Sol Hareket adına açıklamada bulunan Abdullah Korkmazhan, KIB-TEK’in özelleştirilme çabalarına karşı EL-SEN ve Sendikal Platform’un yanında olduklarını belirterek, KIB-TEK’in üzerinde “zarar ettir, batır ve sat oyunu” oynandığının altını çizdi.
“AKSA Enerji Üretim A.Ş ile imzalanan kıyak sözleşmeler, bir çok zenginin, sermaye grubunun ve kurumların tahsil edilmeyen ve silinen Milyarlarca TL’lik borçları, partizanca istihdam ve usulsüzlükler söz konusudur” diyen Korkmazhan, KTHY, DAİ-DAK ve Ercan Havalimanı’nı gibi Kıbrıs Türk toplumuna ait kurumları AKP yanlısı yeşil sermayeye peşkeş çeken işbirlikçi anlayışın, KIB-TEK’i batırmak ve elektriği de özelleştirmek için sistemli bir çalışma yürüttüğünü kaydetti.
“Dayatma ekonomik paketler iptal edilmeli“
“İçeriği gizlenen ve sözde görüşmeler yolu ile belirlenen dayatma ekonomik paketler, Kıbrıslı Türklerin tüm özvarlıklarını AKP yanlısı sermayeye peşkeş çekmeyi, daha fazla yoksulluğu, ekonomik yıkım ve toplumsal yokoluşu öngörmektedir. Dayatma ekonomik paketleri ve talimat ile yönetilmeyi reddediyoruz” diyen Korkmazhan, dayatma ekonomik paketlerin kalkınmayı değil, toplumsal yokoluşu, ekonomik talanı ve Türkiye’ye bağımlılığı derinleştirdiğinin bu güne kadarki uygulamalar ile kanıtlandığını vurguladı.
Kooperatif, telekomünikasyon ve limanlar gibi halka ait geriye kalan kurumların da tekellere devredilmek istendiğini belirten Korkmazhan, “AKP hükümeti, Kıbrıs’ın kuzeyini kontrolü altında tutacağı, siyasi ve ekonomik yapısını dilediği gibi şekillendireceği, yargı ve güvenlik sistemine istediği an müdahale edebileceği bir alt yapı oluşturma çabasındadır” diyen Korkmazhan, daha önceki paketler ve su protokolü ile toplumun bir çok özvarlığının talan edildiğini, yoksullaşma ve göçün arttığını, yağmur suyuna kadar tüm yeraltı kaynaklarının Türkiye’den gelecek AKP yanlısı bir tekele devredildiğini kaydetti.
Emek ve Demokrasi güçleri bira raya gelmeli
AKP-UBP-HP üçlüsünün bağımlılığı, yoksulluğu ve sömürüyü derinleştirecek, özelleştirmeci politikalarına karşı emek ve demokrasi güçlerinin bir araya gelerek, toplumsal bir karşı duruş örgütlemesinin kaçınılmaz olduğuna dikkat çeken Korkmazhan, Sol Hareket’in bu yönde çalışmalarına devam edeceğinin altını çizdi.