Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Covid-19 salgını nedeniyle tüm dünya insanlığı gibi Kıbrıs’ta yaşayanların da bu ciddi sorunla boğuşmaya devam edeceğini belirterek Adada iki taraf arasında mutlaka bugünkünden daha verimli bir iş birliğini sağlamak gerektiğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Elizabeth Spehar’ın Cumhurbaşkanlığında yaptığı görüşme sona erdi.
Görüşmede Güvenlik Konseyi’ne sunulan BM raporu, Covid 19 konusunda iş birliği yapma ve turist geçişlerinin engellenmesini konuları ele alındı.
Cumhurbaşkanı Akıncı, bir buçuk saatlik görüşmenin ardından basına açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
Pandemi süreci içerisinde BM teşkilatının Kıbrıs’taki yetkilileriyle ilk defa yüz yüze toplantı yapma imkânı bulduklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Akıncı, bugün Spehar ve arkadaşlarının kendilerine, BM Güvenlik Konseyi’ne sunulan ve BM Kıbrıs İyi Niyet Misyonunun çalışmalarını içeren bir rapor ve aynı zamanda Barış Gücü’nün faaliyetlerini kapsayan ikinci bir rapor hakkında bilgi verdiğini söyledi.
“Yanlışlık ve eksikliklerin düzeltilmesini talep ettik”
Raporların birer kopyalarının halihazırda dün Cumhurbaşkanlığı’na ulaştığını bildiren Cumhurbaşkanı, “Arkadaşlarımızın çalışmaları sonucunda ortaya çıkan hususları kendileriyle paylaştım, görüşlerimizi bir yazıyla da ilettim. Raporda yanlış gördüğümüz, eksik gördüğümüz hususların düzeltilmesini talep ettik. Bunların ne şekilde sonuçlanacağını ve raporun geneli hakkında daha ayrıntılı görüşlerimizi Güvenlik Konseyi’nden çıktıktan sonra sizlerle paylaşacağız” dedi.
Covid-19 sürecinde Kıbrıs’ta yapılmaya çalışılan iş birliğini daha da ileriye nasıl götürülebileceğinin de toplantıda ele alındığını açıklayan Cumhurbaşkanı Akıncı, 3 Şubat’ta Kıbrıslıtürk tarafının girişimiyle Ledra Palace’ta Kıbrıs Cumhuriyeti Başkanı Anastasiadis ve İki Toplumlu Sağlık Komitesi ve BM ile birlikte ortak toplantı yapıldığını hatırlattı.
O günden sonra bu iş birliği yürütülmeye çalışıldığını ancak, aksayan yönlerinin de olduğunu kaydeden Akıncı, bunun daha iyi bir noktaya götürülmesinin şart olduğunu söyledi.
“Daha verimli iş birliğini sağlamak gerek”
Tüm dünya insanlığı gibi Kıbrıs’ta yaşayanların da bu ciddi sorunla boğuşmaya devam edeceğini belirten Akıncı, o nedenle Adada iki taraf arasında mutlaka bugünkünden daha verimli bir iş birliğini sağlamak gerektiğinin altını çizdi.
“Lokmacı iki taraf için de önemli”
Akıncı şöyle devam etti:
“Bunun yanında geçiş̧ noktaları da elbette son derece önemli. Çeşitli geçiş noktaları açılmıştır, henüz açılmayan vardır. Bunların en önde geleni tabii ki Lokmacı geçiş noktasıdır. Lokmacı geçiş noktası sadece bir taraf için değil; öyle inanıyorum ki iki taraf için de önemlidir, hatta Kıbrıs için önemlidir. Lefkoşa’nın bütünselliği için önemlidir ve Lefkoşa’nın kalbini birleştiren bir yaya geçiş noktasıdır.
“Lokmacı’nın açılması için her türlü iş birliğine hazırız”
Yıllar önce belediye başkanıyken planlanmasında katkım olan bir kapıdır ve iki yaya bölgesini birbirine bağlayan önemli bir noktadadır. Her iki taraftaki dükkan sahipleri için de önemlidir. Zaman zaman sadece Kıbrıs Türklerine yarar diye düşünülür; öyle değildir. Belki daha büyük oranda ekonomik anlamda bize yararı olmuş olabilir ama Kıbrıslırum dükkan sahipleri de o kapının açık olmasından dolayı memnun idiler. Dolayısıyla gerekli tedbirleri alarak elbette sağlığı gene en başta düşünerek bu kapının da açılması için biz her türlü iş birliğini yapmaya hazırız.”
