• Künye
  • Dayanışma
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası
Cuma, Aralık 26, 2025
Bulamadık
Tümünü Gör
Gazedda
17 °c
Nicosia
13 ° Cts
10 ° Paz
  • ANA SAYFA
  • YAZARLAR
    • GAZEDDA YAZARLARI
    • GÜNEYDEN YAZARLAR
      • PENNA
    • DÜNYADAN YAZARLAR
      • PROJECT SYNDICATE
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
  • SÖYLEŞİ
  • BELLEK & TARİH
    • YERİN HAFIZASI
  • TÜM İÇERİK
    • HABER ARŞİVİ
      • KIBRIS
      • DÜNYA
      • KORONAVİRÜS
    • MULTİMEDYA ARŞİVİ
      • GAZEDDAPOD
      • GAZEDDAWEBTV
  • ANA SAYFA
  • YAZARLAR
    • GAZEDDA YAZARLARI
    • GÜNEYDEN YAZARLAR
      • PENNA
    • DÜNYADAN YAZARLAR
      • PROJECT SYNDICATE
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
  • SÖYLEŞİ
  • BELLEK & TARİH
    • YERİN HAFIZASI
  • TÜM İÇERİK
    • HABER ARŞİVİ
      • KIBRIS
      • DÜNYA
      • KORONAVİRÜS
    • MULTİMEDYA ARŞİVİ
      • GAZEDDAPOD
      • GAZEDDAWEBTV
Bulamadık
Tümünü Gör
Gazedda
Bulamadık
Tümünü Gör

İktidar,  İstikrar ve İstikrarsızlık

İktidar olmak, sadece bir kesimin, bir topluluğun ya da bir grubun çıkarlarını savunmak anlamına gelmez. Gerçek iktidar, toplumun tüm bireylerine hizmet etmeyi, adaletin ve eşitliğin sağlanmasını amaçlamayı gerektirir.

Mehmet Öner Ekinci Mehmet Öner Ekinci
26 Aralık 2025
Okuma Süresi: 10 dk
A A
0
https://bsky.app/profile/gazeddakibris.bsky.socialhttps://www.threads.net/@gazeddakibris

Başta Başbakan ve bakanlar olmak üzere, iktidar sahipleri, hükümet mensupları, sürekli olarak “istikrar”dan söz etmekte ve istikrarın kendileri ile özdeşlestiğini vurgulamaktadırlar. Bu söylem, iktidarsız iktidar açısından, gerçeği yansıtmasa da, adeta sığınılacak güvenli bir söylem olarak görülmekte ve sürekli olarak yinelenmektedir. 

Aslında Hükümetin istikrar dediği, kendisinin iş başında kalışının sürekliliğidir. Yani hükümet, istikrarı, iktidarının devamlılığı olarak görmektedir. Oysa ki, “Siyasi istikrar”, bir siyasi sistemin önemli aksaklıklar veya krizler olmaksızın düzeni, yönetimi ve etkin işleyişi sürdürme ve tutarlılık gösterme yeteneğini anlatır. İstikrarlı bir siyasi ortam, kurumlara olan güveni artırır, ekonomik büyümeyi ve sosyal uyumu teşvik eder; bunlar da kalkınma ve modernleşme süreçleri için hayati öneme sahiptir. Siyasi istikrarı yüksek olan ülkelerde genellikle şiddet, toplumsal huzursuzluk ve yolsuzluk oranları daha düşüktür; bunların hepsi ilerleme için daha elverişli bir ortam yaratır.

 Ülkede böylesi bir ortam var mı? Yok.

“Yönetsel istikrar” ise, yurttaşların idari işlemlere karşı hukuksal güvenliğinin sağlanması, kazanılmış haklarının korunması ve idarenin düzenli, sürekli ve öngörülebilir şekilde işlemesini amaçlayan temel bir hukuk ilkesidir. Bu ilke, idarenin işlemlerinin sürekli değişmesini engeller, bu yolla yurttaşların idareye karşı olan güvenini pekiştirir, kamu hizmetlerinin kesintisiz ve tarafsız sunulmasın katkıda bulunur, hukuki belirsizliği önler ve bu sayede hem bireylerin hem de kamu düzeninin korunmasına hizmet eder. 

Yönetsel (İdari) istikrar ilkesi  aynı zamanda kamu hizmetlerinin düzenli ve sürekli biçimde yürütülmesi, idari işlem ve eylemlerin hukuka uygun zemine oturtularak öngörülebilirliğinin artırılması ve bu işlem ve eylemler sonucunda ortaya çıkan hukuki durumun  korunmasına olanak sağlayarak idari istikrarın bozulmasının önüne geçilmesi bakımından önemli bir ilkedir.

