• Künye
  • Dayanışma
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası
Salı, Mart 28, 2023
Bulamadık
Tümünü Gör
Gazeddakıbrıs
  • ANA SAYFA
  • HABER
    • GAZEDDA’NIN GÜNDEMİ
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • KORONAVİRÜS
    • İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
        • PENNA
      • DÜNYADAN YAZARLAR
        • PROJECT SYNDICATE
    • RÖPORTAJ
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • TÜM İÇERİK
  • ANA SAYFA
  • HABER
    • GAZEDDA’NIN GÜNDEMİ
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • KORONAVİRÜS
    • İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
        • PENNA
      • DÜNYADAN YAZARLAR
        • PROJECT SYNDICATE
    • RÖPORTAJ
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • TÜM İÇERİK
Bulamadık
Tümünü Gör
Gazedda
Bulamadık
Tümünü Gör
Ana Sayfa YORUM GAZEDDABLOG DÜNYADAN YAZARLAR

Bolivarcı Devrim Kapitalizmi Geliştirdi Ama Sosyalizme Ulaşamadı | Daniel Finn

Gazedda Gazedda
26 Haziran 2017
Okuma Süresi: 9 dk
A A
Bolivarcı Devrim Kapitalizmi Geliştirdi Ama Sosyalizme Ulaşamadı | Daniel Finn

Venezuela’nın derin bir krizden geçtiğine şüphe yok. Hugo Chavez’in mirasını sahiplenenler ülkedeki günlük hayatın kasvetli resmini şöyle çiziyorlar:

Bir insanın en temel ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için en az 19 asgari ücret alması gerekli. Dünyada şu andaki en yüksek seviyelere ulaştığı söylenen enflasyona ek olarak istifçilikten, spekülatif satışlardan ve düşük seviyede tıkanıp kalan sınai tarım ürünlerinden kaynaklı kıtlıklar halkı bitmek bilmez kuyruklarda perişan ediyor. Tüm bunlara bir de polis ve askeri personelin tacizleri, ilaç bulamayan hastalar, cezasız kalan yolsuzluklar, elektrik krizi ve örgütlü suç ekleniyor. Tüm bunlar daha önce Venezuela’da eşi benzeri görülmemiş bir toplumsal, siyasi ve ekonomik kaos yaratmış bulunmakta.

Nicolas Maduro hükümetinin halkın hayat standartını belli bir seviyede tutmadaki başarısızlığı Ulusal Meclis’in kontrolünü sağın ele geçirmesine ve dolayısıyla yasama ve yürütme organlarının karşı karşıya gelmesine neden oldu.

Venezuela krizinin ayrıntıları başka birçok yerde incelenmiş ve tartışılmış bulunmakta. Fakat gözardı edilen bir konu var, o da bu krizin bir zamanlar Bolivarcı devrime büyük umutlar bağlayan uluslararası sol için ne anlam ifade ettiği.

Chavez’in neleri doğru yaptığının farkına varmadan Venezuela’da nelerin yanlış gittiğinin doğru bir muhasebesini yapmak pek mümkün olmayacaktır.

Chavez’in, 1999’da başkan olmasının hemen ardından başlattığı toplumsal reform planı tedrici bir şekilde uluslararası solun dikkatine yerleşmeye başladı. Richard Gott, Chavez’in biyografisini yazarken bu sürece erkenden değinmeye çalışmıştı. Buenos Aires Herald’ın bir editörü, Guardian’da biyografiye ilişkin yazdığı değerlendirme yazısında Latin Amerika’nın daha az mesihe ve daha fazla ekonomi yönetimine hakim kadın ve erkeğe ihtiyaç duyduğunu söylüyordu. Küreselleşme karşıtı onca protestocuya rağmen 21. yüzyılın şafağında hakim olan görüş işte buydu, bir ekonominin nasıl yönetileceği halihazırda Washington Konsensüsü tarafından belirlenmişti. Kısacası iyi bir liderin ihtiyaç duyduğu tek şey yöneticilik becerileriydi.

2002’de Chavez’e yönelik gerçekleştirilen başarısız darbe girişimi ve Chavez’in zaferle sonuçlanan 2004 referandumu Venezuela’ya yönelik ilgiyi arttırmıştı. Chavez’in 2006’da tekrar başkan seçilmesiyle çoğu gözlemci tüm dünya için olmasa da bölge için heyecan verici şeylerin gerçekleşmekte olduğunun farkındaydı.

