Haber Merkezi
BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (OHCHR) tarafından bugün açıklanan yıllık rapor, Kıbrıs’ın bölünmüşlüğünün adadaki herkesin insan haklarından tam olarak yararlanmasını engellemeye devam ettiğine dikkat çekti.
Cyprus Mail’de yer alan habere göre, raporda 1 Aralık 2022’den 30 Kasım 2023’e kadar Kıbrıs’taki insan hakları sorunlarına genel bir bakış sunuldu.
Kıbrıslıtürk toplumu orantısız bir şekilde etkilenmektedir
15 sayfalık raporun sonuç bölümünde şu ifadelere yer verildi:
“Kıbrıs’ın bölünmüşlüğü, adadaki herkesin insan haklarından tam olarak yararlanmasını engellemeye devam etmektedir. Koronavirüs hastalığının (Covid-19) devam eden varlığına rağmen ada yavaş yavaş normale dönmüş olsa da, ayrımcılık da dâhil olmak üzere, medeni ve siyasi haklar ile ekonomik, sosyal ve kültürel hakların tam olarak kullanılmasına ilişkin zorluklar devam etmekte, göçmenler ve azınlıklar gibi hassas durumdaki insanlar ve Kıbrıs Türk toplumu orantısız bir şekilde etkilenmektedir.”
Hareket özgürlüğü engeleniyor
Geçiş noktaları normal bir şekilde işlemeye devam ederken, sınırlı sayıda olmaları, uzun kuyruklar ve ayrımcılığın iki toplum arasındaki hareket özgürlüğü ve iletişim hakkını engellediğini de dikkat çekildi.
“Ticaret de dahil olmak üzere geçiş noktalarının sayısının ve uzlaşma ve güven inşasının temel bir unsuru olarak toplumlar arası anlamlı temas fırsatlarının artırılması için daha fazla çaba gösterilmelidir” denildi.
Rapora göre, “bu zorluklara rağmen, sivil toplum temsilcileri, dini liderler ve inanç temelli aktörler ve birçok iki toplumlu teknik komite dahil olmak üzere çok sayıda aktör insan haklarını teşvik etmeye ve korumaya devam etti”.
Raporda, Kıbrıs’ın kuzey kesimindeki sivil toplumun, insan hakları ihlallerinin mağdurlarını desteklemenin yanı sıra, ilk insan hakları izleme raporlarını yayınladıkları da belirtildi.
Ekonomik uçurum büyüyor
“Adadaki ekonomik uçurumun giderek büyüdüğü göz önüne alındığında,” diyen OHCHR, “sürdürülebilir kalkınmanın temel bir unsuru olarak ayrımcılık yapmama, katılım, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerine dayanan insan hakları temelli bir yaklaşımın sağlanması, sosyal uyumun teşvik edilmesi ve diyalog ve siyasi sürecin ilerletilmesi hala zorunludur.
İnsan hakları her yerde tüm insanlar için geçerlidir. Bu nedenle tüm paydaşlar, herhangi bir ayrım gözetmeksizin, ilgili uluslararası insan hakları standartlarına uygun olarak tüm Kıbrıslıların insan haklarını desteklemelidir” denildi.
Raporda, “Kıbrıs’taki birçok insan hakları sorunu bölünmüşlüğünden kaynaklansa da, sığınmacılar ve göçmenler de dâhil olmak üzere Kıbrıs’taki tüm insan hakları koruma boşluklarının ve sorunlarının acilen ve etkili bir şekilde ele alınması, yalnızca Kıbrıs’ta yaşayan tüm insanlar için insan haklarının gerçekleştirilmesini sağlamak için değil, aynı zamanda adanın bölünmüşlüğüne ilişkin adil ve kalıcı bir barışçıl çözüme ulaşma çabalarını desteklemek için de elzemdir” ifadelerine yer verildi.
“Bu nedenle OHCHR, mevcut raporda ana hatlarıyla belirtilen insan hakları sorunlarının ele alınması da dâhil olmak üzere, tüm Kıbrıslıların insan haklarından yararlanmasını ilerletmek için Birleşmiş Milletler insan hakları mekanizmalarıyla daha fazla angajman ve teknik işbirliğini teşvik etmektedir.”
Sonuç olarak, “OHCHR ve diğer ilgili aktörlerin tüm adaya ve etkilenen tüm kişilere erişimlerinin devam etmesinin ve Kıbrıs Cumhuriyeti yetkilileri ile Kıbrıs Türk yetkililerinin tam işbirliğinden yararlanmalarının da son derece önemli olduğuna” dikkat çekildi.