Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP), Ersin Tatar’ı TC yetkililerinin ağır müdahaleleri sonucu seçtirilen cumhurbaşkanı olarak niteleyerek; ilerici, demokrat ve muhalif güçleri TC yetkililerine ispiyonladığına, kişisel sosyal medya hesaplarından insanları kendi trollerine karşı linç ettirdiğine işaret etti.
CTP’den yapılan açıklamada Tatar’ın cumhurbaşkanlığına şaibeli seçim sonuçlarıyla seçtirildiği de vurgulandı.
CTP, atanmış cumhurbaşkanı Tatar’ın CTP Genel BaşkanıTufan Erhürman’a yönelik açıklamalarına sert bir dille cevap verdi.
CTP’den yapılan yazılı açıklamanın tamamı şöyle:
Şaibeli seçim sonuçlarıyla geçtiğimiz yıl Cumhurbaşkanlığı’na ‘seçtirilen’ Ersin Tatar’ın, Genel Başkanımız Sn. Tufan Erhürman ile ilgili söylediği sözler, tüm Kıbrıs Türk halkını derinden yaralamıştır. Göreve geldiği günden bugüne kadar her fırsatta Kıbrıs’ın ilerici, demokrat ve muhalif insanlarını Türkiye Cumhuriyeti’ne ispiyonlamaktan başka bir meşguliyeti bulunmayan Tatar, Basın-Sen Başkanı Sn. Ali Kişmir’in Türkiye’de gözaltına alınmasına sessiz kalmış, Genel Başkanımız Sn. Tufan Erhürman’ın bu konudaki çağrılarına ise akıllara zarar cevaplar vermiştir.
Tatar, halkımızın ilerici, demokrat ve muhalif güçlerini sadece TC yetkililerine ispiyonlamakla kalmamış, kişisel sosyal medya hesaplarından insanlarımızı kendi trollerine karşı linç ettirmekten de geri kalmamıştır.
Bunun son örneğini de Genel Başkanımız Sn. Tufan Erhürman’a yönelik yaptırmıştır. Kişisel sosyal medya hesabından oldukça seviyesiz bir açıklama yapan Tatar, Genel Başkanımızı linç kültüründen beslenenlerin önüne atmaktan çekinmemiştir.
TC yetkililerinin ağır müdahaleleri sonucu bu makama ‘seçtirilen’ Ersin Tatar’a tavsiyemiz, her fırsatta kendisine muhalif olan Kıbrıslı Türkleri aşağılamak yerine, eleştiri yapmakla seviyesizlik arasındaki farkın farkına varması ve makamının gerekliliklerinden biri olan halkına sahip çıkmasıdır.
Erhürman ne demişti?
“Bu kez de Ali Kişmir… Hakkında “giriş yasağı” bulunduğu gerekçesiyle Türkiye’ye giriş yapamadı. Nedenine dair bilgisi yok; oysa bu Ali Kişmir’in en temel hakkı. Her konuda, her fırsatta açıklama yapan KKTC Cumhurbaşkanlığı da, bu konuda doğrudan sorumlu olan Dışişleri Bakanlığı da, Başbakanlık da bir kez daha suskun. KKTC yetkili makamları Kıbrıslı Türklerin seyahat özgürlüğünü ve herkesin çok önemli olduğunu her fırsatta söylediği Kıbrıs Türk halkı ile Türkiye ilişkilerini yakından ilgilendiren bu konuda konuşmayacaksa hangi konuda konuşacak?!! Yurttaşlarınızın Türkiye’ye giderken “acaba girebilecek miyim” sorusuyla karşı karşıya kalması ya da böyle bir soru nedeniyle gitmeme kararı vermesi “yetkili makamlar” olarak umurunuzda mı? Bu konuyla ilgili, daha da fazla gecikmeden, derhal bir açıklama yapmak zorunda olduğunuzun farkında mısınız?!!“
Tatar ne cevap vermişti?
“KKTC’nin, Türkiye’nin ve her ülkenin güvenlik gerekçeleri ile kendilerine yönelik tehdit ve hakaretler karşısında yabancı ülke vatandaşlarını ülkelerine sokmama hakkı vardır. Bunu en iyi bilenlerden birinin de KKTC’de Başbakanlık yapmış CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman’ın olması gerekir. Bir hukukçu olan Erhürman bu gerçeği bilmesine rağmen, Türkiye’yi “işgalcilikle” suçlayan, “Türkiye seni istemiyoruz” diyen, Türkiye ile Cumhurbaşkanına ve makamlarına yönelik haddini aşan çok ağır hakaretlerde bulunan bazı kişilerin Türkiye’ye sokulmamasını siyasi istismar malzemesi yapması esef vericidir. Erhürman’ın bazı kişilerin Türkiye Cumhuriyeti’ne sokulmaması karşısında şahsımı son derece tahrik edici ve seviyesiz bir üslupla hedef gösterip, benden açıklama beklemesi oldukça dikkat çekici olup, siyasi etik ve ahlaka asla uygun değildir.Erhürman’ın, Türkiye’ye “işgalci, sömürgeci, seni istemiyoruz, Kıbrıs’tan defol” diyenlerin Türkiye’ye sokulmamalarının hesabını benden sormaya kalkışması da bir başka gaflettir. Erhürman’ın bu tavrı Türkiye’ye karşı her türlü hakarette bulunanlara destek çıkma ve kollama niteliğindedir. Kendisini sağduyulu ve gerçekçi olmaya davet ediyorum.”