2003’te Luiz Inácio Lula da Silva’nın (Lula) Brezilya devlet başkanı seçilmesi ve Bolivya’da Evo Morales’i iktidara getiren eylemler zinciri benzeri Latin Amerika’nın diğer bölgelerinde gerçekleşen diğer gelişmeler bu algının somutlaşmasına yardımcı oldu. Ana akım gazeteciler ise Latin Amerika’da akla uygun ekonomik planlamalardan vazgeçildiğini ve bölgenin ”Pembe Dalga” (Latin Amerika’da merkez sol hükümetler dalgası, isyandan.org notu) ve dolayısıyla da azgın bir popülizm tarafından yutulduğundan yakınmaktaydılar.

Bu yorumcular açısından Venezuela’da herhangi birinin Hugo Chavez’i etkili bir lider olarak görmesi yeterince kafa karıştırıcıyken bir de Chavez’in Avrupa ya da ABD’de destekçilerinin olabileceği fikri ana akım gazeteciler için tamı tamına çılgınlıktı. Onlar için tek açıklama Chavez’in Bush’u hedef aldığı konuşmaların bu ”ayaktakımını” keyiflendirdiğiydi.

Chavez İktidarı

Eğer Chavez’in Bush ve Cheney’e ilişkin attığı nutuklar hayran toplamaya yeterli ise, o zaman Ahmedinejad’la kimse boy ölçüşemezdi. Gerçekte ise Chavez’in nutuklarından ziyade hükümetinin eylemleri popülaritesi açısından önemli olmuştur. Sağ muhalefetin erkenden başlayan saldırılarına rağmen sağlık ve eğitim alanlarında alınan insiyatifler milyonlarca insanın yaşam koşullarına önemli iyileşmeler sağladı.

Toplumsal harcamalar 1998’de gayrisafi yurt içi hasılanın %8,2’sine denk düşerken bu sayı sekiz yıl sonra %13,6’ya çıkmıştı. 2002’de yoksul kategorisine giren insan sayısı %50’den 2006’da %30’a geriledi. Chavez iktidara geldiğinde 23,4 milyonluk bir nüfus için 1600 pratisyen hekim varken bu sayı Chavez’in ikinci başkanlık döneminde 20.000’e yükseldi. Bir milyondan fazla insan yetişkinler için gerçekleştirilen okuryazarlık projelerine kaydolmuştu. Her ne kadar yükselen petrol fiyatları bu gelişmelere katkıda bulunmuş olsa da bunlar Venezuela halkı için önemli kazanımlardı.

Bu ekonomik reformların yanında, siyasi sistem daha fazla demokratikleşmişti. Chavez’e miras kalan siyasi kültür şiddet, yozlaşma ve yurttaşların yönetime yabancılaştırılmasıyla  harmanlanmış bir gelenekti. Zafere giden yolda 1989 Caracazo eylemleri önemli bir rol oynamıştı. IMF’nin dayattığı kemer sıkma programlarını gerçekleştirmeyeceği sözünü tutmayan dönemin devlet başkanı Carlos Andres Perez, Caracas ve diğer bölgelerde gerçekleşen eylemleri orduyu kullanarak bastırmıştı.

Ölenlerin çoğunun toplu mezarlara gömüldüğü de düşünülürse kurbanların tam sayısı bilinmemekle birlikte yaklaşık olarak 3.000 olduğu tahmin edilmektedir. Chavez’in insanlarını birbirine düşürdüğünü söyleyenler genellikle bu katliamı es geçmeyi unutmazlar.

Julia Buxton, Chavez’in ikinci başkanlık dönemiyle birlikte başlayan gelişmeleri şöyle açıklıyor:

”Latinobarometro anketlerine göre Venezuela’da siyasi sistemden memnun olan insan sayısı 1998’de %32’den o dönemde %57’ye çıkmıştır. Bunun yanısıra anket yapılan ülkeler arasında Venezuelalıların siyasi olarak en etkin halk olduğu ortaya çıkmıştır. Venezuelalıların %47’si (ortalama %26) düzenli olarak siyaset tartışmaları gerçekleştirmekte, % 25’i (ortalama %9) bir siyasi yapıda aktif olarak çalışmakta, %56’sı seçimlerin ”temiz” olduğuna inanmakta (ortalama %41).”

