• Künye
  • Dayanışma
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası
Perşembe, Aralık 18, 2025
Bulamadık
Tümünü Gör
Gazedda
18 °c
Nicosia
15 ° Cum
14 ° Cts
  • ANA SAYFA
  • YAZARLAR
    • GAZEDDA YAZARLARI
    • GÜNEYDEN YAZARLAR
      • PENNA
    • DÜNYADAN YAZARLAR
      • PROJECT SYNDICATE
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
  • TÜM İÇERİK
    • HABER ARŞİVİ
      • KIBRIS
      • DÜNYA
      • KORONAVİRÜS
    • MULTİMEDYA ARŞİVİ
      • GAZEDDAPOD
      • GAZEDDAWEBTV
  • ANA SAYFA
  • YAZARLAR
    • GAZEDDA YAZARLARI
    • GÜNEYDEN YAZARLAR
      • PENNA
    • DÜNYADAN YAZARLAR
      • PROJECT SYNDICATE
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
  • TÜM İÇERİK
    • HABER ARŞİVİ
      • KIBRIS
      • DÜNYA
      • KORONAVİRÜS
    • MULTİMEDYA ARŞİVİ
      • GAZEDDAPOD
      • GAZEDDAWEBTV
Bulamadık
Tümünü Gör
Gazedda
Bulamadık
Tümünü Gör

Camera Obscura ve Perde!

“Ne yapmazsanız ölürsünüz? Ya da ancak ne yaparsanız yaşarsınız?”

Tüge Dağaşan Tüge Dağaşan
18 Aralık 2025
Okuma Süresi: 9 dk
A A
0
https://bsky.app/profile/gazeddakibris.bsky.socialhttps://www.threads.net/@gazeddakibris

Ne kadar çekici bir cümle ile giriş yapılmış değil mi? Hadi gel de merak etme şimdi bu oyunu. Gel de seni çekmesin. Gel de düşünme. Gel de izleme; izleme şansın olduğu halde çünkü evet bazen de bir tiyatro oyununu izleyebilmek şanstır.  İnsanın sevdiği şeyleri yapabilmesi en büyük şanstır belki de bu yeryüzünde. 

Oyun 19 Aralık’ta KÜKOM’da seyirci ile yeniden buluşacak. Bir gidip izleyin der miyim, kesinlikle derim. Neden demeyim bu kadar emek ardından ve bambaşka bir oyun karşısındayken gerek senaryosu, gerek oyunculuğu ile. 

Oyun iki temizlik görevlisinin tozları oradan oraya dolaştırmasıyla başlıyor. Zaten su yok, elektrik yok, internet kesik. Ne kadar tanıdık değil mi?! E telefon da kesik tabi ki. Mektupla bildirmiş gelecek olan misafir geleceğini, “güzide hotelinizde konaklama arzusundayım” diye de eklemiş. Hotelimizin ismi “Var Hotel” gel gör ki var olan bir şey de yok bu hotelde.

Turizm ve İşletme Bölümü mezunu olan temizlik görevlimiz bunu her fırsatta hatırlatıyor bize. Kendi mesleklerinizi düşünün izlerken ve severek yapıyor musunuz işinizi bunu da düşünün ama kopmayın sakın oyundan çünkü ilk başlarda biraz kopacak gibi hissetseniz de bir anda oyun sizi yakalıyor ve içine hapsediyor tıpkı camera obscura gibi ve siz artık görüntünüzü tersten izlemeye başlıyorsunuz sahnede; hem de hiç fark etmeden. 

Haritaları ve bavulu ile geliyor misafirimiz. Bir fotoğrafçı. Aksanlı konuşmalar ile oyun diğer oyunlardan ayrılıyor ki her oyun diğerinden ayrıldığı takdirde başkalaşır. Başka başka oyunlar ise iyidir. İnsana başka bakış açıları kazandırır. 

“İlginç bir yer öyle değil mi Florian?” diye kime sesleniyor bu fotoğrafçı hotelin masasında tek başına otururken? Peki, muhteşem bir şeyin peşinde olan bu adam neyin peşinde? Sahnede her oyun arası değişen resme bakınca anlayacaksınız neyin peşinde olduğunu. 

Dikkat çekici unsurlar “var” olsa da bazen teknik sıkıntılar yüzünden “yok”lar bize bulunduğumuz yeri bir kez daha hatırlatıyor. Kocaman bir “yok hotel”de gibiyiz hepimiz bu yarım kalmış çeyrek adada. Fakat biz oyuna dönelim lütfen. 

Soğuk su yok, elektrik yok çünkü. Oda sıcaklığında su da içebilir misafirimiz fakat o da ne hiç su yok!!! İçme suyu yok. Ama neyse ki badem çiçeği likörü var. Emin miyiz var mı yani badem çiçeği likörü. Evet var. E hadi bakalım hepimiz badem çiçeği likörü içelim. 

