Haber Merkezi
Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Nikos Hristodoulidis, World Central Kitchen adlı uluslararası yardım kuruluşunun yedi üyesinin İsrail saldırısında öldürülmesinin ardından bugün yaptığı açıklamada “çok üzücü bir gün” olduğunu söyleyerek Kıbrıs’tan Gazze’ye uzanan insani yardım koridorunun devam edeceği sözünü verdi.
World Central Kitchen, Kıbrıs’tan Gazze’ye gönderilen yardımların dağıtımını üstleniyordu.
Hristodoulidis, Avrupa Parlamentosu Başkanı Roberta Metsola’yı Gazze’deki sivillere deniz yoluyla yardım ulaştıran Amalthea girişiminin merkezi olarak görev yapan Larnaka’daki ortak kurtarma ve koordinasyon merkezinde (JRCC) ağırlarken konuştu.
Metsola ise “World Central Kitchen gibi insani yardım kuruluşları korunmalıdır” dedi.
İsrail saldırısı, Pazartesi gecesi geç saatlerde Kıbrıs’tan deniz yoluyla Gazze’ye getirilen 100 tondan fazla gıda yardımını henüz boşaltmış olan WCK ekibini taşıyan bir konvoyu vurdu.
WCK’nin saldırının ardından bölgedeki faaliyetlerini askıya aldığını açıklamasının ardından, olayın deniz koridoru üzerindeki kesin etkisi henüz belli değil.
Ancak Cumartesi günü yola çıkan ve Pazartesi gecesi saldırının gerçekleştiği sırada yüklerini boşaltmakta olan üç gemi Salı günü geri dönerek Kıbrıs’a doğru yola çıktı.
Hristodoulidis “World Central Kitchen, Gazze’ye çok ihtiyaç duyulan insani yardımın gönderilmesinde ve […] Amalthea Girişiminde önemli ortaklarımızdan biridir. WCK’ya ve vatandaşlarını kaybeden ülkelere en içten taziyelerimizi sunuyor ve derhal ve eksiksiz bir soruşturma başlatılması çağrısında bulunuyoruz,” dedi.
“Dün gece yaşanan trajik olaylar, bunun sınırlı bir endişe ya da etkiye sahip bölgesel bir kriz olmadığını bir kez daha kanıtlamıştır. Etkileri tüm bölgede yankılanmaktadır”.
Hristodoulidis trajedi karşısında barış çabalarının iki katına çıkarılması gerektiğini de sözlerine ekleyerek, insani yardım çalışanlarının korunmasının uluslararası hukuk çerçevesinde müzakere edilemez olduğunu ve uluslararası toplumun bu ilkeyi desteklemesi gerektiğini ifade etti.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Theodoros Gotsis, Open Arms, Jennifer ve Ledra Dynamics adlı üç geminin yanı sıra Ares mavnasının Salı günü Larnaka limanına dönmek üzere geri döndüğünü söyledi.
Cyprus Mail’e konuşan Gotsis, “Sadece yaklaşık 100 ton yardım taşıyan mavna başarıyla boşaltıldı. “Bu da yaklaşık 240 ton yardımın gemilerden boşaltılamadığı anlamına geliyor.”” dedi.
Söz konusu 100 tonluk yardım dağıtılmamıştı. WCK çalışanları vardiyalarını tamamladıktan sonra Gazze’deki bir depodan ayrılırken vuruldular.
Dışişleri Bakanı Konstantinos Kombos ise, “Bunun neden olduğunu, nasıl olduğunu, gerekçesinin ne olduğunu ya da bir hata olup olmadığını tam olarak bilmiyoruz” dedi.
Kombos “Cumhuriyet yetkilileri WCK ile her düzeyde temas halinde oldukları gibi İsrail, ABD ve Birleşik Arap Emirlikleri’nden yetkililerle de temas halindeler” diye ekledi.
Günün ilerleyen saatlerinde Birleşik Arap Emirlikleri ve Kıbrıs Cumhuriyeti tarafından yapılan resmi ortak açıklamada “hayatlarını ihtiyaç sahiplerine hizmet etmeye adayan insani yardım çalışanlarına yönelik her türlü şiddet eylemi” şiddetle kınandı.
Açıklamada “insani yardım personelinin hedef alınması, yardım ve kurtarma çalışanlarının korunmasını sağlayan tüm uluslararası anlaşmaların açık bir ihlalidir” denildi.
Açıklamada ayrıca İsrail’e itidal çağrısında bulunuldu.
Açıklamada, “İnsani yardım çalışanları bu hayati görevi güvenli bir şekilde ve hayatlarını kaybetme korkusu olmadan yerine getirebilmelidir” denildi.
Kıbrıs’taki Filistin Büyükelçiliği, İsrail devletinin cezasızlıkla hareket ettiğini ve tüm dünyaya korku ve dehşet yaydığını söyledi.
“İsrail, 100 tondan fazla gıda taşıyan bir insani yardım kuruluşunun sivil gönüllülerini katlettiğinde, tüm insanlık için tek bir duygu ortaya çıkar: KORKU,” denildi.
Salı günü erken saatlerde Hükümet Sözcüsü Konstantinos Letymbiotis olayın tüm uluslararası toplum tarafından kınanması gerektiğini söyledi.
Ulusal Güvenlik Konseyi’nin olağanüstü toplantısının ardından konuşan Letymbiotis, İsrail’in Gazze’deki faaliyetlerine yönelik olarak bir hükümet yetkilisi tarafından şimdiye kadar yapılan en sert açıklamayı yaptı ve eylemi “kesinlikle kınanacak” olarak nitelendirdi.
İsrail’e karşı bir protesto düzenlenip düzenlenmeyeceği sorulan sözcü, “bu olayın hangi koşullar altında meydana geldiğine dair tam bir soruşturma yapılmasını bekliyoruz. Gün içinde gelişmeler olacağından eminim” dedi.