Yönetsel istikrar ilkesi gereği idare, sahip olduğu düzenleme yetkisini ve takdir hakkını hukuka uygun kullanmakla yükümlü olduğu gibi, yurttaşlara karşı her durumda eşit davranmak, ayrıcalıklı uygulamalardan kaçınmak ve kamu hizmetlerinden eşit koşullarda yararlanmasını sağlamakla yükümlüdür.

Peki mevcut Hükümet, yönetim edimini, yukarıda değindiğim kurallar çerçevesinde mi yerine getirmektedir?

Bu soruya da verilecek yanıt kesinlikle “Hayır”dır.

Hükümetin yönetemediği, iktidarda olmakla yönetsel istikrar sağlayamadığı, iktidarı elinde tuttuğu süre içinde yaptığı işlem ve eylemlere bakınca, yönetsel istikrar açısından sınıfta kaldığı çıplak gözle görülmektedir.

Hukuk, Yönetimin/idarenin işleyişinde nesnellik, güven, düzen, süreklilik ve adalet sağlamaya yardımcı olur. Bu nedenle yönetimin/idarenin hukuka bağlılığı hukuk devleti ilkesinin doğal sonucudur. Hukuk Devletinde yönetim, hukukla sınırlandırılmış olduğunu bilerek hareket etmekle yükümlüdür.

Hukuka bağlı Yönetim/idare, yönetilenlere güven verecek derecede bu hukuk düzenine bağlı bulunan idaredir. Hukuka bağlılık ise ilgili konu ve alanları düzenleyen hukuk kurallarına uyma zorunluluğu demektir.

Anayasanın 5’inci maddesinde, Yürütme yetki ve görevinin, Anayasa ve yasalar çerçevesinde kullanılacağı ve yerine getirileceği öngörülmüştür.

Anayasa’nın başlangıcında ve 1’inci maddesinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin, hukukun üstünlüğüne dayanan bir hukuk Devleti olduğu belirtilmektedir. Hukuk devleti, eylem ve işlemleri hukuka uygun, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, her alanda adil bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa’ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık, yasaların üstünde yasa koyucunun da uyması gereken Anayasa ve temel hukuk ilkelerinin bulunduğu bilincinde olan devlettir.

Hukuk devleti ilkesi, hukukun üstünlüğü ilkesi, hukuksal güvenlik ilkesi, idari istikrar ilkesi ve düzenli idare ilkesi, bir başka deyişle yasal idare ilkesi, birbiriyle bağlantılı ve birbirini tamamlayıcı  ilkeler olup, idare hukukunun dayandığı vazgeçilmez temel ilkelerdir  

Hukukun Üstünlüğü ilkesine göre, keyfi yönetimin önüne geçilmesi, bireylerin hak ve özgürlüklerinin yasalarla güvence altına alınması istikrar için kritik öneme sahiptir. Hukukun üstün olduğu sistemlerde, iktidarın eylemleri öngörülebilir ve sınırlıdır.

Hukuksal güvenliğin sağlanması, hukuk devletinin ön koşullarındandır. Anayasa’nın 1’inci maddesinde yer alan hukuk devletinin sağlamakla yükümlü olduğu hukuk güvenliği, kural olarak yasaların geriye yürütülmemesini gerekli kılar. Yasaların geriye yürümezliği ilkesi uyarınca, yasalar kamu yararı ve kamu düzeninin gerektirdiği, kazanılmış hakların korunması, mali haklarda iyileştirme gibi kimi ayrıksı durumlar dışında ilke olarak yürürlük tarihinden sonraki olay, işlem ve eylemlere uygulanmak üzere çıkarılırlar. Bu nedenle, sonradan yürürlüğe giren yasaların geçmişe ve kesin nitelik kazanmış hukuksal durumlara etkili olmaması hukukun genel ilkelerindendir. 

Hukuk devleti ilkesinin idareye getirdiği diğer bir anlayış da düzenli idaredir. İdari istikrar ve düzenli idare birbirini tamamlayan, kaynağını hukuk devleti ve kamu yararından alan iki temel ilkedir. Düzenli idare ilkesi, idarenin faaliyetlerinin sürekliliğini ve istikrarını sağlama, bu faaliyetlerin yasalara ve hukuka uygun olmasını ve yurttaşlar tarafından öngörülebilir olmasını hedefleyen temel bir hukuk ilkesidir; bu ilke kamu hizmetlerinin aksamadan yürütülmesini ve hukuki güvenliğin sağlanmasını amaçlar, bu da idari istikrar, yasallık ve iyi idare hakkı gibi kavramlarla iç içe geçer. 

