Avrupa Parlamentosu Parlamenteri Niyazi Kızılyürek, Kıbrıslıtürklerin Avrupa Birliği’ne (AB) özel bir kararla bağlı olmasının bir nedeninin de 1. Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş ile Tahsin Ertuğruloğlu’nun 2002’de AB’nin Kopenhag Zirvesi’nde Annan Planı‘na “hayır” demeleri olduğunu belirtti.
“Ertuğruloğlu’na cevap” başlığıyla açıklama yapan Kızılyürek, Kıbrıslıtürklerin Avrupa Birliği ile ilişkileri konusunda söz söyleyecek son kişinin Bakan Ertuğruloğlu olduğunu söyleyerek, çünkü Kıbrıslıtürklerin AB’ye özel bir kararla bağlıysalar, bunun nedenlerinden birinin de Kıbrıslırumların 2004 yılında Annan Planı2na “hayır” demesiyse, diğer nedeninin de Rauf Denktaş ile Tahsin Ertuğruloğlu’nun 2002’de AB’nin Kopenhag Zirvesi’nde Annan Planı’na “hayır” demeleri olduğunu kaydetti
Kızılyürek, “Benzer biçimde, 2003’te Lahey’de Annan Planı’nı ikinci kez reddetmeleri ve Kıbrıslırumların Kıbrıs adına katılım anlaşmasını tek taraflı imzalamalarına imkan tanımalarıdır. O tarihe kadar Kıbrıs Rum tarafının Annan Planına ‘hayır’ demeye cesaret edemediğini hatırlatalım, çünkü henüz AB üyeliğini elde etmemişlerdi” dedi.
“Ertuğruloğlu da Kıbrıslırumlarlarla birlikte plana hayır dedi”
Kızılyürek şöyle devam etti;
“Kıbrıslıtürkler, AKP hükümeti ile birlikte Annan Planı’na zamanında yani 2002 sonu ve 2003’ün başında ‘evet’ denilmesi için çırpınırken, Tahsin Ertuğruloğu ve onun gibiler AKP hükümetine karşı darbe yapılmasını umuyorlardı.
Sonunda, 2004 referandumlarında Kıbrıslırumlar Annan Planına hayır dedi çünkü atı alan Üsküdar’ı geçmişti.
Hatırlatmakta yarar var, Kıbrıslırumlarlarla birlikte Tahsin Ertuğruloğlu da plana hayır dedi.
Bu gelişmeler sonucunda Kıbrıs Cumhuriyeti çözüm olmadan AB’ye üye oldu ve AB de Kıbrıslıtürklere bazı haklar tanıdı.
Bu hakların temelinde Avrupa Birliği Konseyi’nin 26 Nisan 2004 tarihinde aldığı kararlar vardır.
Benim bütün yaptığım, Kıbrıslıtürklerin bu meşru haklarına sahip çıkmak ve bunları ileriye götürmektir.
“Kıbrıslıtürkleri, Ertuğroloğlu’na kulak tıkamaya davet ediyorum”
Yani, Tahsin Ertuğruloğlu’nun dediği gibi ‘merhamet kırıntısı’ peşinde değiliz.
Kıbrıslıtürklerin sergilediği çözüm iradesi sayesinde AB nezdinde kazandığı hak ve fırsatları kararlılıkla değerlendiriyor ve bu haklara sahip çıkıyorum.
Kıbrıslıtürkleri, Ertuğroloğlu’nun çağrılarına kulak tıkamaya ve Yeşil Hat Tüzüğü, karma evliliklerden doğanların vatandaşlığı, Türkçe dilinin AB dilleri arasına katılması, öğrencilerimizin Avrupa’da eğitim görmesi gibi hak ve fırsatlara güçlü biçimde sahip çıkabilmek için, Avrupa Parlamentosu seçimlerine katılmaya davet ediyorum”