Yeni anayasa, yurttaşların yönetenlerine yönelik denetim kabiliyetini de artırmakta ve yurttaşlara tüm devlet yetkililerinin görevlerinden geri alınabilmeleri hakkını tanımaktaydı. 2004’te sağ muhalefet bu durumdan yararlanmaya çalışıp Chavez’in görevden alınması için referandum gerçekleştirdiyse de sonuç sağ muhalefetin istediği gibi olmadı. Yine de sağ muhalefetin planları Chavez iktidarı tarafından sert bir şekilde hedef görmedi.

Yine de işler demokratik haklar konusuna geldiğinde Chavez iktidarının sicili tamamen temiz sayılmaz. Özellikle Venezuela’da tutsakların durumunda herhangi bir iyileşme olmadı ve de bir dizi mahalleye polis vasıtasıyla baskı uygulanmaktaydı. Yine de diğer Amerika ülkeleri göz önünde bulundurulduğunda, bu durum Venezuela’nın demokratik bir ülke olduğu gerçeğini değiştirmemekteydi.

Eleştiriler elbette sağcılar tarafından Chavez’e yönelik gerçekleştirilen saldırıları dikkate almamıştır. Venezuela’da sağın mevcut ilerlemelere karşı tehdidi birçok liberal analizde görülmemektedir, Latin Amerika’da demokratik yollarla iktidara gelen sol hükümetlerin askeri darbelerle ezildiği unutulmaktadır. Liberal bakış açısı elbette ki gerici güçlerin saldırılarına karşı teslimiyetçi reçeteler sunmanın ötesine gidememektedir. Onların sunduğu reçetelerin, Lenin ya da Castro benzeri önderleri aciz bırakacağına hiç şüphe yok.

Chavist Hareketin Eleştirisi

Venezuela solunun, Chavez’in sağ muhalefet ve ABD emperyalizmiyle olan savaşında yardıma ihtiyaç duyduğuna yönelik hiçbir şüphesi yoktu. Tüm bunların yanında, Venezuela solu Chavez deneyiminin birçok noksanlığının ve hatasının olduğunun (Chavez’in liderliğine aşırı bir şekilde dayanması, Chavist hareketteki bürokratik uygulamalar ve devlet yetkililerinin yolsuzlukları) uzun süreler hayatta kalabilmek için iyileştirilmesi gerektiğinin farkındaydı.

Bununla birlikte, Chavez bu sürecin şekillenmesinde önemli bir rol oynamıştır. Chavez iktidara geldiğinde kendini belli belirsiz bir şekilde Clinton ya da Blair’den farklı olarak ”üçüncü yol” lideri olarak göstermiştir. Venezuela’da egemen sınıfın gerici bölümünün saldırısı onu radikalleşmeye itmiştir.

2001’de Chavez’in 49 yeni yasa tasarısı hazırlaması ticaret, basın, petrol sektörleri, kilisenin iktidarına meydan okuması dönüm noktası olmuştur. Bu sektörlerin topyekün saldırısı, yarı devrimci bir mobilizasyonu gerekli hale getirmiştir.

”21.Yüzyıl Sosyalizmi”

Chavez, yalnızca 2006’daki başkanlık seçimi kampanyasında yönetiminin hedefinin ”21. yüzyıl sosyalizmi” olduğunu söylemiştir. İsminden de anlaşılacağı üzere, ”21. yüzyıl sosyalizmi” Chavez tarafından, bir önceki yüzyılın sosyalizm deneyimlerine karşıt bir şey olarak ele alınmıştır. Chavez, her ne kadar Sovyetler Birliği deneyimini ”anti-demokratik” ve kendi iktidarını da demokratik olarak nitelendirmişse de, Sovyetler deneyiminde üretim ilişkilerinde gerçekleştirilen devrimci dönüşüm, Chavez Venezuela’sında gerçekleşmemiştir. Chavez döneminde ekonomi özel mülkiyetin hakimiyetinde olmuş, tüm gelişmelere rağmen egemen sınıf tüm zenginliğini korumuş ve yeni bir elit kesim, boliburjuvazi, konumunu sağlamlaştırmaya başlamıştır.

