Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütü, dünyadaki 180 ülkede basın özgürlüğünün durumunu mercek altına aldığı 2020 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’ni kamuoyuna açıkladı.
Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütü, ülkelerdeki basın özgürlüğü ile ilgili raporunu yayımladı. Kıbrıs’ın kuzeyi basın özgürlüğünde 77’inci sıradayken, Kıbrıs Cumhuriyeti 27, Türkiye ise listede 154’üncü sırada yer aldı. Kıbrıs’ın kuzeyi geçen yıl 74’üncü sırada yer alırken, Türkiye ise 157’nci sırada yer alıyordu.
2018 yılı Ocak ayında Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın azmettirmesi sonrası Afrika gazetesine yönelik saldırı ve peşi sıra açılan davaların yarattığı olumsuz tabloya şimdi de Diyalog TV’nin Türksat’tan çıkarılması eklendi.
Mevzuat, Haksız rekabet, Davalar, Türkiye’den müdahaleler
Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği Başkanı Sami Özuslu, RSF raporunda Kıbrıs’ın kuzeyindeki gerilemenin gerekçelerini açıkladı. Buna göre, RSF 2020 raporunda Kıbrıs’ın kuzeyi ile ilgili olumsuz puana neden olan maddeleri özetle şöyle sıralanıyor:
– Zem ve kadih davalarının basına karşı kullanılıyor olması
– Bazı medya kuruluşlarının kumarhane ve otel gibi işletme sahiplerinin kontrolüne girmesi
– TC yetkililerinin eleştirilmesi konusunda genel bir çekince ve baskı ortamı oluşması
– Türkiye Cumhurbaşkanı’na hakaretten yargılanan ve beraat eden Afrika gazetesi ve yöneticileri hakkında istinafa gidilmesi
– Kıbrıs gazetesinde Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili bir anketin sansürlenmesi ve gazete sahibinin Türkiye Cumhurbaşkanı ile görüştüğünün ortaya çıkması ile aynı gazetenin seçim politikası nedeniyle iki üst düzey yöneticisinin istifa etmesi”
Norveç başı çekiyor
RSF‘in listesinde basın özgürlüğü sıralamasında Norveç ise dördüncü kez yine başı çekti. Norveç’i Finlandiya ve Danimarka izledi. Sıralamanın sonunda, 180’inci sırada ise Kuzey Kore bulunuyor. Kuzey Kore son sırayı bu yıl geçen yılın sonuncusu Türkmenistan’dan devraldı. Listede Eritre 178 ve Çin de 177’inci sırada.
RSF’in raporunda “Diktatörlükler, otoriterler ve popülist rejimler ne pahasına olursa olsun bağımsız bilgiyi baskı altına almayı artırarak sürdürdü“ değerlendirmesine yer verildi. RSF, “bu eğilimin en kötü olduğu ülkeler” olarak da çok sayıda basın mensubunun gazetecilik yaptığı için cezaevinde olduğu Çin, Suudi Arabistan ve Mısır’ı sıraladı.
Çin’in “medya için yeni bir dünya düzeni” uygulamaya çalıştığı belirtilen raporda, koronavirüs krizi sırasında Çin’in uyguladığı haber kontrolünün etkilerinin tüm dünyada hissedildiği belirtildi.
“Korona pandemisi dünyadaki mevcut baskıcı eğilimleri bir büyüteç gibi bir araya topladı“ diyen RSF Yönetim Kurulu sözcüsü Katja Gloger, ancak listenin pandemi başlamadan önce hazırlandığına dikkat çekti.
Belarus, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Brunei ve Bangladeş ise Türkiye’nin üst sıralarında yer alırken listede Türkiye’nin ardından 155’inci sırada Ruanda yer aldı. Ruanda’yı Özbekistan ve Kazakistan takip etti.
Yalan haberle mücadele bahane olarak kullanılıyor
Raporda, birçok ülkenin basın özgürlüğünü yalan haberle mücadele bahanesi ile kısıtladığını aktardı. Singapur ve Benin bu duruma örnek olarak gösterildi.
Rusya, Hindistan, Filipinler ve Vietnam’da ise yönetimler tarafından kullanılan troll ordularının kamuoyunu etkilemek amacıyla dezenformasyon yaptığı ve eleştirel haber yapan gazetecileri itibarsızlaştırmaya çalıştığı belirtildi.
Popülistler gazetecilere karşı kışkırtıyor
ABD ve Brezilya‘da ise demokratik seçimlerle işbaşına gelen devlet başkanların kin ve nefreti kışkırttığı belirtildi. Popülistler tarafından medyaya karşı oluşturulmaya çalışılan güvensizliğin 2019 yılında çok sayıda muhabire şiddet olarak geri döndüğü ifade edildi.
İspanya, İtalya ve Yunanistan’da da milliyetçilerin ve sağ eğilimli aşırı grupların medyayı doğrudan tehdit ettiği aktarıldı.