Doğu Akdeniz’deki deniz kıta sahanlığı gerilimi hakkında konuşan TC Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Yunanistan’a “Trakya’daki kardeşlerimize saldıranlar uluslararası hukukta ve diğer yöntemlerle hesabını verirler” diye seslendi.
TC Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda yaptığı konuşmada Doğu Akdeniz’e de değindi.
Doğu Akdeniz polemiği
1 Temmuz’da Astana formatındaki zirveyi Sayın Putin ve Sayın Ruhani ile video konferansla gerçekleştirdik. Bölgesel ilişkileri ele almak için Katar’a günübirlik ziyaret gerçekleştirdik. Sayın Trump, Sayın Merkel ve diğer liderlerle telefon diplomasisi yürüttük. Bugün yine Sayın Merkel ve AB Konseyi Başkanı ile bir görüşmemiz (Doğu Akdeniz gerilimi) olacak.
Doğu Akdeniz’de hakkımızı yedirmeyiz
Türkiye’nin dış siyasette daha aktif, daha kararlı bir tavır takınması, birilerini rahatsız etmektedir. Bizim haklarımıza sahip çıkmamızdan rahatsız oluyorlar. Türkiye, Doğu Akdeniz’de ne yaptıysa meşru temellerle ve Libya ile yapılan mutabakat çerçevesinde yapmıştır. Rum kesimi 2003 yılından beri adayı tapulu malı gibi görüyor, hiçbir hakkı olmadığı deniz yetki alanlarında petrol, doğalgaz aramaya yönelik imtiyaz ruhsatı veriyor. Bu sahalardan bazıları ise Türkiye ile çakışıyor. Hukuksuz adımların bir başkası da ülkemizi Antalya körfezine hapsetmektir. Son dönemde Doğu Akdeniz’e sahildar olmayan bir ülkenin kışkırtmasıyla Yunanistan ve Rum yönetiminin yanlış adımlar attığını görüyoruz. Kimse kendisini dev aynasında görmemeli, şov peşinde koşmamalı. Türkiye olarak Yunanistan ile sorunların çözümü diplomasi masasında aradık. Buradan şu gerçeğin altını çizmek istiyorum. Bizim kimsenin hakkın gözümüz yok ama hakkımızı yedirtmeyiz. Türkiye’yi ve Kıbrıs Türklerini dışlayan hiçbir girişimin başarı şansı yoktur.
Hesabını verirler
Biz ruhsatları Resmi Gazete’de yayımlayarak dünya ile paylaştık. Oruç Reis gemimiz 23 Ağustos’a kadar çalışmalarını yürütecektir. Yunanistan’ın ortaya koyduğu tavır ise art niyetlidir. Türk kıyılarına 2 kilometre, Yunan anakarasına ise 580 kilometre uzaklıktaki Meis üzerinde deniz yetki alanı talep etmek akılla izah edilemez. Tansiyonu artıran Türkiye değil, Yunan zihniyetidir. Çözümün yolu diyalog ve aklı selimdir. Biz gereksiz macera peşinde değiliz, gerilim de aramıyoruz. Benim batı Trakya’daki kardeşlerimize saldıranlar uluslararası hukukta ve diğer yöntemlerle hesabını verirler. AB’yi de uyarıyorum. Biz adalet, hakkaniyet istiyoruz. Soydaşlarımızı korumak bizim görevimizdir.