Belli Belirsiz Bir Miras

Hastalığı ölümcül bir seviyeye varan Chavez, haleflerine üç önemli sorun bırakmıştı. Birincisi liderlik sorunuydu. Chavez’in yerini doldurabilecek lider bulmak zorlu bir işti. Ama Chavez’in buna çözümü, Nicolas Maduro’yu hareketin başına getirmek oldu. Julia Buxton’a göre, iktidardaki Venezuela Birleşik Sosyalist Partisi’nin farklı adaylar arasından seçim yapması Chavist tabanı güçlendirecekti.

Ekonomik alana bakacak olursak, Chavez, Venezuela’yı daha önce hiç olmadığı kadar petrol ihracatına bağımlı hale getirmişti. Başkanlığının ilk yıllarında ekonomide çeşitlendirilmeye gidilmesi ve ülkenin imalat sanayiinin güçlendirilmesi gerektiğine ilişkin tartışmalar olduysa da hızla artan petrol fiyatları bu planların rafa kaldırılmasına neden oldu. Petrol karlarının yurt içi pazara çektiği ucuz ithal malların yurt içi pazarında yerli sanayi ürünlerinin fiyatlarını yükseltmesi (”Hollandalı Hastalığı”) muazzam bir başarı olabilirdi. Lakin Chavistler petrol fiyatlarının düşmeyeceği önkabülüyle, hastalığa çözüm olarak Çin ve benzeri ülkelerden borç almayı yeğlediler. Fiyatlar tabanı görünce ise Venezuela kendini çok hassas bir durumda buldu.

Hepsinden önemlisi, Maduro’ya bir döviz kuru ve fiyat kontrol sistemi miras kaldı. Tüm karmaşıklığına rağmen, bu sistemin zararlı yanları ülkeyi krize sürüklemeye yeter de artardı. Resmi kurdaki dolarlara erişimi olan herhangi biri bu dolarları karaborsada yüksek bir fiyat farkıyla satabilirdi. Aynı durum; gıda, ilaç ve diğer temel ihtiyaçlar için de geçerliydi.

Ekonomik Savaş

Maduro, sağ muhalefetin hükümete karşı ekonomik bir savaş açtığını ve bunun dolayısıyla da krizin sorumlusu olduğunu söylemişti. Yine de kriz için siyasi bir gerekçeye gerek olmadığının da farkına varmak önemli, çünkü piyasanın dayattıkları her halükarda ortalığı savaş alanına çevirmeye yeterli olacaktı.

21.yüzyıl sosyalizminin muğlak hali, en sonunda kendini kıyıya vurmuş bir enkaz halinde buldu. Devlet tarafından fiyat kontrolü dayatılırken üretim ve bölüşüm süreçlerinin özel teşebbüslere emanet edilmesi, Bolivarcı hükümetin kapitalizm için çok ileri gittiğini, ama sosyalizm için gereken yere ulaşamadığını gösteriyor. Petrol fiyatlarındaki düşme Venezuela’yı her halükarda zor duruma sokacaktı fakat bu kontroller sisteminin bir dönüşüme uğratılmaması büyük ve ölümcül bir hata olmuştur.

Chavez kriz döneminde yaşasaydı neler olabilirdi? Bu ilgi çekici bir soru. Maduro’nun ise bu süreçte pasif kaldığı gayet açık. Birçok gözlemci Maduro’nun mevcut düzenden büyük karlar elde eden Boliburjuvazi’yi kışkırtmaya gönülsüz olduğunu düşünüyor.

Chavez yaşasaydı hayalleri kuşku yok ki Venezuela’ya bir kazanım sağlamayacaktır. Chavist mirasın mevcut krizi çözebilecek durumda olduğunu söylemek güç. Yine de toplumsal programların halk sınıfları açısından büyük kazanımlar sağladığı, halk sınıflarına yönetimsel anlamda güç getirdiği bir gerçek. Eğer Venezuela’da gerici bir muhalefet olmasaydı, kriz sürecinin farklı yaşanacağı da bir gerçek.

Ama intikam hırsıyla dolu oligarşik figürlerle dolu bu gerici muhalefetin iktidara geldiğinde belli demokratik haklar tanıyacağını ummak çocukça olur. Bu gerçekleşince, Venezuela Birleşik Sosyalist Partisi öncülüğünde halkın elde ettiği kazanımları tuzla buz edebilir de.

