KIB-TEK Yönetim Kurulu Asbaşkanı Yusuf Avcıoğlu TC ile kktc arasındaki enterkonnekte elektrik bağlantısı ile ilgili açıklamalarda bulundu. Avcıoğlu, kişisel sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, enerji arz güvenliği açısından, Enterkonnekte olsun veya olmasın kktc’nin mutlaka kendi kendine yetebilecek kurulu güç kapasitesine sahip olması gerektiğini ve halka gerçeklerin açıklanması gerektiğini ifade etti. Açıklama şöyle:
KKTC’de her hükümet değişikliği ile birlikte alevlenen TC ile KKTC arasında Enterkonnekte bağlantı tartışması, Azınlık Hükümetinin kurulması ile birlikte yeniden alevlendi. Peki TC – KKTC Enterkonnektesinde gerçekte durum nedir?
İngilizce’de ”Interconnect” kelimesinden Türkçe’ye geçen “Enterkonnekte”, kelime anlamı olarak çoklu bağlantı diye nitelendirilir. Enterkonnekte Sistem, enerjinin üretim noktalarından kaliteli, güvenilir ve kesintisiz bir şekilde son kullanıcılara iletmek için kullanılan elektrik taşıma sistemidir.
TC ile KKTC arasında inşa edilmesi planlanan Enterkonnekte bağlantının tarafları ve sorunları, yarım asırdır süregelen Kıbrıs Sorunundan çok da farklı değildir aslında.
14 Ocak 2016 tarihinde imzalanan Gözlemci Üyelik Anlaşması ile TEİAŞ, ENTSO-E’nin (Avrupa Elektrik İletim Sistemi Operatörleri Ağı) ilk gözlemci üyesi olmuştur. Bulgaristan ve Yunanistan üzerinden gerçekleştirilen bağlantılar ile TEİAŞ, ENTSO-E şebekesi ile Enterkonnekte bağlantıya geçmiş, ithalat ve ihracat yönünde Net Transfer Kapasitesi, yıllık, aylık ve günlük ihaleler olarak tahsis edilmektedir.
Peki ENTSO-E nedir?
ENTSO-E, Avrupa Birliği ülkelerinin daha fazla şebeke entegrasyonu ile ortak bir iç elektrik piyasası modeli oluşturmak ve bu sayede enerjide arz güvenliğini artırmak, enerjinin üretim, iletim, dağıtım ve kullanım verimliliğini en üst düzeye çıkarmak, çevre sorunlarını en aza indirmek ve şebekelerin enerji çeşitliliğini fırsata dönüştürmek amaçlarını gerçekleştirmek üzere kurulmuştur. 35 ülkeden 42 İletim Sistemi Operatörü ENTSO-E üyesidir. Yunanistan ve Güney Kıbrıs da bu birliğin üyeleri arasındadır.
Türkiye Elektrik Sisteminin ENTSO-E sistemine entegrasyonu ile birlikte batı komşuları dışındaki ülkeler ile senkron paralel çalışma ancak bu ülkelerin de belirli standartları ve işlemleri yerine getirmesi ve “ENTSO-E’nin onayı çerçevesinde” mümkün olmaktadır.
Back-to-Back, DC bağlantı, ünite yönlendirme ve izole bölge besleme yöntemi, ENTSO-E sistemi ile paralel çalışmaya başlayan bir ülkenin üçüncü ülkelerle enerji alış/verişlerinde kullanılan yöntemlerdir. Bu yöntemlerle yapılacak enerji alış/verişleri ENTSO-E’nin iznine tabidir.
ENTSO-E ile TEİAŞ arasındaki mevcut bağlantı ve bu bağlantının kurallarına dair tüm bu detaylar bizzat TEİAŞ’ın kendi web sitesinden de teyit edilebilir.
Enterkonnekte, Enerjide Arz Güvenliğini ve Şebeke Stabilitesini arttırmak, Yenilenebilir Enerji kullanımını maksimum düzeye çıkararak çevre sorunlarını en aza indirmek ve Şebekelerin Enerji Çeşitliliğinden faydalanarak ve Enerji Piyasası Havuzuna bağlantı imkanı ile, anlık kapasite ihtiyacı duyulduğu anlarda veya enerji fiyatları üretim maliyetlerinin altında olduğunda büyük avantajlar sunmaktadır. Bu bakımdan Enterkonnektenin Teknik olarak avantajları tartışmaya açık değildir, ülkemiz için bir gerekliliktir.
