Fransa, 4 Mart’ta gerçekleştirdiği son oylama ile, kürtaj hakkını anayasasına dahil eden dünyadaki ilk ülke oldu. Ülkede Parlamentonun her iki kanadı da bu değişikliği destekleyerek, anayasayı değiştirebilmek için gereken çoğunluk barajını aştı. Toplamda 780 milletvekili öneriyi desteklerken, yalnızca 72 milletvekili karşı oy kullandı.
CNN’in aktardığına göre Tarihi Versay Sarayı’nda milletvekillerince gerçekleştirilen özel bir toplantıda yapılan oylama, Fransız Senatosu ve Ulusal Meclisin, yılın başlarında yapmış olduğu ve ezici çoğunlukla onaylanan değişikliğin ardından geldi.
Başbakan Gabriel Attal oylama öncesinde, geçmişte yasa dışı kürtajlara maruz kalan kadınlara karşı “ahlaki bir borç”ları olduğunu söyledi. Attal, “Öncelikle, tüm kadınlara bir mesaj gönderiyoruz: Bedeniniz size aittir” dedi. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, değişikliğin kabulünün kutlanacağı resmi bir törenin 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde yapılacağını söyledi.
Eyfel Kulesi’nde ‘benim bedenim benim kararım’ mesajı
Yapılan anayasa değişikliği, Fransa’da kürtajın “garantili bir özgürlük” olduğunu belirtiyor. Bazı gruplar ve milletvekilleri, kürtajın açıkça bir “hak” olarak adlandırılmasını talep eden daha güçlü bir dil kullanılmasını istemişti.
Fotoğraf: Abdul Saboor / Reuters
Milletvekilleri bu hamleyi, ABD‘de ve aşırı sağ partilerin iktidara geldiği Macaristan gibi Avrupa‘nın bazı bölgelerinde kürtaj haklarının tehdit altında olduğu bir dönemde, Fransa’nın üreme hakları konusunda net bir destek sinyali gönderme yolu olarak tarihi bir adım olarak selamladı. Oylamanın ardından Eyfel Kulesi “benim bedenim benim kararım” sözleriyle aydınlatıldı.
Fransa, ilk olarak 1975 yılında, dönemin Sağlık Bakanı olan ve Auschwitz‘ten sağ kurtulmuş olan ve aynı zamanda ülkenin en ünlü feminist ikonlarından Simone Veil‘in öncülüğünde bir kampanya sonrası kürtajı yasallaştırmıştı.
Oylama, Beşinci Cumhuriyet’in 1958’de kurulmasından bu yana Fransız hükümetinin anayasasını 25’inci kez değiştirdiği anlamına geliyor.
Fransız Katolik Kilisesi, değişikliğe karşı çıkan az sayıdaki gruptan biriydi. Bioetikle ilgili konulara odaklanan Vatikan organı Pontifical Academy for Life, “evrensel insan hakları çağında, insan hayatını alma ‘hakkı’ olamaz” şeklinde bir açıklama yaptı. Fransız piskoposlar konferansı da oylama öncesinde, kilisenin kürtaj karşıtı tutumunu yineledi.