AKEL Türkiye’nin istilasının 46. kara yıldönümü vesilesiyle yayınladığı açıklamada tüm Kıbrıs halkına yurdumuzun kurtuluşu ve yeniden birleşmesi için birlik ve mücadele mesajı verdi.
AKEL açıklamasında 20 Temmuz 1974’te Türkiye’nin Atina cuntası ve EOKA-B’den bayrağı devralarak Kıbrıs’ın bölünmesi için önceden kararlaştırılmış NATO planının ikinci kısmını gerçekleştirip başlattığı istilayla adada katliamların, tecavüzlerin, yağmalamaların yaşandığını, insanların esir alındığını, yerlerinden yurtlarından edildiğini ve istilanın ikinci aşamasıyla Kıbrıs Cumhuriyeti topraklarının yüzde 37’sini işgal ederek 1963’te başlayan iki toplumun şiddet yoluyla ayrılmasını tamamladığını kaydetti.
Bunu izleyen yıllarda Türkiye’nin işgali altındaki bölgeye sürekli olarak nüfus taşıdığını, Kıbrıslıtürk toplumunun ekonomik kontrolü, siyasi olarak yönlendirilmesi ve asimilasyonu için sistematik olarak izlediği politikasını sürdürdüğünü ve aynı zamanda Kıbrıslıtürk toplumunun ilerici seslerini bastırdığını vurguladığı açıklamasında AKEL, işgal ve taksimin tüm Kıbrıs’a ve Kıbrıs halkının tümüne karşı işlenen sürekli bir suç olduğuna işaret etti.
1974’te istilaya karşı direnişte canlarını feda eden kahramanları saygıyla anan AKEL, Kıbrıs halkının ne Atina cuntasını, ne de istila sırasında cephe gerisine saklanıp Makariosculara ve Solculara saldırmaya devam eden, Kıbrıslıtürk sivilleri katletmeye girişen EOKA-B’ci darbecileri unutmadığını ve affetmediğini dile getirdi.
Bugün Türkiye’nin yeni bir saldırgan tutumuyla Kıbrıs’ın ve Doğu Akdeniz’in karşı karşıya olduğunu ve uluslararası toplumun tepkisinin yetersiz, Avrupa dayanışmasının sözlü ifadelerde kaldığı koşullarda gidişatın endişe verici olduğunu belirten AKEL, Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik müzakerelerde süre giden boşluğun ve taksimci statüko aracılığıyla iki toplumda da milliyetçilik ve şovenizmin körüklenmesine devam edilmesinin son derece tehlikeli bir sahneyi oluşturduğunu vurguladı.
AKEL, Kıbrıs halkı açısından çok büyük tehlikelere gebe bugünkü durumun değişip, yurdumuzun kurtuluşunun ve yeniden birleşmesinin tek yolunun Kıbrıs sorununun üzerinde anlaşmaya varılmış olan iki bölgeli iki toplumlu federasyon çözümü aracılığıyla Kıbrıs sorununun çözümü olduğuna inancını dile getirdi.
AKEL açıklamasında, işgal ve taksimle, milliyetçilik ve şovenizmle asla uzlaşmadan, Kıbrıs’ın gelecek nesillerine yönelik borcumuzun orduların, tel örgülerin ve barikatların olmayacağı, Kıbrıslırum-Kıbrıslıtük-Maronit-Ermeni ve Latin bütün evlatlarının ortak vatanı özgür, bağımsız, egemen ve yeniden birleşmiş bir Kıbrıs olduğunu vurguladı.