“Avrupalı insanların kuzeye geçişini engellemek yanlış ve Yeşil Hat Tüzüğü’ne de aykırı”
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, BM temsilcisi Spehar’a bu konu yanında Yeşil Hat Tüzüğü’ne de aykırı bir biçimde özellikle Avrupalı insanların da bu tarafa geçişlerini engellemeye yönelik Kıbrıs Cumhuriyeti’nin tavrının yanlışlığını iletme ihtiyacı duyduklarını söyledi.
Bu konuda Cumhurbaşkanlığı elemanlarının çalışmalarını zaten yürüttüğünü, BM ve AB ile temaslar yapıldığını kaydeden Akıncı, “Ancak bu konu artık BM tarafından daha ciddiyetle ele alınması gereken bir konudur. Bunu Sayın Elizabeth Spehar’a bir kere daha vurgulamak ihtiyacını duydum” dedi.
Akıncı, BM Güvenlik Konseyi’ne görüşülecek iki rapor yayınlandıktan sonra daha geniş bir değerlendirme de yapacağını ekledi.
“Epidemiyolojik rapor hâlâ gelmedi… Pişkince cevaplar veriliyor”
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı “Epidemiyolojik rapor elinize ulaştı mı?” sorusunu da şu şekilde yanıtladı:
“Hâlâ gelmedi. Biraz önce arkadaşlara sordum, hâlâ gelmedi. ‘Türkçesini olsun isteyin’ dedim bir kere daha. Bu kaçıncı isteyişimizdir artık sayısını da unuttum.
Yazılı olarak istediğimiz tarih 23 Mayıs’tır ama onun dışında da sözlü olarak da hep çok istedik. Nihayet sayın bakan dün Meclis’te ‘45 sayfa rapor hazır bunu bir iki saat içinde Cumhurbaşkanlığı’na gönderiyoruz’ demiş. Dünden bugüne bir-iki saat henüz geçmedi. Onun için rapor daha gelmedi.
Komitedeki arkadaşlarımız tabi İngilizcesini istiyor çünkü İngilizce takdim edecekler, Türkçe takdim yok, İngilizce konuşacaklar. Fakat ‘hiç olmazsa Türkçesini olsun alalım bir görelim’ dediler.
O nedenle onu tekrardan isteteceğiz. Çok güç oldu bu raporu hazırlamak da bize sunulması da çok güç olmaya devam ediyor. Halbuki bu Sağlık bilim ve bu konuda yetişmiş insanlarımız var, yeterli insanlarımız var, donanımlı insanlarımız var. Onlara karşı da gerçekten büyük bir ayıp işlendi, bunu söylemek durumundayım.
Hükümeti ikide bir eleştirir bir pozisyonda olmak istemem ama bazen konular öyle bir noktaya gelir ki sesinizi çıkarmak zorunda kalıyorsunuz. Bu da onlardan biri oldu. Bir de tabi ki böyle pişkince cevaplar alınca da hayretler içinde kalıyorsunuz.
Biz bunu defalarca istedik, yazılı sözlü istedik. Arkadaşlarımız Başbakanla gitti görüştü, Sağlık bakanıyla müsteşarıyla görüştük, onlar da ‘Vereceğiz, 4 Haziran’da gönderiyoruz’ dediler ve gene gelmedi… Kıbrıs Cumhuriyeti bize 3 defa güncelleyerek raporunu sundu, biz bir defa bile sunamadık. Kıbrıslıtürk tarafını bu duruma düşürmek olmaz. ‘Bu büyük sorumsuzluktur, ciddiyetsizliktir’ demek zorunda kaldım. Ondan sonra da pişkince ‘Hazırdır, Cumhurbaşkanı istese verecektik’ diye bir cevapla karşı karşıya kaldım.
Şimdi siz sordunuz, hâlâ daha bu rapor gelmiş değil. İçeriye geldiyse son bir saat içinde onu bilmem, inşallah gelmiştir.”