İklim değişikliğinin nelere yol açabileceğini dünyanın dört bir yanından gelen felaket haberleriyle görüyoruz.
Yunanistan’daki orman yangınları, şehirlere kadar önüne gelen her şeyi yakıp kül etti, seller Laos’un kimi bölgelerini sular altında bıraktı ve sıcak hava dalgaları Japonya’yı bunalttı. Bunlar iklim değişikliğinin en ölümcül biçimlerde kendini gösterdiği çarpıcı örnekler ve “doğal afet” terimini modası geçmiş bir konsept haline getiriyorlar. Artık karşımızda doğal afetle tanımlanamayacak büyüklükte sıkıntılar var.
Eric Holthaus | Grist.Org
Çeviri: Dünyadan Çeviri
Yunanistan’da insanlar ilerleyen yangından kaçabilmek için Ege Denizi’ne attılar kendilerini. Şimdiye kadar 70’in üzerinde insanın hayatını kaybettiği teyit edildi ve bazı sahneler gerçekten korkunç.
Başbakan Alexis Tsipras, üç gün yas ilan ettiği televizyon konuşmasında, “Yunanistan’ın, ifadesi mümkün olmayan bir trajedi ile karşı karşıya” olduğunu söyledi.
Bu zaten Yunanistan’da kayda geçmiş en sıcak yazdı. Son birkaç hafta ılık ve nemli geçmiş olsa da Avrupa çapında ormanları kurutan sıcak havanın bu yıl normalden yüzde 43 daha fazla yangın çıkmasında rol oynadığı kesin. Daha uzun yaz mevsimi, daha yoğun kuraklık ve daha yüksek sıcaklıklar hepsi birden daha fazla yangın riski demek.
Artık yıllardır başımıza geldiğinden, aşırı iklim olayları ile felaketler arasındaki bağlantıyı kurabilecek kadar meteoroloji biliyoruz. Aşırı hava koşullarında son yıllardaki artış bize önümüzdeki süreçte başımıza gelecekleri anlatıyor aslında.
Yangınlardaki artışı insan kaynaklı etmenlere bağlayan yeterince kanıt var. Yunanistan ve Akdeniz bölgesinin büyük kısmı önümüzdeki on yıllar içinde çölleşme tehlikesi altında ve bunun halihazırda başlamış bir süreç olduğuna dair işaretler var. Bölgede ormanlar kurur ve kentsel alanlar bakımsız ormanlara doğru genişlerken, yangın önleme ve yangınla mücadele kaynakları tam tersine azalıyor. Yangını başlatan kaynak ne olursa olsun – ister sabotaj, ister yıldırım, isterse insanların dikkatsizliği – kuraklıklar yoğunlaştıkça ve sıcak hava dalgaları daha yaygın hale geldikçe büyük orman yangınlarının da yaygınlaşacağı ortada. Bu hafta Yunanistan’da ve geçtiğimiz yıl Portekiz’de yaşanan mega yangınlarda olduğu gibi, şiddetli rüzgarlar zaten kötü olan durumu iyice kontrolden çıkarabilir.
Bu Temmuz, insanlık tarihindeki en sıcak yıllardan birinin en sıcak ayı oldu ve dünya haritasının dört bir yanında olağan dışı orman yangınları görüldü. İsveç, Arktik Dairenin kuzeyindeki yangınlarla mücadele etmek için Avrupa Birliği’nden acil yardım talep etti. ABD’nin batısı boyunca 14 eyalette ciddi kuraklığın tetiklediği 50 büyük orman yangını çıktı. Bu ayın başında Sibirya’da çıkan orman yangınları Arktik üzerinden New England’a, yani dört bin mil uzağa kadar giden duman bulutlarına neden oldu. Geçtiğimiz yıl Grönland’da tarihinde ilk kez orman yangını çıktı.
Ve bir de yağmurlar var. Laos’ta günlerce süren sağanak yağışın ardından Salı günü inşa halindeki bir baraj çöktü. Yüzlerce insanın kaybolduğu bildiriliyor. Sıcaklık artışı buharlaşmayı arttırıyor ve atmosferdeki su buharını yoğunlaştırarak aşırı sağanakları daha yaygın hale getiriyor.
Geçtiğimiz haftalarda neredeyse her kıtada sıcaklık rekorları kırıldı. Pazartesi günü Japonya 41 derece ile tarihindeki en yüksek sıcaklığı gördü ve bundan sadece günler önce, ülke tarihindeki en kötü seller yaşanmıştı.
Cezayir 51 derece ile Afrika’da kaydedilmiş en yüksek sıcaklığı gördü. Haziran sonunda sıcaklık Umman’da hiç 42 derecenin altına düşmedi. Bu değer, dünyadaki en yüksek gün içi en düşük sıcaklık oldu.
Normal sıcaklığın hâkim olduğu yerlerde bile hava terleticiydi: Kanada’da 38 dereceyi gören sıcaklıklar Montreal’deki hastanelerin dolup taşmasına sebep oldu ve bu hafta yeni bir sıcak hava dalgası bekleniyor.
İklim bilimci Gavin Schmidt’in hesaplamalarına göre, bu yıl 2015, 2016 ve 2017’den sonra dünyanın küresel olarak kayda geçen dördüncü en sıcak yılıydı. Bir başka El Nino kasırgasının yolda olduğu önümüzdeki yıl daha bile sıcak olabilir.
Dünyanın dört bir yanında sıcak hava dalgaları daha uzun ve daha yoğun hale geliyor ve bu, sera gazı emisyonlarını düşüremememizin en bariz ve ölümcül sonucu.
https://grist.org/article/the-world-is-hot-on-fire-and-flooding-climate-change-is-here/