Fotoğraf: Ahmet Ustaoğlu
Sol Hareket kurucu üyelerinden Abdullah Korkmazhan’a seçtirilmiş cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın şikayetiyle açılan dava sonrasında tepkiler artarken, siyasal partilerin bu konuda ne söylediklerini sizler için derledik.
CTP
Ana muhalefet Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) kurumsal bir açıklamada bulunmazken, CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman’ın da bu konuda bir açıklaması olmadı. Erhürman’ın kişisel sosyal medya hesaplarından gün içerisinde iki paylaşım yapıldı. Bunlardan biri enflasyon ile ilgiliydi, diğeri ise seracılığın geleceğiyle ilgiliydi.
Öte yandan CTP’ye üye iki kişiden konuya yönelik açıklama geldi. Genel Sekreter Erdoğan Sorakın kişisel sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
Sol Hareket kurucu üyelerinden Abdullah Korkmazhan “cumhurbaşkanına hakaret” gerekçesiyle 5 yıla kadar hapislik istemiyle mahkemeye çıkarılmasının ardından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştır. Uyduruk gerekçelerle yapılan bu tutuklamayı ve korku siyaseti ile Kıbrıs Türk Toplumunu sindirme girişimlerini kabul etmiyoruz. Şimdi, demokrasi ve insan hakları mücadelesini yükseltme zamanıdır.
İkinci tepki ise milletvekili Doğuş Derya’dan geldi. Derya açıklamasında şunları kaydetti:
Siyaset sosyolojisi ikinci sınıf derslerinde öğretilir: Oturduğu makamı dolduracak toplumsal desteğe ve siyasi meşruiyete sahip olmayanlar, eleştiriye tahammül edemez. İfade özgürlüğüne, temel insan haklarına, fikir hürriyetine saldırarak, insanları baskı altına alarak ve korku kültürü yayarak otorite kurmaya çalışırlar. Abdullah Korkmazhan’ın “Cumhurbaşkanına hakaret” gerekçesi ile tutuklanması tam da bunu hatırlatıyor. Ülkemizin demokrasi kültürüne zarar verilmesine izin vermeyeceğiz.
TDP
Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) kurumsal bir açıklama ile davaya tepki gösterdi.
TDP açıklamasında şu ifadeler kullanıldı:
Sol hareket üyesi Abdullah Korkmazhan’a, Cumhurbaşkanı Tatar’ın şikayeti üzerine 5 yıla kadar hapis istemiyle dava okundu. Savcılığın yurtdışı çıkış yasağı talebini reddeden Mahkeme maddi kefaletle serbest bıraktı.
Belli ki amaç, davalar yoluyla insanları, örgütleri baskılarla sindirmeye çalışmak. Bunu kabullenmemiz mümkün değildir.
En temel değerlerimizden olan ifade özgürlüğü, demokrasi ve insan hakları geriye değil, tam tersine ileriye taşınmalıdır. Siyasetçilere karşı ifadelerde, Avrupa insan hakları sözleşmesi ifade özgürlüğü (madde 10) dikkate alınmalı, bu türlü yargılamalar yapılmamalıdır.
Bu değerlere zarar verecek her türlü hareketin karşısında olmaya devam edeceğiz.
YKP
Yeni Kıbrıs Partisi (YKP) Korkmazhan’a açılan davaya tepki göstererek açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
Türkiye’de kurumsal tüm yapıları bir bir kendi kişisel yetkisi altına alan Tayyip Erdoğan, ayrıca birçok yerel yönetime de kayyumlar atayarak onların yönetimini de kendine bağlamıştır. Türkiye’nin yerel bir alt yönetimi olan Kıbrıs’ın kuzeyinin de bundan muaf olması düşünülemezdi, daha önce de Türkiye ile “uyumlu” birileri seçimler adı altındaki süreçlerin sonunda bazı makamlara getirildi. Ancak son bir yıl içinde, iş iyicine rayından çıkarıldı, Tayyip Erdoğan hem Kıbrıslı Türk liderlik makamına kayyum olarak Tatar’ı atamış, sonra da hem UBP hem de başbakanlık mevkiine de Ersan Saner kayyum olarak atamış, yanına da kendine sadık Erhan Arıklı’yı yerleştirmiştir. Bu hali ile Kıbrıs’ın kuzeyinin tümü siyasi kurumları herhangi bir