İyi Sol, Kötü Sol

Pembe Dalga doruk noktasına ulaştığında ”iyi” ve ”kötü” sol hakkında kelam etmek moda halini almıştı. Lula önderliğindeli ılımlı, reformist İşçi Partisi  hükümeti ”iyi” solken Chavez kötü solu temsil etmekteydi. Yine de yaratılan bu ikililik oldukça yanıltıcıydı. Lula, Chavez’le iyi ilişkiler içerisinde olmuştu ve Chavez’in 2012’deki başkanlık kampanyasına destek veriyordu. Yine de Lula daha ılımlı ve hesaplıydı, Brezilya oligarşisiyle göğüs göğüse çarpışmaya hevesli değildi.

İki deneyimin aynı dönemlerde duvara toslaması manidardır. Piyasadaki durgunluğa müdahale etmekte başarısız olan Dilma Rousseff sağ muhalefet tarafından gerçekleştirilen hükümet darbesiyle iktidardan düşürülmüştü. Birbirine paralel bu iki kriz, Latin Amerika’nın reformcu hükümetlerinin yüksek meta fiyatlarına ne kadar bağımlı olduklarını göstermiş oldu.

Neoliberalizm çağında Venezuela ve Brezilya iki reform yaklaşımının sembolüyken Güney Afrika’daki ANC (Afrika Ulusal Konseyi) hükümeti ise neoliberalizme kayıtsız şartsız teslimiyeti içeren üçüncü bir yaklaşıma örnek olabilir. Ortodoks yaklaşımlar Chavez’i ve Lula’yı ne kadar yerdiyse ANC’ye de bir o kadar övgüler yağdırmıştır. ANC’nin yaklaşımı aparteid yapıyı korurken bir yandan da inanılmaz yolsuzluklara yol açmış, halktan gelecek tepkilere engel olmak adına da baskıyı günden güne arttırmıştır.

Bolivarcı devrimin çöküşünden öğrenilebilecek çok şey var. Yine de küresel kapitalizmin azgınlığının artık inanılmaz boyutlara ulaştığını ve her geçen gün daha da büyük açmazlar içine düştüğünü de göz önünde bulundurursak, umutsuzluğa kapılmamak gerektiğini de anlamamız gerekiyor.

Yazar: Daniel Finn:  New Left Review’ın (Yeni Sol) editör yardımcısıdır.

Çeviri: İsyandan.org

Cover foto: Daniël Roozendaal

https://www.jacobinmag.com/2017/05/unfinished-business

Gazedda'dan haberdar olmak için takipte kalın...

Takipten çık
Gazedda

Gazedda

Gazeddakıbrıs yurttaş gazeteciliği anlayışı ile yayın yapan, yurttaştan yana taraf olan ve gazetecilikte meslek etiği ilkelerine inanan bir yayın organıdır. Gazeddakıbrıs her koşulda barıştan yanadır.

ABD, Irak’ı özgürleştirdi mi, işgal mi etti? | Serbest Ferhan Sindi | IndyTurk
DÜNYADAN YAZARLAR

Irak’ta kitle imha silahı olmadığını Blair biliyordu | Chris Mclaughlin

Gazedda
27 Mart 2023
0

Çeviri: Birgün Kolektif Tony Blair'in, İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri işgali başlatmadan önce Irak'ta kitle imha silahı stoku olmadığını bildiğini biliyorum. Bu ifşaat Whitehall'daki Savunma Bakanlığı merkezinde sade, penceresiz bir...

Okumaya Devam Et
Dilsiz ve Çıplak 🥀 Oktay Rifat
DÜNYADAN YAZARLAR

Dilsiz ve Çıplak 🥀 Oktay Rifat

Gazedda
26 Mart 2023
0

Oktay Rifat’ın Dilsiz ve Çıplak ismini verdiği şiir kitabından sizler için şiirleri derledik. Belki de öyledir, Oktay Rıfat’ın dediği gibi plastik torbalı kalabalıklar içinde insanlardır toplum dediğimiz. Belki de kendilerini...