Bu noktada dikkat edilmesi gereken iki husus vardır. Bunlardan birincisi olası bir Enterkonnekte bağlantı modelinin/antlaşmasının her şart altında “çift taraflı enerji transferine” imkan tanıyacak şekilde dizayn edilmesi gerekir ki özellikle gündüz saatlerinde Güneş Enerjisinden maksimum faydayı elde edip, üretilen enerjinin fazlasını ihraç edebilelim. İkincisi ise, Üretim Maliyetlerinin, ortak Enerji Havuzundaki toptan enerji fiyatlarından daha pahalı olduğu saatlerde, ihtiyaç duyulan enerjinin Enterkonnekte üzerinden temin edilerek, elektrik fiyatlarının aşağı çekilmesine imkan verecek formatta bir anlaşma yapılması gerekmektedir.
TC ile KKTC arasında tesis edilecek bir Enterkonnekte bağlantı için, ENTSO-E Üyesi Yunanistan ve Güney Kıbrıs’ın da olurunu almak gerekmektedir. Kaldı ki, ENTSO-E böyle bir bağlantının başvurusunun dahi doğrudan Güney Kıbrıs (Kıbrıs Cumhuriyeti) ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından yapılmasını talep etmekte ve KKTC’yi tanımamaktadır.
Bu noktada TC ile KKTC arasında tesis edilecek Enterkonnekte bağlantıda esas sorun teknik değil politiktir. Sonuçlarını göze alarak ENTSO-E’den izin almaksızın da bu bağlantının yapılması tartışılmakta, lakin böyle bir yol izlenmesi, ENTSO-E ile yapılan anlaşma ve bu anlaşmanın kuralları çerçevesinde bir dizi yaptırımı beraberinde getirecektir. Olası yaptırımlardan biri de TEİAŞ’ın ENTSO-E ile olan bağlantısının sona erdirilmesi kararıdır. Böyle bir yaptırıma gidilmesi durumunda Türkiye Cumhuriyeti uç nokta olarak tamamen, ENTSO-E ise kısmen mevcut Enterkonnekte bağlantının teknik ve ekonomik avantajlarından mahrum kalacaktır.
Türkiye Cumhuriyeti tarafı Şebeke Arz Güvenliği için şu an ihtiyaç duymadığı ama ayrılık durumunda ihtiyaç duyacağı belirli kapasitelerde sıcak ve soğuk yedeği hazır tutmak durumunda kalacak, bu ise ortalama 170 Milyon Euro/Ay tutarında maddi kayba tekabül edecektir. TC ile KKTC arasında tesis edilecek Kablo yatırımının ilk yatırım maliyetinin ortalama 450-500 milyon Euro olması öngörülmektedir. Diğer bir deyişle her yıl 4 adet TC-KKTC arası kablo projesi inşa etmeye yetecek kadar bir kayıp da söz konusu olarak önümüzde durmaktadır. Hal böyle iken, işin politik yönünü çözümlemeden böyle bir Enterkonnekte bağlantı kurulması pek mümkün görünmemektedir.
Diğer yandan, mevcut politik sorunlar bir kenara, Kablonun deniz altı bir proje olması sebebiyle inşa süresinin aylar hatta yıllar alacak olması gibi, meydana gelebilecek bir arızanın giderilmesi de aylarca sürebilmektedir. İngiltere’nin Jersey ve Guernsey Adaları ile Fransa arasında bulunan Enterkonnekte Kablo Projesinde meydana gelen arıza bunun en somut örneğidir. Kablonun deniz altında olması sebebiyle arızanın giderilmesi 12 ay kadar sürmüştür. Benzer şekilde TC ile KKTC arasındaki deniz altı su nakil hattında meydana gelen arızanın da tamiri aylarca sürmüştür.
Tüm bu koşullar göz önünde bulundurulduğunda, Enerji Arz Güvenliği açısından, Enterkonnekte olsun veya olmasın KKTC’nin mutlaka kendi kendine yetebilecek Kurulu Güç Kapasitesine sahip olması gerekmektedir.
Bu gerçekleri ve mevcut durumu Kıbrıs Türk Halkından gizleyerek popülizm yapmaktan lütfen vazgeçin ve bu halka gerçekleri açıklayın.