Cumhurbaşkanı adayı ve Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, UBP-HP koalisyonuna ‘Derhal istifa edip halkı rahat bırakın’ çağrısı yaptı. Erhürman, pandemi sürecinin halka ve ülkeye daha da zarar vermemesi için süratle bir ‘Kriz Hükümeti’ kurulmasını önerdi.
Tufan Erhürman Cumhurbaşkanlığı ile ilgili vizyonunu açıklamak üzere Lefkoşa’daki tarihi Büyük Han’da düzenlenen etkinlikte konuştu. ‘Doğrusu Geliyor’ adı verilen etkinlik ülkemizdeki vaka sayılarının artması nedeniyle seyircisiz yapılırken, programda öngörülen şiir ve müzik dinletileri ile diğer bütün aktiviteler de iptal edildi. Erhürman’ın konuşma yaptığı etkinlik TV kanalları ve çok sayıda internet sitesinden canlı yayımlandı.
Konuşmasında pandemi hastanesi inşaatında geçirdiği kazada hayatını yitiren işçiye başsağlığı dileyen Erhürman, COvid-19 teşhisi konulan bütün hastalara da acil şifa dileklerinde bulundu. Erhürman sağlık çalışanlarının altı aydan bu yana verdiği insanüstü çabadan da övgüyle söz etti.
Yaşanan gelişmeler nedeniyle gecenin programında değişikliğe gittiklerini anlatan Erhürman, “Çünkü artık esas mesele ne seçimdir, ne müziktir, ne şiirdir. Asıl mesele halkımızı pandemiden korumaktır” dedi. Virüsün yayılmaya başladığı 10 Mart’tan itibaren hükümete katkı yapmaya çalıştıklarını, öneriler sunduklarını, fırsatçılık peşinde olmadıklarını ifade eden Tufan Erhürman, bunu fırsat bilen başka bazı fırsatçıların da kendilerini ‘yetersiz muhalefet’ yapmakla suçlamaya çalıştığını belirtti.
“Biz hükümetteyken sel felaketinden, döviz krizinden fırsatçılık yapmaya çalıştılar ama biz öç alma derdinde değildik” diyen Erhürman, hiçbir şekilde sorumlu davranmaktan vazgeçmediklerini vurguladı.
“Duvara konuşsaydık duyacaktı, hükümettekiler duymadı” diyen Erhürman, hükümetin yanlışlar yapmaya devam ettiğini, sadece muhalefeti değil, bilim insanlarını da duymazdan geldiklerini kaydetti.
“Bir Bilim Kurulu oluşturun ve onun doğrultusunda gidin dedik. En kolay işlerden biriydi ama yapmadılar” diyen Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman, hükümetin Enfeksiyon Üst Kurulu’nun kararlarına dahi uymadığına vurgu yaptı. Erhürman, “Üst Kurul’un haftalar önce önerdiği 7 günlük karantinayı uygulamadılar. Şimdi karar aldılar ama artık çok geç. Çünkü yerel vakalar patladı” dedi.
10 Mart’tan itibaren uygulanan sokağa çıkma sınırlamasının pandemiye hazırlık amacıyla kullanılması gerekirken bunun yapılmadığını söyleyen Erhürman, hükümet ortaklarının o günlerde İmar Planı üzerinden siyasi kriz çıkarmak ve yeni hükümet arayışlarıyla meşgul olduklarını belirtti.
“Derhal çekilin ve halkı rahat bırakın”
“Sağlıkta, ekonomide, çalışma yaşamında, eğitimde acil eylem programları da hazır edilmeliydi ama bugün oldu hala hiçbir hazırlık yok” diyen Erhürman sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hukukta bir terim vardır: İşlevinizi yerine getiremiyorsanız eğer, yok hükmündesiniz demektir. Artık hükümet yok hükmündedir. Derhal istifa edin ve bu halkı rahat bırakın. Çekilin ve ‘Halkın Korunması için Kriz Hükümeti’ oluşturulmasına fırsat verin. Alternatifsiz değilsiniz.”
Hükümeti düşürmek için mecliste ‘güvensizlik önergesi’ verilmesine dönük çağrılara da yanıt veren Erhürman, meclis aritmetiğine göre UBP-HP hükümetinin düşmeyeceğinin ortada olduğunu anımsattı ve “Halkın güven duymadığı bu beceriksiz hükümetin bir kez daha güvenoyu almasının müsebbibi biz olmayız” ifadesini kullandı.
“TC katkısı seçim istihdamına”
Pandemi sürecinde 8 bin işyerinin çalışmalarına ara verdiğini, en az 20 bin kişinin ekmeksiz kaldığını vurgulayan Tufan Erhürman, TC’den alınan katkıların da çalışanı, esnafı, özel sektörü korumak için değil, seçim istihdamı için kullanıldığına vurgu yaptı.
“Yeni cumhurbaşkanlığı stratejisi”
Konuşmasının büyük bölümünü pandemi krizindeki son gelişmelere ayıran Erhürman, Cumhurbaşkanlığı vizyonuna da değindi. Pandemi sürecinin topluma her açıdan büyük bir ayna tuttuğunu kaydeden Tufan Erhürman, ‘Yeni Cumhurbaşkanlığı Stratejisi’nin de bundan ayrı ele alınamayacağını vurguladı.