Okumaya Devam Et
Yolun kendisi olmak veya seçim(ler)e dair uyarı(lar)[*] | Sibel Özbudun – Temel Demirer
DÜNYADAN YAZARLAR

Otoriter rejimlerde seçim kazanmak | Doğan Tılıç | Birgün

Gazedda
26 Mart 2023
0

Muhalefetin ortak adayı Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanlığı için seçime girdiği Türkiye’deki rejimi “otoriter” olarak tanımlıyor. İktidar dışındakiler sıklıkla “tek adam”la özdeşleşen rejimin “otoriter”liğinde hemfikir. Peki, bu tanımlama gerçek mi, buna inanıyor muyuz? Bu doğruysa ve “bilimin yol göstericiliği” konusunda samimiysek, dünyanın “otoriter...

Okumaya Devam Et
Marx hayatını vahşi kapitalizmle savaşarak geçirdi | Salih Kallab | IndyTurk
DÜNYADAN YAZARLAR

Marx hayatını vahşi kapitalizmle savaşarak geçirdi | Salih Kallab | IndyTurk

Gazedda
24 Mart 2023
0

Konuya açıklık getirmek adına şunun altını çizmek gerekir; Frederick Engels, 1883'te Londra'daki Highgate Mezarlığı'nda toprağa verildiği sırada yoldaşı Karl Marx için yaptığı veda konuşmasında şöyle demişti: İsmin ve eserlerin çağlar boyunca varlığını sürdürecek....

Okumaya Devam Et
ABD, Irak’ı özgürleştirdi mi, işgal mi etti? | Serbest Ferhan Sindi | IndyTurk
DÜNYADAN YAZARLAR

ABD, Irak’ı özgürleştirdi mi, işgal mi etti? | Serbest Ferhan Sindi | IndyTurk

Gazedda
24 Mart 2023
0

ABD'nin 2003'te Baas rejimine son verdiği ve Saddam Hüseyin'i devirdiği 19 Mart müdahalesi, sebepleri ve sonuçları itibarıyla tartışılmaya devam etse de Irak halkının 2003 öncesinden ise bugünden geleceğe daha umutlu baktığı bir...

Okumaya Devam Et

YAZARLAR

Size bağış da yok, bağışlama da! | Mustafa Onurer
Mustafa Onurer

Size bağış da yok, bağışlama da! | Mustafa Onurer

Mustafa Onurer
28 Mart 2023
Bir seçim yazısı ya da “bizi tüm kurtaracak olan…”[*] – Sibel Özbudun
Sibel Özbudun

Bir seçim yazısı ya da “bizi tüm kurtaracak olan…”[*] – Sibel Özbudun

Sibel Özbudun
26 Mart 2023
Geceleri insanın elinden alamazlar 🌗 Tevfik Aytekin
GAZEDDA YAZARLARI

Geceleri insanın elinden alamazlar 🌗 Tevfik Aytekin

Gazedda
25 Mart 2023
Çalıyor

“Silahlı ve Tehlikeli: Britanya’nın Irkçı Polisi” | Belgesel

“Silahlı ve Tehlikeli: Britanya’nın Irkçı Polisi” | Belgesel

“Silahlı ve Tehlikeli: Britanya’nın Irkçı Polisi” | Belgesel

DÜNYA
Gazeddawebtv’nin yeni programı Sansürsüz yayınlandı

Gazeddawebtv’nin yeni programı Sansürsüz yayınlandı

SANSÜRSÜZ
‘Hükümet istifa’ demek suç değil görevdir

Yas Evi | GAİN Orijinal Belgesel | Video Haber

GAZEDDA'NIN GÜNDEMİ
“Çocuklarımıza ulaşabilmek için yoğun bir çaba sarf ediyoruz”

Mağusa’nın en büyük acısı | Video Haber

GAZEDDA'NIN GÜNDEMİ
Umut’un babası | Sedat Yılmaz | Video

Umut’un babası | Sedat Yılmaz | Video

DÜNYA
Taraftarlar: Amedspor’a yapılan saldırı bir sistem sorunudur | Video

Taraftarlar: Amedspor’a yapılan saldırı bir sistem sorunudur | Video

DÜNYA
İlk resmî rapor | 33 bin 143 bina ağır hasarlı, 153 bin 506 daire derhal yıkılmalı

Kader Planı: Antakya | Video Haber

DÜNYA
“Çocuklarımıza ulaşabilmek için yoğun bir çaba sarf ediyoruz”

Isias’ta hayatını kaybeden Hayal’in ailesinden ‘AFAD’ çıkışı: 6. güne kadar göremedik | Video Haber

