Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ) göre iklim krizi, sıtmaya karşı mücadele için büyük bir tehdit oluşturuyor; aşırı hava olayları ve artan sıcaklıkların vakalarda ani artışlara yol açtığını gösteren kanıtlar bulunuyor.
Hastalığın taşıyıcısı olan sivrisinekler, küresel ısınmayla birlikte artan sıcaklık ve nemli koşullara bağlı olarak yayılıyor. DSÖ Genel Direktörü Dr Tedros Adhanom Ghebreyesus, “Değişen iklim, özellikle kırılgan bölgelerde sıtmanın ilerleme riskini artırıyor” dedi ve ekledi: “Küresel ısınmanın hızını yavaşlatmak ve etkilerini azaltmak için acil eylemlerle birlikte sürdürülebilir ve dirençli sıtma müdahalelerine artık her zamankinden daha fazla ihtiyaç var.”
Kenya’nın Isiolo bölgesinde, 76 yaşındaki çiftçi Wilson Mutai ve 25 yaşındaki hemşire Kelvin Onkoba’un hikayesi, sıtmanın yıkıcı sonuçlarına ve tedavi arayanların karşılaştığı zorluklara da ışık tuttu.
Mutai teşhisi konulan sıtma hastalığının ölümcül ve yıkıcı olduğunu anlattı. Isiolo’daki hastaneye yatırıldığında, karşılaştığı karanlık bir gerçek vardı: Tıbbi tesiste gerekli tedavi için ilaç bulunmuyordu. Sınırlı imkanlarla karşı karşıya kalan Mutai, kendisini evinde tedavi edebilecek özel bir doktor aradı ve bu durum sağlık sistemine ilişkin yetersizlikleri ortaya koydu.
Mutia karşılaştığı durumu şöyle açıkladı: “Beni hastaneye götürdüler ve oraya vardığımda bir kan testi yapıldı, sıtma olduğum tespit edildi. Ancak hastanede gerekli ilaç yoktu. Evimde beni tedavi edebilecek bir doktor aramak zorunda kaldım.”
Bu tedavi mücadelesi, Mutai’ye özgü değil. Hemşire Kelvin Onkoba da sıtmanın etkilerini hayatında ve işinde deneyimledi. Hastalık teşhisi konulan Onkoba, dört gün boyunca işe gidemedi ve bu durum hizmet ettiği toplumu da olumsuz etkiledi. Tedavi aramanın mali yükünü vurgulayan Onkaba, hastanelerde de ilaç bulunmamasının kendisini cebinden daha fazla harcama yapmak zorunda bıraktığını belirtti.
İklim değişikliğinin hastalık bulaşma örüntüleri üzerindeki artan etkisini araştıran Uluslararası Hayvancılık Araştırma Enstitüsü (ILRI) ve Kenya Tıbbi Araştırma Enstitüsü (KEMRI), Zoonotik Hastalık Birimi ile işbirliği yaparak sivrisineklerin hastalıkların bulaşması üzerindeki etkilerini inceliyor.
ILRI’de bir araştırmacı olan James Akoko, bölgede meteoroloji istasyonlarının kurulma amacını şu şekilde açıkladı: “Bu bölgeye meteoroloji istasyonu kurmamızın nedeni sıcaklık, nem gibi farklı çevre koşullarını gözlemleyebilmek. Rüzgar hızı ve rüzgar yönü gibi, iklimin farklı bileşenlerinin vektör popülasyonu ve aynı zamanda burada gördüğümüz hastalık eğilimleri üzerindeki etkisini lişkilendirebilmek adına bu tesisi kurduk.”
Araştırma ile bölgedeki sivrisinekler yakalanırken sivrisinek popülasyonlarının taşıdıkları patojenler izleniyor. KEMRI’de böcek bilimci olan Joel Lutomiah süreci şöyle detaylandırdı: “Yakalanan sivrisinekler yarı sıvı azot içerisinde KEMRI laboratuvarına taşınıyor. Ve buradaki tanımlama süreci ile çeşitli bölgelerde hangi türlerin bulunduğu tespit ediliyor.”
ILRI’de moleküler biyolog olarak görev yapan Hussein Abkallo, sivrisinekler üzerinde yapılan ileri analizleri aktarırken virüsler için başka bir nükleik asit olan RNA’yı çıkardıklarını ve polimeraz zincir reaksiyonunu kullanarak sivrisineğin taşıdığı virüsün türünü belirlediklerini söyledi.
Kuzey Kenya da dahil olmak üzere Afrika Boynuzu’nda son zamanlarda yıkıcı sel felaketleri yaşandı. Bu durum suların durgunlaşmasına ve sivrisineklerin üreme alanı haline gelmesine yol açtı. Kenya Sıtma Konseyi’nin kıdemli danışmanlarından Willis Akhwale, şiddetli yağışları sıtma gibi vektör kaynaklı hastalıklardaki artışa bağladı.
Akhwale, “Şu an daha fazla üreme alanı mevcut. Bu nedenle sıtma, dang humması, Rift Vadisi ateşi, chikungunya gibi vektör kaynaklı hastalıkların bulaşma ihtimali yüksek” diye konuştu.
Dünya Sağlık Örgütü’nün raporu, 2022’de dünya genelinde tahmini 249 milyon sıtma vakası olduğunu ortaya koydu. Bu veri, 2019 öncesindeki pandemi seviyesine göre 16 milyon daha fazla vaka olduğunu gösteriyor. Büyüyen krize yanıt olarak iki yeni aşı olan RTS,S ve R21 Matrix M’nin 2024 yılında birçok Afrika ülkesinde kullanıma sunulması ve sıtmayla mücadelede umut vaat etmesi bekleniyor.