Yönetsel istikrar, aynı zamanda yönetimde kaliteyi, iyi yönetimi gerektirir. İyi yönetim, ancak yasaların konuya uygun, tutarlı, açık, kolay anlaşılabilir ve ulaşılabilir olma nitelikleri geliştirilerek sağlanabilir. İyi yönetim, kamu hizmetlerinin toplumun temel ihtiyaçlarını karşılaması anlamına gelir.

İyi idare ilkesi, kamu idaresinin yurttaşa karşı şeffaf, adil, hızlı, hesap verebilir ve makul davranmasını gerektiren; tarafsızlık, ölçülülük, katılım ve hukuki belirlilik gibi temel prensipleri içeren, bireyin hak ve çıkarlarını korumayı amaçlayan,  her türlü yozlaşmayı dışlaması gereken, Avrupa Hukuku ve birçok ülkenin mevzuatında yer alan bir üst kavramdır. Bu ilke, idarenin işlemlerinin hukuka uygun olmasının yanı sıra, insan onuruna yakışır bir muamele sunmasını, gecikme ve keyfilikten uzak durmasını anlatır. 

27/2013 sayılı İyi İdare Yasası, yönetimde böylesi bir anlayışın yerleşmesini, yasada belirlenen ilkeler çerçevesinde haraket edilmesini salamak amacıyla yürürlüğe konmuş, iyi idare ilkelerini içeren bir yasadır. Bu Yasa, Avrupa Konseyi Bakanlar  Komitesinin İyi İdare Konusunda üye Devletlere CM/REC (2007) sayılı Tavsiye Kararının Ekinde yer alan İyi İdare İlkelerine yer veren bir Yasadır.

Anayasasında hukukun üstünlüğü ilkesinin var olduğu bir devletin karşılaşabileceği en kötü durum; devletin yöneticilerinin kendilerini söz konusu kuralların üzerinde konumlandırmaları ve bu kurallarla kendilerini sınırlı saymamalarıdır. 

Bugün KKTC’deki Yönetsel anlayış, hukuka uygun davranma yerine hukuku hiçe sayan, Anayasaya bağlılıktan kaçınan, yurttaşlar arasında ayrımcılık yapmayı yönetme becerisi sayan, kamu gücünü kötüye kullanan, toplumu bizden olanalar ve olmayanlar biçiminde ayrıştıran, hesap vermekten ve hesap sormaktan kaçınan, denetleyici kurum ve kuruluşları kendi istenci doğrultusunda oluşturan bir anlayıştır. 

Anayasalar, iktidarın elinde bulundurduğu güçleri kötüye kullanmaması yönünde bireylere verilen güvencelerdir. Bir devletin sadece anayasasının bulunması, o devlete anayasal devlet niteliğini vermez. Her anayasalı devlet anayasal devlet demek değildir. Anayasal devlet; yurttaşlarının temel hak ve özgürlüklerini güvence altına almak için iktidar üzerinde sınırlama yapabilen devlettir. 

Bugün ülkemizde, istikrarsız bir yönetim vardır; ülkede yolsuzlukların arttığı, dolayısıyla siyasal istikrarsızlığın tavan yaptığı bir dönem yaşanmaktadır.  Siyasi istikrarsızlık dönemlerinde bizde olduğu gibi hesap verebilirlik azalır, yasaların uygulanmasında boşluklar oluşur ve yetkililer cezalandırılma korkusu olmadan kişisel çıkar için güçlerini kullanma fırsatı bulur, bu da rüşvet, zimmet, ihaleye fesat karıştırma gibi suçları artırır. Toplumun yararına olması gereken kamu kaynakları, özel çıkarlar için kullanılır; bu, kaynakların kötüye kullanılması ve halka hizmet yerine kişisel kazanç için yönlendirilmesine kapılar açar. 

Sonuç olarak, iktidar olmak, istikrar sağlamanın ön koşulu veya garantisi değildir; istikrar, iktidarın nasıl kullanıldığı, hangi politikaların uygulandığı ve siyasi sistemin ne kadar sağlıklı işlediği gibi daha kapsamlı faktörlere bağlıdır.

İktidar olmak, sadece bir kesimin, bir topluluğun ya da bir grubun çıkarlarını savunmak anlamına gelmez. Gerçek iktidar, toplumun tüm bireylerine hizmet etmeyi, adaletin ve eşitliğin sağlanmasını amaçlamayı gerektirir.