Hotelde bir de çiftimiz daha var. Çöplerden dolayı oluşan kokular hatırlatılsa da internet, telefon olmasa da, botanik fotoğrafçımız biraz hoteli renklendirebilir bu saatten sonra. 

“Anı yakalama ustalığı olan fotoğraf makinelerine saygıyla” izlemeye devam ederken sadece anı yaşayıp fotoğraf çekmesek de olur sahnedekileri cep telefonları denen masgaralıklar ile. 

Susuzluğu gidermek için müesseseden likör içmeye devam ediyor herkes; en güzide çölde bulunan hotelimizde. En yakın kasaba 245 dakika uzaklıkta yanlış kalmadıysa aklımda, o da yürüme mesafesinde. 

Otomatik araba istemeyen fotoğrafçımıza gelecek olan arabayı siz de az çok tahmin ediyor olsanız da “telefonla fotoğraf mı çekilir” diye soruyor bize her fırsatta.

Peki, sizin tutkunuz ne? Ne yapmazsanız ölürsünüz ya da ne yaparsanız yaşarsınız? 

Siz de gezmeden duramaz mısınız, sizi yaşatan şey de merak mı yoksa? 

Fotoğrafçımız “beni yine buldu Florian” diyor, çiftimizin elindeki fotoğraf makinesini görünce. Fenalaşıyor adam, su getirin -su yok- kolonya -o da yok- e hadi badem çiçeği getirin yine!!

Gitar sesleri, sarhoşluk.. Kıdemli temizlik görevlisi mi daha üst, diplomalı olan mı derken kahvaltı badem çiçeği likörü, öğle yemeği badem çiçeği likörü, akşam yemeği evet yine badem çiçeği likörü.

Kamerayla ilgili kötü anısı var belli. Atlattı ya da atlatamadı fobisini. Fakat seyirciye dönüp anlattı. Tek tutkusu 1948 model kamerayla belgelemek, ruhunu yakalamaktı açmasını beklediği dev bitkinin. Bunun için geldi zaten bu yolu.

Sabah akşam çiçekten bahsediyorsa bir insan saplantılı değil tutkuludur demektir. Anlamadılar. Anlamazlar. Neden anlasınlar!

And Dağları Kraliçesi’nin fotoğrafını çekmekti oysa tek arzusu. Yüz yılda bir çiçek açıyordu neticesinde. 

Otomatik arabayla yollara düşüyor çiçekler uğruna ve neler gelmiyor ki fotoğrafçımızın başına. 

Pantolonunu vermek zorunda kalıyor bir çiçeğe ve o da ne bir deve kuşu sahnede. Çok iyi performans karşısında kim bu deve kuşu dedirtiyor insana. Arabadan hiç inmemeliydi fotoğrafçımız -ama tutkular- inmese yaşamış olur muydu dersiniz. Öyle bir sahne ki “çok iyi” dedim yüksek sesle fark etmeden. 

Deve kuşunun bir eylemi var orada, size de çok tanıdık gelecek izleyince. Çevremizdekilerin resmini sahneye yansıtan iyi bir sahne o sahne.

Kazaydı, hastaneydi derken fotoğrafçımızın adı Çiçek; babası botanik ile uğraşmasını istediğinden bu ismi vermiş ona, polisimiz var bir de. Polisimizin adı da aynı sebepten ötürü Polis bu arada.

Bu sahne ile de daha da bağlanıyorsunuz oyuna. İlk sahneler ardından ilerledikçe içine çekiyor sizi camera obscura. Tamamen oyundasınız artık.

Çiçek’in üzerinden kimlik çıkmaması, çiçek adı kodlarıyla(!) dolu bir deftere sahip olması, sınırda yakalanması, yanında dürbün, teleskop bulundurması, zaman makinesinden çıkmış gibi görünmesi ile tüm dikkatleri üzerine çekmesine neden oluyor. “Silah yok komutanım” dese de Polis, “kesin vardır” diyor komutanı, sokağa çıkma yasağını ihlal etmesinden de dolayı. 

Hasta yatmakta olan Çiçek şimdi ne yapacak?

Uyandığı zaman ilk beyefendinin haberi olacakmış, kim bu beyefendi?

“Hastanın hastalığından hassas hususlar olamaz polis bey” dese de hemşire, konu evet çok ama çok hassas. 

Yine kaçırıyor çiçek açışını bu dev bitkinin ve Florian nerde diye soruyor. Bir ilke imza atacaktı, savaşacaktı Çiçek. Polis notunu alır bunun üzerine “silahı olduğunu kabul etti” diye. 

Her ne kadar “jübilem olacaktı o çiçek” dese de Çiçek, Polis “son işi olacaktı” diye düşüyor defterine.

Orta Güneybatı Zabazapya’da bu olanlar da ne? Oysa sadece kraliçesine kavuşmak istiyor.

Komutan içeri giriyor yine, Polis olan biteni söylüyor da bu olup bitenler ne? “En doğru bilgi, doğru bilgi değil de işe yarar bilgi” midir peki sizce de? 

