Çiğse Dedeoğlu
Damla Dabiş’in sunduğu Gazedda’nın Gündemi programının Perşembe akşamki gündemi pandemi idi. Programa konuk olan Kardiyoloji Klinik Şefi Dr. Gülgün Vaiz pandemi sürecinde, covid-19 dışındaki hastaların yaşadığı zorluklar ve pandemi hastanesinin önemiyle ilgili açıklamalarda bulundu.
Konuşmasına Türkiye’de üniversitesi öğrencisi genç bir kadının cinayetinden duyduğu üzüntüyü dile getirerek başlayan Vaiz, kadına şiddeti kınadığını, kadınların sesini yükseltmesini umduğunu belirtti.
Vaiz konuşmasına şöyle devam etti;
“Bizler siyasi parti değiliz. Bizler hekimiz. Bizim hekim olarak endişe ve kaygımız hastalarımıza maksimum seviyede kaliteli hizmet vermek ve bu konuda sağlık örgütleriyle, bakanlıkla ve toplumla iş yapmaktır. Toplumda en sık görülen ve en çok risk taşıyan hastalık gruplarından biri kalp ve damar hastalıklarıdır. Şubat ayında hastanede çıkan yangından en çok zararı gören kalp ve damar cerrahisi, yoğun bakım ve anjiyo cihazı oldu. Pandemi bizi bu yaralı dönemimizde yakaladı.”
“Bir pandemi hastanesi yaratmak zorundayız.”
“Pandemi hastaları geleceği için, hızlı bir şekilde özel hastaneye taşındık. Ancak gördük ki, hiçbir özel hastane devlet hastanesinde yapılan tedavileri, hastalara verilen hizmetleri karşılayamıyor. Çok zor durumlara düştük, hastalarımız acillere sığmadı. Gittiğimiz yerde çok daha ciddi bulaş tehlikesi yaşadık. Ülkemizde devlet hastanesinden başka kanser hastalarının kemoterapi gördüğü, böbrek hastalarının diyalize girdiği, inmelerin tedavi edildiği başka bir yer yok. Maalesef pandemi döneminde kalp krizleri, felçler durmuyor. Biz bu hastalarımızı tedavi etmek zorundayız. Hastanenin tam teşekkürlü çalışamamasından, taşınmak zorunda kalmasından ve Covid-19lu hastalara yer bulma telaşından birçok hastamızın tedavisi aksadı.
Şimdi yine aynı şeyleri yaşıyoruz. Bu süreç içerisinde Covid-19 hastaları da dahil bütün hastalar hak ettikleri tedavileri almak zorundadırlar. Bunun içinde bir pandemi hastanesi yaratmak zorundayız. . Covid-19 ve diğer hastalar birlikte tedavi edilirken hastanede bulaş nedeniyle risk altında olacaklardır ve korktuklarından zamanında müracaat etmeyeceklerdir. Covid-19 dışındaki hastaların tedavileri kesintisiz devam etmeli ve bunun alt yapısını devlet sağlamak zorundadır.”
“Sağlıktan vazgeçemeyiz”
“Yaptığımız iş çok ayrıcalıklı bir iştir. Herkes evine gidebilir ama biz gidemeyiz. Dolayısı ile sağlığa gereken değer verilmelidir. Bu ülkenin her bölgesinde tam teşekkürlü hastaneler yapılmalıdır. Bu pandeminin bize verdiği en önemli mesajdır. Sağlıktan vazgeçemeyiz.
Üroloji servisinde ameliyat olmuş veya anjiyo olmuş bir hastayı düşünün. Ameliyattan sonra dışarıya çıktınız ve apar topar başka bir servise alınıyorsunuz. Hasta acısından son derece tramvatik bir durumdur. Böyle bir şeyi kimse yasamak istemez. Bu sağlık bakanlığının hastane yönetimi ve ilgili hekimlerle, hastaya zarar vermeden konuşarak çözülmesi gereken bir konudur.
En kısa sürede bakanlığın tüm hastaları güvenli bir şekilde tedavi edebileceğimiz bir ortam yaratması gerekmektedir. Bizler bu ülkede yaşayan vatandaşlar olarak bilimin ışığında örgütlenmeli ve profesyonel davranışlar göstermeliyiz. Sağlıkla ilgili kararların da siyasi kişilerden ziyade daha demokratik denetim mekanizmaları kurularak bilimin eline verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu konuda oluşturulacak komiteler, profesyonel ekipler, siyasilerle birlikte çalışacak ama son söz her zaman bilimde olacaktır.”
Vaiz son olarak halka çağrıda bulunarak Covid-19 hastalığının ciddiye alınmasının önemli olduğunu ve vatandaşların ellerini yıkamaya, sosyal mesafeyi korumaya, maske takmaya ve uzmanları dinlemeye devam etmesi gerektiğini söyledi.