Yazımın son bölümünde, Hükümetin, sürekli yinelediği “ istikrar “ sözcüğünden anladığı şeyin ne olduğunu sorgulama gereği duyuyorum. Şöyle ki İstikrar:

  • Anayasayı hiçe saymak, ülkeyi bilinçli bir şekilde Anayasızlaştırmak mıdır?
  • Vergi, resim ve harçları Asgari ücrete bağlayarak  anayasada öngörülen ‘Verginin yasallığı ilkesi’ni ortadan kaldırmak ve bu yolla parlamentoyu devre dışı bırakarak etkisizleştirmek midir?
  •  Kara paranın aklanmasının önlenmesi konusunda etkisiz ve duyarsız olmak mıdır?,
  • Grevleri sürekli olaak yasaklayarak anayasal bir hakkı kullanılmaz duruma getirmek midir, 
  • İşçiyi, emekçiyi, çalışanları göz göre göre sömürtmek midir?
  • Halkın her geçen gün  yoksullaştırılması demek midir?
  • Vergi afları yoluyla sermayeyi korumak mıdır?
  • Ülkeyi, Anayasaya açıkça aykırı yasa gücünde kararnamelerle yönetmek midir?
  • Uyuşturucu ile mücadeleyi, yasa ile kurulması gereken  fakat bir Bakanlar Kurulu kararı ile oluşturulan bir komisyona havale etmek hafifliğini sergilemek midir?
  • Enerji sorununu her yıl çözeceğini söyleyip de hiçbir şey yapmamak mıdır? Yoksa kamusal yarar gözetilmeden Özele devretmek midir?
  • Kamusal eğitimi küçültüp, etkisizleştirip, özel okulculuğu özendirmek midir? Yoksa, okullara yatırım yapmaktan kaçıp öte dünyayaya yatırım anlamında öğrenci çağındaki kız çocuklarını “başörtüsü” yoluyla, dinsel inanç batağına sevketmek midir?
  • Aynı şekilde Devletin Anayasal temel ödevlerinden biri olan sağlık hizmetlerini metalaştırıp özele devretmek  ve bu yolla yurttaşların yoksullaşmasına yol açmmak mıdır?
  • Kayıt dışılığa, insan ticaretine, fuhuşa, kaçakçılığa, uyuşturucu ticaretine karşı etkin, önleyici önlemler almaktan, belirli kesimlerin çıkarlarına çomak sokmayı göze alamama nedeniyle bilinçli bir şekilde kaçmak mıdır?
  • Hayat pahalılığını, Sermayenin istediği doğrultuda belirlemek ve bu yolla çalışanları yoksulluğa itmek midir?
  • Siyasi yozlaşmanın, siyasilere ve siyasete güvensizliğin öncülü olmak mıdır?
  • Partisel ve/veya Kişisel çıkarlar için takdir yetkisinin ve/veya kamu gücünün kötüye kullanılması mıdır?
  • İktidarı sürdürebilmek adına, varsılların varlıklarına varlık katmaları için rant sağlamak mıdır?
  • Hiçbir nitelik aramadan, Anayasal liyakat ilkesini yok sayarak yandaşları, parti sempatizanlarını işe almak ve bu yolla kamu yönetimini çökertmek midir?
  • Yüksek Öğretimde denetimsizliği ve yozlaşmayı açığa çıkaran “sahte diploma” olayına seyirci kalmak mıdır? Yoksa sahte diploma alanları ve verenleri bağrınıza basmak mıdır?
  • Kamu gücünün, iktidar erkinin toplumun tüm bireylerinin çıkarlarına hizmet edecek şekilde kullanılması yerine, kendini destekleyen sermayenin ve belirli zümrelerin çıkkarlarına hizmet etmek midir?
  • Ne pahasına olursa olsun iktidarda kalmak mıdır?
  • Koalisyon ortaklarının, enerji konusunda olduğu gibi, aynı konuda farklı söylemler geliştirmesi midir?

Sahi, Hükümetin  ‘İstikrar’ dediği şey nedir?

Etiketler: adaletanayasadevlethukukhükümetiktidaristikraristikrarsızlıkyasa
Mehmet Öner Ekinci

Mehmet Öner Ekinci

| YAŞAM VE HUKUK | Hukuk, toplumsal yaşamın, kamu düzeninin ve insan hak ve özgürlüklerinin yeşerdiği bir temeldir.

Mehmet Öner Ekinci

Bilişim Suçları Yasa Tasarısı Anayasaya aykırılık taşımaktadır

Mehmet Öner Ekinci
29 Haziran 2020
Devam Et
Gazedda

© 2025 Gazeddakıbrıs - Copyleft

  • Künye
  • Dayanışma
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

Bulamadık
Tümünü Gör
  • Ana Sayfa
  • HABER
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ
    • KİTAP & KÜLTÜR & SANAT
    • KORONAVİRÜS
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • KARŞI AKIM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • YAZARLAR
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
      • DÜNYADAN YAZARLAR
    • RÖPORTAJ

© 2025 Gazeddakıbrıs - Copyleft

Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız. Gizlilik ve Çerezler Politikası sayfamızı ziyaret edin.