Kıbrıs Türk İnsan Hakları Vakfı yaptığı açıklama ile Merkezi cezaevinde tutuklu bulunan iki kadın tutuklunun Mezkezi Cezaevi müdürü tarafından darp edildikleri iddiasının kendilerine geldiğini ve bu iddia üzerine harekete geçtiklerini açıkladıları. İşte açıklamanın tam metni:
Merkezi cezaevinde tutuklu bulunan iki kadın tutuklunun Mezkezi Cezaevi müdürü tarafından darp edildikleri iddiası bilgimize gelmiştir. Bu iki kişiyi ziyaret ederek hem şikayetleri hakkında bilgi alıp kendilerine hukuki destek vermek amacı ile hem de işkence ile mücadeleye ilişkin veri tabanı toplanması formunu doldurmak niyetiyle vakfımız adına Merkezi Cezaevine giden avukat temsilcimizin bu iki kadınla görüştürülmemiş olması maalesef ki darp iddialarını destekler mahiyettedir. Aleyhlerinde henüz Merkezi Cezaevi disiplin kurulu tarafından bir yargılama yapılmamış olan ve hücre cezası veya herhangi bir cezaya çarptırılmamış olan bu iki kadının dış hayatla bağlarının koparılması ve avukatla görüştürülmemeleri kabul edilebilir bir davranış olmayıp Cezaevi müdürünün hukuku hiçe sayması anlamını taşımaktadır. Kendisi kadınların doktor kontrolünden geçirildiklerini ve darp izi bulunmadığını beyan etse de, her fiziki darp sonucu kalıcı iz kalmayabileceği, bazı durumlarda darp izlerinin belirli bir süreden sonra dışa yansıyabileceği, ve verilen raporun İstanbul protokolüne uygun bir şekilde hazırlanmamış olabileceği hususları vakfımız tarafından vurgulanmaktadır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin belirlediği standartlarda bir doktor kontrolünden geçirilerek İstanbul protokolüne uygun temin edilmeyen raporlar AİHM tarafından kabul görmemektedir.
Merkezi Cezaevi Müdürünün kendi aleyhinde bu denli ciddi iddialar varken mağdurları tecrit tutup avukatla görüştürmemesi Merkezi Cezaevinde İnsan Haklarının ve KKTC Anayasasının ihlal edildiğini ve bu ihlallerin denetim alanı dışında tutulmaya çalışıldığını göstermektedir. İçişleri bakanlığının kendi sorumluluğu altında bulunan bu kurum ve aleyhine iddialar bulunan kişi ile ilgili ivedilikle soruşturma başlatması ve olayın tanıklarından ifade temin etmesi gerekmektedir. Kıbrıslı Türk İnsan Hakları olarak konunun takipçisi olacağımızı, yerel kurumlardan etkin bir çare bulamamamız halinde ise konuyu Avrupa İnsan Hakları mahkemesine taşıyacağımızı bildirmek isteriz.