Avrupa Birliği’nin toprağının ilhakı anlamına gelir istediği kadar Ersin Tatar, “halkımız istiyor” ve “Türkiye ile birleşme” falan diye böyle bir tavır koymaya kalksa da bunu amiyane tabiriyle kimse yemez. Ne Avrupa Birliği yer, ne Birleşmiş Milletler yer. Herhalde Türkiye ile ilgili hiçbir şüpheye yer bırakmayacak kadar sert kararlar alınır. En başta da ambargo gelir. Yani çok ciddi bir ambargo gelir. Onlar, Türkiye’yi silkeler tabii yani. Unutmayalım Türkiye’nin bir numaralı ekonomik partneri her şeye rağmen Avrupa Birliği’dir. Dolayısıyla yani bu çok riskli bir gidişat. Ama imkansız değil çünkü Türkiye’deki rejim artık tamamen köşeye sıkışmış vaziyette her önüne gelene saldırıyor. Şöyle biraz geriye çekilip baktığımızda Türkiye şu sırada doğrudan veya dolaylı bir şekilde Libya’da çarpışıyor, Suriye’de çarpışıyor, Ege ve Doğu Akdeniz’de daha çakışmıyor ama her an çarpışabilir çünkü sürekli provokasyon halinde.”
“Orası (Kıbrıs) başlı başına bir cephanelik. Otuz beş bin asker ne demek! Muazzam bir rakam! Hiç gereği yok. Güç gösterisi tabii senelerdir bu öyle… Yani orası Türkiye’nin üssü haline çoktan gelmiş vaziyette aslında. Çekmeyiz askerimizi diyor adam. Diyor ki “burası bağımsız bir ülke sana ne?” Yunanistan da çekiyor askerini herkes çekiyor sen de çekeceksin. “Yok ben çekmem” diyor çünkü orada bir askeri üs var. Aslında ben asker değilim bu işlerden anlamam ama bu üsse asla ihtiyaç yok. Hep bir güç gösterisi ve güçle dış politika yapıldığı için o konuda ısrarcılar…”
Cengiz Aktar’ın podcast programının tamamını dinlemek için ekteki videoya tıklayabilirsiniz.