Avrupa Parlamentosu eski üyesi Takis Hadjigeorgiou, Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Nikos Hristodoulidis’e Cenevre’deki görüşmelerde, adada uluslararası bir kuruluşun merkezi kurulması önerisini gündeme getirmesi çağrısında bulundu.
Hadjigeorgiou, Kıbrıs sorunu çözüme kavuşursa, bu çözümü kalıcı hâle getirecek ve herkes için güvence sağlayacak büyük bir uluslararası kuruluşun adada yer alabileceğini savunarak Kıbrıs’ın adının artık “sorun” kelimesiyle değil, “barış” kelimesiyle anılması gerektiğini vurguladı.
Hadjigeorgiou, Cumhurbaşkanı’nın bu konuyu masaya yatırması hâlinde, fikrin süreci güçlendirmede rol oynayabileceğini ifade etti. “Müzakerelerde, sonunda buraya yerleşmiş küresel bir kuruluşun olacağını bilerek farklı bir şekilde ilerleyebilirsiniz” görüşünü dile getiren deneyimli siyasetçi, kurumun merkezinin Girne, Mağusa, Baf veya başka bir kazada olmasının önemli olmaması gerektiğini de ekledi.
Hadjigeorgiou ayrıca, konuyu ele alarak destekleyen Meclis Dış İlişkiler Komitesine ve DİKO temsilcisi Chrisis Pantelides’e, öneriyi Slovakya Büyükelçiliği’nin ev sahipliğinde Ledra Palace’ta gerçekleşen son Kıbrıs Rum ve Kıbrıs Türk partileri buluşmasında gündeme getirdiği için minnettar olduğunu belirtti.
Önerinin genel destek gördüğünü belirten Hadjigeorgiou, Hristodoulidis’in bu öneriye olumlu yaklaştığı bilgisini de paylaştı.
Hadjigeorgiou, “Büyük sorunlar büyük kaldıraçlar ve büyük fikirler gerektirir. Kaldıraç mevcut; ancak devletin aktif olarak harekete geçme kararı olmadan, pratik bir önemi olmaksızın varlığını sürdürmeye devam edecek” dedi.
Hadjigeorgiou, önümüzdeki yıllarda Birleşmiş Milletler veya benzer bir küresel kuruluşun merkezinin Akdeniz’de, örneğin Fas, Gazze veya İstanbul’da kurulmasının olası olduğunu öngörerek “Biz Kıbrıs olarak bunun için çaba göstermeliyiz” dedi. Orta Doğu’nun sürekli değişim içinde olduğunu ve bölgedeki sorunların barışçıl yollarla çözülmesine katkı sağlayacak, BM gibi bir oluşuma ihtiyaç duyulduğunu ifade eden Kıbrıslı siyasetçi, Birleşmiş Milletler’in gücünün azaldığını kabul etse de bu kuruluşun yokluğunda dünyanın nasıl bir yer olacağını hayal etmenin zor olduğunu belirtti. “Her ne kadar ABD, Rusya, Çin gibi büyük güçler belirleyici olsa da BM hâlâ bazı ipleri elinde tutuyor” dedi.
Fikrin nasıl ortaya çıktığına açıklık getiren Hadjigeorgiou, Brüksel’de geçirdiği dönemde Avrupa Parlamentosu, Lahey’deki Uluslararası Ceza Mahkemesi, Frankfurt’taki Avrupa Merkez Bankası, Cenevre’deki Birleşmiş Milletler ve Lüksemburg’daki Avrupa Adalet Divanı gibi önemli kurum ve kuruluşların çoğunun Kuzey Avrupa’da yer aldığını fark ettiğini belirtti. Bu gerçeklik temelinde Hadjigeorgiou Jean Monnet’in “Anlaşmaları insanlar yapar, ancak kurumlar sürdürür” sözüne odaklandı.
Yaklaşan gayriresmî beşli Cenevre toplantısından beklentileri sorulduğunda, Avrupa Parlamentosu eski üyesi, çözüm sürecini destekleyen veya desteklemeyen herkesin çok dikkatli olması gerektiğini kaydederek sonuç için büyük beklentileri olmamasına rağmen, bu aşamada en azından çözüm sürecinin nasıl hayatta kalabileceğine odaklanmamız gerektiğini ifade etti.