GAZEDDA'NIN GÜNDEMİ
Kabındaki mama ile 25 gün hayatta kalan ‘Fıstık’, kurtarıldı

Kabındaki mama ile 25 gün hayatta kalan ‘Fıstık’, kurtarıldı

GAZEDDA'NIN GÜNDEMİ
Dayanışmanın önceliği | Melike Özbay | Vesaire

140journos’tan “kader planı”

DÜNYA

Twitter’da takip et

Tweetlerim

Instagram

Takip et

  • 27 Mart Dünya Tiyatro Günü kutlu olsun. Devlet Tiyatrosu
  • Yakanızdayız! #isiasadaletnöbeti
  • 27 MART DÜNYA TİYATRO GÜNÜ

“Bu büyük seçme çağında sanat da seçimini yapmalıdır. Sanat ya körü körüne bir inanışla kaderini bir azınlığa bağlar ve onun aracı olur ya da çoğunluğun tarafını seçerek kaderini ona bağlar. Ya insanları boş düşlere sürükler ve onları uyutur, bilgisizliği artırır; ya da gerçeklere yönelip bilgiyi çoğaltır. Ya yıkıcı yanı ağır basan güçlere ya da yapıcı ve ileri güçlere seslenir.”

Bertolt Brecht
  • Fransa
  • Nuri Sılay ile Tevfik Aytekin
  • 🟣 21 Mart Uluslararası Irk Ayrımı ile Mücadele Gününde, Mülteci Hakları Derneği olarak ırkçılık ve ayrımcılığa karşı sesimizi yükseltiyoruz!

🟣 MHD olarak sizi, Irkçılık Karşıtı Ağ ile tüm Irkçı, ayrımcı ve ötekileştirişi, politika, tutum ve davranışlara karşı mücadele etmek için aramıza katılmaya davet ediyoruz.

-------

🟣 As the Refugee Rights Association, we raise our voices against racism and discrimination on March 21, International Day for the Elimination of Racial Discrimination!

🟣 We invite you to join us with Network Against Racism to fight against all racist, discriminatory, and marginalizing policies, attitudes, and behavior!
  • Kader değil cinayet. Hepimize hesap vereceksiniz! #isiashepimizehesapverecek
  • Kıbrıs’ın kuzeyinde yaşam süren gençlerin yüzde 57.30’unun göç etmeyi düşündüğü; gençleri göçe iten en önemli etkenlerin ekonomi, gelecek kaygısı ve zorunlu askerlik olduğu ortaya çıktı.

Gazedda Sosyal Medya

SON EKLENENLER

İskoçya’nın yeni başbakanı Hamza Yusuf: Bağımsızlığa hiç olmadığı kadar ihtiyacımız var

İskoçya’nın yeni başbakanı Hamza Yusuf: Bağımsızlığa hiç olmadığı kadar ihtiyacımız var

18 dakika önce
İsrail’de kriz derinleşiyor: Cumhurbaşkanı’ndan hükümete ‘sorumluluk’ çağrısı

İsrail’de yüz binleri sokağa döken yargı reformu durduruldu

20 dakika önce
Kenya’da şiddetli protestolara karşı polis şiddeti | Foto haber

Kenya’da şiddetli protestolara karşı polis şiddeti | Foto haber

15 saat önce
Binlerce İspanyol sağlık çalışanı kesintilere karşı sokağa çıktı

Binlerce İspanyol sağlık çalışanı kesintilere karşı sokağa çıktı

15 saat önce
“Öğrenciler çadırda eğitim görürken ‘tiyatro sahnemiz yok’ demeye çekiniyoruz”

“Öğrenciler çadırda eğitim görürken ‘tiyatro sahnemiz yok’ demeye çekiniyoruz”

20 saat önce
Gazedda

© 2022 Gazeddakıbrıs - Copyleft

  • Künye
  • Dayanışma
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası

Bulamadık
Tümünü Gör
  • Ana Sayfa
  • HABER
    • GAZEDDA’NIN GÜNDEMİ
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • KORONAVİRÜS
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
      • DÜNYADAN YAZARLAR
    • RÖPORTAJ

© 2022 Gazeddakıbrıs - Copyleft

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız. Gizlilik ve Çerezler Politikası sayfamızı ziyaret edin.