Cumhurbaşkanlığı’nın halka hem dışarıda, hem içeride, çok geniş kadrolarla ve çok çalışarak liderlik yapmak mecburiyetinde olduğunu ifade eden Erhürman şunları kaydetti:
“Halkın tek bir lidere değil, liderliğe ihtiyacı vardır. Bir taraftan Kıbrıs sorununun bütünlüklü çözüme ulaştırılması için müzakereler devam ederken, aynı zamanda halkı dünyayla buluşturacak adımlar atılmalı. Ekonomiyi dünyaya açmak, sporu dünyaya açmak, kültürü dünyaya açmak, sanatı dünyaya açmak için çalışmalı. Cumhurbaşkanlığı yürütmenin bir bacağıdır. Hele hükümetler bu kadar istikrarsızken, Cumhurbaşkanlığı iç konulara da liderlik etmelidir. Örneğin pandemi hastanesinin yapılmasına liderlik edilebilmeliydi. Cumhurbaşkanlığı’nın Bakanlar Kurulu’yla iyi ilişkiler içinde olması, yönlendirici olması lazımdır. Pandemi maalesef uzun sürecektir ve bu liderliğe çok daha fazla ihtiyaç vardır.”
“Kıbrıslı Rumlar, Türkiye, AB ile doğru zemin”
Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman, Kıbrıs Rum liderliğiyle siyasi eşitlik temelinde, Türkiye Cumhuriyeti ile halkımızın özne oluşu ve hakları doğrultusunda, AB ile de doğru zeminde diplomatik ilişkiler kurulmasının önemine işaret etti.
“Doğu Akdeniz tümüyle bizim değil ama bizim de denizimizdir. Kıbrıs sadece bizim değil ama bizim de adamızdır” diyen Erhürman, ülkenin yetişmiş tüm kadroları ile gece gündüz, 24 saat çalışacak bir Cumhurbaşkanlığı vizyonları olduğunu vurguladı.
Hükümetle istişare ve diyalog içinde, gerektiğinde Bakanlar Kurulu’na başkanlık edecek bir Cumhurbaşkanlığı oluşacağını ifade eden Erhürman, “Bir taraftan Cumhurbaşkanı ile hükümet arasında sorunlar, diğer taraftan hükümet ortakları arasında sorunlar… Birlikte çalışacakları yerde, diyalog kuracakları yerde çatışmayı tercih ettiler. Sonuçta sağlık çöktü, ekonomi çöktü, eğitim çöktü. Halkın yönetime güveni kalmadı” dedi.
“Yeni şeyler söyleme zamanı”
“Bizim artık yeni şeyler söylememizin zamanı geldi” diyen Tufan Erhürman, “Çok çalışmamız lazımdır. Kaybedecek ne bir dakikamız, ne de bir neslimiz vardır” ifadesini kullandı.
Kıbrıslı Rumlara seslenen Erhürman şunları söyledi:
“Biz evet tanınmamış bir devlete sahibiz. BM ve AB üyesi değiliz. Ama özneyiz. Biz Kıbrıs’ın iki kurucu ortağından biriyiz. Biz Doğu Akdeniz’e kıyısı olan halklardan biriyiz. Biz özneliğimizin kabul edilmesi için mücadele ediyoruz. Adamızın üzerinden Fransız savaş uçakları geçiyor. İsrail savaş helikopterleri geçiyor. Kıbrıs Rum halkının arkasına aldığınız sandığı güçler artık Kıbrıs Rum halkının önüne geçmeye başladı. Bu nedenle özne olma sorunu sadece bizim sorunumuz değil Kıbrıs Rum halkının da sorunudur. Bunun için zaman kazanma oyunlarıyla ertelenen müzakere masalarının adayı getirdiği nokta budur. Bunu da Kıbrıs halkına anlatmak zorundayız.”
“Lidere değil liderliğe ihtiyaç var”
Erhürman sözlerini şöyle tamamladı:
“Yapacak çok işimiz var. Sarayönü’nde oturup beklemeye hiç tahammülümüz yok. Halkımızın acılarının, sıkıntılarının gailesini çekeceğiz. Bir lidere değil, liderliğe ihtiyaç vardır. Önümüzdeki 5 yılın temel hedefi de budur. Bu hükümetin yapması gereken bellidir. O da istifadır. Bir an önce halkı korunması için bir kriz hükümeti kurulması gerekir. Ekim ayından itibaren artık yürütmenin iki kanadı olan Cumhurbaşkanlığı ve Bakanlar Kurumu el birliği, güç birliği içinde bu halk için çalışacaktır. Buna inancım tamdır.
Şairin dediği gibi, gülmek bir halk gülüyorsa gülmektir. Halk bugün gülmüyor, gülemiyor. Halk gülmüyorsa bizim de gülmemiz mümkün değil. Ama umudu sıcak tutun. Hep beraber güleceğimiz günler mutlaka gelecektir.”