Bu makale, ilk kez 12 Mayıs 2020’de The Guardian’da yayımlanmış, Aycan Akçın tarafından GazeddaKıbrıs için çevrilmiştir.
Milyonlarca küçük abit, Orta Doğu’dan Avrupa’ya yaptıkları destansı göçlerinde her mola verişlerinde bu Akdeniz adası her baharda renk cümbüşü yaşar.
Araştırmacı biyolog Will Hawkes, Mart ile Mayıs arasındaki sürede günde sekiz saat boyunca, Kıbrıs’ın kuzeydoğu köşesindeki Karpaz Yarımadası’na inen devasa haşare gruplarını araştırıyor. Exeter Üniversitesi Genetik ve Göç laboratuvarı’nda doktora öğrencisi olan ve ilk kez buradaki göçü geçen yıl inceleyen Hawkes şunları söyledi: “Burası milyonlarca rengarenk dişi kelebek, vızıldayıp gezen süprüntü sinekleri, yedi-noktalı uğur böcekleri ve berduş imparator yusufçukları için tam bir göçebe çekim noktası – böylesini daha önce hiç görmemiştim”
“Bu ada, Orta Doğu’dan batı Avrupa’ya muhtemelen binlerce kilometre göç ederken deniz üzerinde yüksek irtifalarda uçan milyonlarca böcek için bir mola durağı. Bu canlıların, yemek için doğru yiyecekleri bulmak ve belirli sıcaklık ortamlarında çoğalmak için bu kadar uzun mesafelerde ve bu kadar büyük ölçeklerde göç etmeleri oldukça şaşırtıcıdır ”.
“Kıbrıs’ta bulduğumuz bir çim sineği sadece 2mm uzunlukta, yani vücut ölçülerine oranla bu göçler inanılmaz. Çoğu zaman bu göçler bizim için görünmezdir”. Kıbrıs üzerinden uçan böceklerin kat ettiği toplam mesafe henüz bilinmiyor. Kaydedilen en uzak böcek göçü, Hindistan ve Afrika arasındaki 4 cm uzunluğundaki yusufçukların 18.000 km’lik yolculuğudur.
Hawkes’in doktora danışmanı Dr. Karl Wotton, Karpaz’daki araştırmayı olağanüstü olarak nitelendiriyor. Wotton, “Bu Kıbrıs çekim noktası, uzak ekosistemlerin yine de nasıl birbiriyle bağlantılı olabileceğini gösteriyor. Hareket halindeki küresel böcek resminin bir parçası. ”
Wotton, göçmen süprüntü sineklerinin her birinin ortalama 100 tane polen taşıdığını ve günde 100 mil kadar uçtuğunu kaydetti. Göç eden böcekler, seyahat ettikleri sırada farklı bitki popülasyonları arasında polen transferini sağlayarak, yabani bitkiler ve mahsuller için çeşitli gen havuzunun korunmasına yardımcı olarak, çevre koşullarındaki değişikliklere ve iklim değişikliğinin etkilerine karşı dayanıklılığı arttırmaya yardımcı olduklarını kaydetti. Yetişkinleri larvadan önce yumurta bırakıldıktan sonra öldüğünden bu uzun mesafeli göçler öğrenilmiş davranışlar değildir. Bu göçler tamamen genetiktir.