perdelemeye ihtiyaç duymaksızın direk olarak Beştepe Sarayı bağlanmış oldu. Elbette bu ortam içinde Tayyip’in emrindeki kayyumların tıpkı oradaki gibi eleştirilere tahammülsüzlüğü de beklenen bir davranıştır çünkü demokrasinin Türkiye coğrafyasındaki hali tartışmaya gerek kalmaksızın ortadadır. Orda ne varsa burda da olacağı zaten özellikle UBP liderliği tarafından alenen açıklanmıştı. Düşünce ve ifade özgürlüğüne karşı muamelelerin de Türkiye’deki gibi olacağının izleri bir süredir kendini belli etmekteydi. Sol Hareketten Abdullah Korkmazhan’a Ersin Tatar’ın şikayeti ile başlatılan bugünkü (26 Mart, Cuma) süreç de budur. Türkiye’de onbinlerce kişi Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği gerekçesi ile hapis yatıyorsa, Tatar’ın da ayni şeyi istemesi doğal görülebilir. YKP açısından ise tüm diktatörlerin huylarının ayni olduğu gibi sonlarının da ayni olacağı doğal bir bilgisidir. YKP baskıya, zorbalığa, tehditlere karşı direnme hakkını kullanmaya, direnenlerle dayanışma içinde olmaya devam edecektir. Sol Hareket aktivistlerinin hiçbiri yalnız değildir, kayyumlara ve atanmışlara karşı mücadele sürecektir…
BKP
Birleşik Kıbrıs Partisi konuyla ilgili bir açıklamada bulunmadı. BKP Genel Başkanı İzzet İzcan’ın da herhangi bir açıklaması olmadı.
Bağımsızlık Yolu
Bağımsızlık Yolu yazılı bir açıklamada bulundu. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
Sol Hareket kurucu üyelerinden Abdullah Korkmazhan’ın 5 yıla kadar hapis istemiyle mahkemeye çıkarıldığını öğrenmiş bulunuyoruz. Parti yetkililerimiz tutuklu yargılanmak üzere mahkemede bulunan Abdullah arkadaşımızla dayanışmak üzere mahkemededir. Söz konusu davanın açılması için Ersin Tatar’ın şikayette bulunduğu ve şikayet içeriğinin de “Cumhurbaşkanına hakaret” olduğunu öğrendik. Bu ülkenin insanlarını terörize etmek, fikir-düşünce ve ifade özgürlüğünün kullanılmasını davalar yolu ile engellemek yolundaki çabalara boyun eğmeyeceğiz. Sol Hareket ile dayanışıyor, faşist baskılar karşısında bir adım bile gerilemeyeceğimizi ilan ediyoruz.
TKP-Yeni Güçler
TKP-Yeni Güçler’den herhangi bir açıklama yapılmazken, sosyal medya hesaplarından Bu Memleket Bizim Platformu’nun ilgili açıklaması yayınlandı.
Bu Memleket Bizim Platformu
Bu Memleket Bizim Platformu yazılı açıklamada bulundu. Açıklama şöyle:
Sol Hareket kurucu üyelerinden Abdullah Korkamazhan’ın “cumhurbaşkanına hakaret” gerekçesiyle 5 yıla kadar hapis istemiyle tutuklu yargılanmak üzere mahkemeye çıkarılması kabul edilemez.
Bu Memleket Bizim Platformu, kuruluş ilkelerinde belirttiği gibi “Kıbrıs Türk toplumunun uluslararası antlaşmalardan kaynaklanan kazanılmış haklarına sahip çıkarak, nereden gelirse gelsin siyasal iradesine yapılan müdahaleleri reddeder, Kıbrıs Türk toplumunun iradesinin özgürce kullanılması hedefi için mücadele eder.”
Kıbrıs Türk toplumunun siyasal iradesini kullanabilmesinin temel unsuru; fikir-düşünce ve ifade özgürlüğünün serbestçe yaşam bulmasıdır. İfade özgürlüğünü baskı altına almaya yönelik bir tutum olarak değerlendirdiğimiz bu girişim karşısında BMBP olarak demokrasi ve insan hakları mücadelesini yükselteceğimizi ilan ederiz.
BMBP’yi oluşturan örgütler: KTÖS, KTOEÖS, KTAMS, TÜRK-SEN, DEV-İŞ, KOOP-SEN, GÜÇ-SEN, BES, ÇAĞ-SEN, TIP-İŞ, BASIN-SEN, CTP, TDP, BKP, YKP, Bağımsızlık Yolu, TKP-YG,
HP
Muhalefetin bir diğer partisi Halkın Partisi-HP’den kurumsal bir açıklama yapılmadı. HP Genel Başkanı Kudret Özersay da bu konuda sessiz kalırken, gün içerisinde sadece tiyatro ile ilgili paylaşımlar yaptı.