Temmuz ayında hükümetin sınır kapılarını açmasının ardından yeniden görmeye başladığımız koronavirüs vakalarına çocuklar da eklendi. Temmuz ayından sonra çocuk koronavirüs vakalarında yaşanan artışı Evrensel Çocuk Hakları Derneği Başkanı Avukat Laden Asilzade GazeddaKıbrıs’a değerlendirdi.
Evrensel Çocuk Hakları Derneği Başkanı Avukat Laden Asilzade GazeddaKıbrıs’a çocuk vakalarla ilgili açıklamalarda bulundu. Asilzade, hastanede özellikle Temmuz ayı sonrasında çocuk vaka sayısında artış olduğunu ifade ederek, hükümeti şeffaf ve hesap verebilir olmamakla suçladı.
Koronavirüs testi pozitif çıkan çocuklarla ilgili cevabı bilinmeyen birçok soru olduğunu da ifade eden Asilzade, kaç çocuk vakanın taburcu olduğu, hangi bölümde tedavi gördükleri, aileleri de pozitif çıkıp da kalacak başka kimsesi olmayan çocukların ne yapıldığı gibi sorulara yanıt bulamadıklarını belirtti.
“Çocukların rutin aşıları dahi yapılmıyor”
Asilzade, kendilerine ulaşan şikayetler arasında çocuklara rutin aşıların yapılmadığı ve Covid-19 testi yapılmayan çocuklara doktorların bakmadığı yönünde şikayetler de olduğunu belirterek, “bu kararı kim aldı? Neye dayanarak aldı? Bu çocuklara kim bakacak?” diye sordu.
“Çocuk hastaların tedavisi farklı bir şekilde yapılmalı”
Hastanede koronavirüs teşhisiyle tedavi gören hastalara, Pandemi Merkezi’ndeki diğer doktorların baktığını belirten Asilzade, çocukların yetişkinlere göre daha farklı bir bakıma ihtiyaç duyduğunu kaydederek farklı bir tedavi ihtiyacı olan çocuklara çocuk doktorlarının bakması için hükümetin ne yaptığını sordu.
0-3 yaş için kreşler hangi kriterlere göre açıldı?
Hastanede koronavirüs teşhisiyle tedavi gören hastaların 0-3 yaş aralığında olduğunu da sözlerine ekleyen Asilzade, kreşler hangi kriterlere göre açıldı diye sordu. Risk grubunu dahi belirlemeyen hükümetin hangi gerekçeyle kreşleri açtığını bilmediğini ifade eden Asilzade, kreşlerin denetlenip denetlenmediğiyle ilgili de yeterli bilgi sahibi olmadıklarını kaydetti.
Hükümetin şeffaf ve hesap verebilir olması gerektiğini kaydeden Asilzade, denetim yapıldıysa sonuçların halk ile paylaşılması gerektiğini kaydetti. Asilzade sözlerine şöyle son verdi:
“Yapılan denetimlerden elde etmek istediğimiz sonuçlar şunlardır. Kreşlerde kamera sistemi var mı? Tuvaletler çocukların boyuna uygun mu? 0-3 yaş ile ilgilenecek yeterli personel var mı? Hijyen ve mesafe kurallarına uygun bir kreş ortamı sağlanabiliyor mu? Kreş öğretmenlerine PCR testi yapıldı mı? Hangi aralıklarla test yapılması planlanıyor?”
Derneğin hükümetten daha önce de talepleri olmuştu
Evrensel Çocuk Hakları Derneği Yönetim Kurulu daha önce defalarca hükümete sorular yöneltmiş ancak hiçbirine yanıt alamamıştı.
Yönetim Kurulu tarafından geçtiğimiz hafta yapılan açıklamada şu sorular sorulmuştu:
Online eğitim için internet altyapısı hazır mı? Öğrencilerin tamamı için hiçbir ayrım yapılmaksızın gerekli olan ekipmanlar tamamlandı mı? Köylerde eğitimin muhtarlıklara kurulacak bilgisayarlar aracılığı ile verileceği söylemleri doğru mu? Öğretmenlere hizmet içi eğitim verildi mi? Online eğitim sırasında çocuklarına eşlik edecek ebeveynlerin çalışma hayatındaki mesai düzenlemeleri yapıldı mı? Bunu aşmak için herhangi bir stratejik hedef belirlendi mi? Kıbrıs Türk Tabipler Birliği yönlendirmelerine ne kadar uyulacak ? Sosyal mesafe belirleyen çizimler okullara yapıldı mı? Çocukların değişimli veya az sayıda öğrenci alınarak verilecek eğitim modelinde dışta kalan çocuklar okul saatlerinde nerede olacak? Bakım ve sorumlulukları kimde olacak? Tüm okullara kitap, defter, kalem ve kırtasiye ihtiyaçları gönderildi mi?
Virüsün yayılmasında taşıyıcı grupların başında yer alan çocuklara hijyen eğitimi verildi mi? Okullarda yeterli hijyen malzemesi var mı? Eğitim esnasında maske kullanımı olacak mı? Siperlik takılacak mı? Okula geliş yolunda toplu taşımayı kullanan öğrenciler nasıl bir risk altında eğitim kurumuna yolculuk yapacak?
Özellikle Temmuz ayı sonrasında 10 kişi ve üzerinde çocuk koronavirüs ( covid-19) tanısı ile tedavi görmekte iken; neden bu vakalar kamuoyu ile paylaşılmıyor? Çocuklara hazır olmayan bir ortamda eğitim verilirken; muhtemel bir bulaşma halinde çocukları koruyacak sağlık altyapısı hazır mı? Çocukların virüsü taşıma potansiyeli yüksek bir kitle olduğu gerçeği varken; okul sonrası çocuklara bakan büyükanne ve büyükbabaları bu riske atmak doğru mu? Bütün bu olması muhtemel bulaşma riskinin sorumluluğunu kim alacak? Hasta sayısı katlanarak artarken sağlık çalışanlarının yetersiz kalacağı bu kadar aşikar iken neden kimse tedbir almıyor?