Çiğse Dedeoğlu
Damla Dabis’in sunduğu Gazedda’nın Gündemi programının dün akşamki konuğu Kıbrıs Türk Tabipler Birliği Başkanı Dr. Özlem Gürkut idi. Gürkut pandemi süreciyle, pandemi hastanesi ve test kitleriyle ilgili açıklamalarda bulundu.
Gürkut konuşmasına pandemi döneminin başlangıcında sağlanan başarıya değinerek başladı :
“Bizler en büyük şansımızı sağlık sisteminin böyle bir pandemiye hazır olmadığını bildiğimiz için salgının ilk döneminde aldığımız kararlarla yaşadık. Hükümet bunun getirdiği başarı durumunu kullanmaya çalışarak steril bir toplum yarattık diyerek, toplumun kurallara 90% uyumunu ortadan kaldırmış oluyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün kurallarına uymadan kademesiz açılma yaşandı. Uçuş sayıları da giderek arttırıldı. Günde 1000’lerce yolcu gelip gidiyor. İlerleyen günlerde toplumun içinde normal yaşamaya devam ederken, pozitife dönebiliyorlar.”
“Yine Pandemi Hastanesi vaadi verildi“
“Esas sorun topluma yönelik test yapılmamasıydı. Tabipler birliği random test yapılması konusunda uyardı. Toplum içinde test yapmadığımız için saptayamadığımız pozitifler olduğunu söylersek abes olmaz. Bizlere yine pandemi hastanesi vaadi verildi. Bu 8. veya 9 vaattir heralde. Hemen arkasından Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği de bugün açıklanan projenin yer olarak hiç uygun olmadığı söylendi. Umuyorum ki bu defa bir vaatten öteye gidilebilir.
Yolcuların bir adet pcr sonucu ibraz etmesini talep ediyorduk. İkinci Pcr testini de biz yapıyorduk. Ancak şimdi e-devlet sisteminden bakılıyor Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olmayanların sonuçlarının e-nabız sisteminde olamayacağından dolayı, kktc vatandaşları veya 3. dünya ülkesinden gelenler ellerinde sonuç olduğu halde sıkıntı yaşayabilir.”
Özlem Gürkut, Türkiye’deki PCR testlerinin güvenilir olmadığına yönelik söylentilerin sorulmasıyla, bizim kullandığımız testlerin de Türkiye’den geldiğini onayladı.
“Bizim testlerimiz TC sağlık bakanlığı tarafından hibe edildi. Limanlardan girişte kullanılması şartıyla verildi. Aynı kitleri kullanıyoruz.”
“Başlangıçta gerçekten bir başarı vardı. Ciddi ve erken bir kapanma oldu. Bunun sarhoşluğuyla hatalı bir ikinci döneme girdik. . Hiçbir bireysel veya kamusal tedbir olmadan tamamen açıldık. Şu anda bizde de turkuaz tablolarda sağlık bakanlığı her akşam test sayısını ve vakaları veriyor. Bizde PCR testi pozitif çıkmayan hiçbir vaka asla covid-19 olarak kabul edilmiyor. Yapılan test sayısı ile kişi sayısının eşit olup olmadığını bilmiyoruz. Artık pozitif vakalar geldi yerel bulaş başladı. Bakanlar kurulunun kararıyla random testler başladı ama ne kadar yapıldığıyla ilgili bilgi yok.”
“Yöneticiler örnek olmalı“
“Hep birlikte en azından toplumun gözü önündeki yöneticilerin maskelerini takarak mesafeyi koruyarak örnek olması kurallara uyması lazım. Sadece söyleyerek örnek olunamaz.
Yerel bulaş başlamadığı sürece ve hastanemizin pandemi hastalarına ayırdığı yataklar dolmadığı sürece devam edilebilirdi. Biz biliyoruz ki 2. PCR testiyle pozitifleri ayırt etmek mümkün değil. Bakanlar kurulu yaptığı değerlendirmede deniz yoluyla gelen kişiler arasında daha çok vaka çıktığını uçak yoluyla daha az olduğunu söylemiş. Sonradan bunun tam tersinin doğru olduğu çıksa da deniz yoluyla gelen yolcuda kısıtlamayı gidilmiştir. Bunun ardında başka sebepler olduğunu biliyoruz.
Bu pandemiyi yaşarken toplumu steril tutmak bilimsel bir akıl değil ama hazır olmak mümkün. Eğer bu toplumda hastalığın olup olmadığını araştırmak için test yapmazsanız gün gelir bir gün içine 20-30 vaka çıkar.”
“Hükümet pandemi döneminde güvenilirliğini yitirmiştir“
“Bizim ülkemizde de hem hastalık yayılmaya başladı hem de hala toplu etkinlikler devam ediyor. Okulların açılması için planlar yapılmakta. Bu süreçte sağlık örgütleri sağlık bakanlığı tarafından sürekli dışlanıyor. Siyasi çıkar elde etmeye çalışan oluşumlar var. Hükümet pandemi döneminde güvenilirliğini yitirmiştir. Bizim şansımız, Türkiye’ye bakacak olursak vaka sayılarımızı az olmasıdır ama imkanlarımız ve sağlık çalışanı sayımızın oldukça kısıtlıdır. Tedbirlerin toplum tarafından alınması için örnek olmalıyız. Devletin de denetimlere devam etmesi lazım. Bulaşıcı hastalıklar yasası bizim zorumuzla olsa da uygulamaya girmiştir.”
Gürkut konuşmasını sonlandırırken dünyada ve Türkiye’de pandemi sürecinde hayatını kaybeden sağlık çalışanları ve meslektaşlarını andı.
“Toplumun her alanında mücadele etmeye devam etmeliyiz. Dayanışmayı arttırmamız lazım. Türkiye’de mücadeleyi devam ettiren meslektaşlarımıza sevgilerimizi ve dayanışma duygularımızı iletmek istiyorum” dedi.