Kuzeydoğu Zabatistan mıydı yoksa gitmek istediği yer?

Eski dünya aletleri ile kimliksiz yakalanmak, kimliğe sahip olmamak, donla dolaşmak, pantolununu Kuzeydoğu Zabatistan’da bırakmak, kullandığı aracın çalıntı çıkması ve daha neler neler. Tam bir kaos. 

Mektupla rezervasyon yaptığı “Var Hotel” gerçekten var mı?

İyi polis işe yaramayınca ses yükseliyor; deve kuşu hangi örgütten, kime çalışın, kodlar koordinatlar ne soruları ile oyun, oyuncunun sesi ile yükseliyor; kulakları sağır edercesine. 

“Fotoğrafını çekmeliyim” diyor ona polis, “telefonla mı” diye soruyor, “daha iyi hemen şimdi çek vur beni” diyor. Artık eskisi gibi olmasa da evet ne varsa eskilerde var. Ajan olduğu ispatlanmalı Çiçek’in. 

Hemşire eğreti otunu seviyor. En azından neyi neden sevdiğini bilen bir insan. 

Suçlu değil Çiçek ama ispatlanamıyor; adam sanatçı, bilim adamı. Fakat ajan olduğuna dair bilgiler isteniyor. Aslında polis her şeyi çok iyi anladı, anlattı fakat ondan istenen doğru bilgi değildi, işe yarar bilgiydi.

“Her gözümü açtığımda farklı bir yerdeyim” diyor Çiçek, Florian’ı yanlarına almadılar geri dönmeleri gerek. Oysa sınırı çoktan geçtiler, hemşire onu tutkusuna götürecek. 

“Gözlerinle şu anı kaydet” gitsin. Çıplak gözün gördüğünü hangi makine görebilir ki zaten. Uluslararası krize dönüşmüyor mu zaten her yapılan ve de yapılamayan eylem. O an’ı çiçekle paylaş, an’ı paylaş, an’ı yaşa. 

Solup gitmiş, yine çekememiş onu, oysa nasıl da oyun boyunca sahne kenarında açıyordu yavaşça. “Bakın isterseniz telefonla çekin” diyen ses karşısında “ah ah ah” diyerek yığılıyor sahne ortasına.

Ona göre değil bu çekimler, bize göre değil bu çekimler…

Her bir oyuncu, seyirciyi selamlarken telefonu ile öz çekim yapıyor sahnede. Farklı selamlama şekillerini severim, oyuna dair şekillenmesini daha çok severim. Bu oyun bir rüzgârsa senaryodan oyuncusuna bazen sakin bazen fırtınalı geçip, geçtiği yerleri hafif dağıttı diyebiliriz sanırım. Dağılmış olması bir şeylerin iyidir, daha iyi toplamanızı sağlar unutmayın ve bir bakın neleri topluyor bu oyun hafif dağıtırken sizi estirdiği rüzgârla. 

Tiyatro tutkusu olanlar bu oyunu da kaçırmamaya çalışsın derim; biraz daha yaşamak adına. Çünkü anları kaydetme derdine düşerken yaşamayı unutuyoruz, tadını çıkarmayı kaybediyoruz. Yemeklerimiz soğuyor fotoğraflarını çekeceğiz diye, çocuklarımız büyüyor, bizler yaşlanıyoruz. “Bugün de güzel anlar yaşadım” diyebilmek adına anların tadını çıkarmaya bakın ☺ 

Her birinizi -emeği geçen herkesi- ayrı ayrı tebrik ediyorum, teşekkürler.

Etiketler: oyunoyuncusanattiyatro
Tüge Dağaşan

Tüge Dağaşan

"ve güneş doğarken hiç umut yok mu umut umut umut... umut insanda" Nâzım Hikmet Ran

Absürt Hayatlarımıza Hoş Geldik
Tüge Dağaşan

Absürt Hayatlarımıza Hoş Geldik

Tüge Dağaşan
12 Aralık 2025
Yarım Canlar Destanı
Tüge Dağaşan

Yarım Canlar Destanı

Tüge Dağaşan
2 Mart 2025
Sıradan Bir Hikaye
Tüge Dağaşan

Sıradan Bir Hikaye

Tüge Dağaşan
21 Ocak 2025
Hayvan | Tüge Dağaşan
Tüge Dağaşan

Hayvan | Tüge Dağaşan

Tüge Dağaşan
10 Eylül 2024
Devam Et
Gazedda

© 2025 Gazeddakıbrıs - Copyleft

  • Künye
  • Dayanışma
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

Bulamadık
Tümünü Gör
  • Ana Sayfa
  • HABER
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ
    • KİTAP & KÜLTÜR & SANAT
    • KORONAVİRÜS
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • KARŞI AKIM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • YAZARLAR
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
      • DÜNYADAN YAZARLAR
    • RÖPORTAJ

© 2025 Gazeddakıbrıs - Copyleft

Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız. Gizlilik ve Çerezler Politikası sayfamızı ziyaret edin.