Çiğse Dedeoğlu
Kıbrıs’ın kuzeyi ve güneyi ile ilgili veriler boşanma oranlarının AB ve dünyaya kıyasla çok yüksek olduğunu gösteriyor.
CyprusMail’in haberine göre Kıbrıs’ta boşanma oranları Avrupa Birliği ortalamasının üstünde, Yunanistan’dan oldukça fazla, Malta ve İrlanda’nın ise neredeyse 3 katı.
Kıbrıs’ın 2017 yılındaki boşanma oranı, en son yıl verilerinin elde edilmesiyle, ortalaması 2.0 olan AB’ye kıyasla her bin insanda 2.2 . Cuma günü Eurostat tarafından yayımlanan veriler, AB’de boşanma oranlarının 1965’e (0.8) kıyasla 2 katından fazla olduğunu gösteriyor. İrlanda ve Malta’daki çiftler 0.7’lik boşanma oranıyla yollarını ayırma ihtimali en az olanlar iken, Letonya ve Litvanya’daki çiftler ise her bin insanda 3.1’lik oranla her an bavullarını toplayıp ayrılmaya hazırlar.
Kıbrıs(2.2) grafiklerde Belçika(2.0) ve Çekya’nın (2.3) arasına, Yunanistan’ın (1.8) ise biraz daha üstüne yerleşti. Birleşik Krallık(1.8), ikisinin de oranları 1.9 olan Norveç ve İsviçre’nin hemen gerisinde.
2017’de 1264 çocuğun anne ve babası boşandı
2017 yılında kktc mahkemeleri tarafından açıklanan verilere göre ise, kktcde her 10 evlilikten 7,2 si mahkemede bitiyor. Sadece 2017 yılında 1264 çocuğun anne ve babası boşanmış durumda. Mahkemelerde görülen boşanma davalarının oranı %90 iken, bunların %72si sonuçlanabiliyor. 2016’ya göre daha yükske olan boşanma oranları 100% artmış durumda.Dünya ortalamasının oldukça üstünde bir orana sahip olan kktcde boşanma davaları 90% iken, dünyadaki en yüksek boşanma oranı ise 70%.
Konuyla ilgili, Uzman Sosyolog Nihal Salman boşanmaların altında yatan nedenlerin arasına ekonomik sıkıntılar, şiddet ve aldatmanın da girdiğini söylemişti. Şiddet nedeniyle açılan boşanma davaları az olsa da, kadına şiddetin var olduğunu ve çoğu kadının ‘şiddetli geçimsizlik’ adı altında mahkemeye başvurduğunu söyleyen Salman, ‘geleneksel’ aile kavramının artık değişmesi gerektiğini vurgulamıştı. Ailesi boşanmış çocukların ise hayat boyu büyük sıkıntılarla yüzleştiğini söyledi.
Toplumuzda artık tek ebeveynli, eşcinsel aile gibi kavramların görünmeye başlamasıyla, aile kavramının yeniden düzenlenmesi gerektiğini söyleyen Salman, özellikle devletin bu konuyla ilgilenmesi gerektiğini, çiftlere eğitim ve terapi verilmesinin ve aile mahkemelerinde sosyolog bulunmasının önemini hatırlattı.