Andreas Soudjis günlerdir tutuklu.
Sebebi walkie talkie ile kuzeye geçmesi, fotoğraf çekmesi, herhangi bir yerden edinilebilecek haritaya sahip olması…
Bir Kıbrıslı Türk walkie talkieye sahip olsa, fotoğraf çekse, kuzey Kıbrısa ait herhangi bir yerden edinebilecek haritalara sahip olsa tutuklanır mıydı?
Kıbrıslı Türk olduğunda makul bir şüphe uyandırmayacan bu durum, ırkçı bir zeminde ele alındığı zaman tersine çalışıyor. Böyle bir adaletsizliğe karşı onlarcası parmağının arkasına saklanıyor.
Düşünün yapılan absürt ithamlara karşı AP temsilcileri ses verdi ama nedense “Avrupalı Kıbrıslı Türkler” parmağının arkasına saklandı.
Güneydeki siyasi partiler ses verdi. Cumhurbaşkanı adayları ses verdi.
Kuzeyde ise mecliste temsil edilen partilerden henüz bu konuyla ilgili bir açıklama yapılmadı. Görebildiğim kadarı ile sadece CTP Kadın Örgütü bununla ilgili bir açıklama yaptı ancak bu parti açıklaması özelliğine sahip mi emin değilim…
Yani kitle örgütü anlamında temsiliyete sahip partiler de parmağının arkasına saklandı. Mecliste temsiliyeti olmayanlar ise görmezden gelindi.
Sonuçta rastgele sebeplerle bir kişi ağır bir itham ile karşılaştı. Ajanlık, hainlik propagandası tarafından tutsak tutuldu.
Etnisiteye dayalı seçici tavırlar ırkçı ve milliyetçi anlayış çerçevesinde yeniden hortladı.
Bugün bir kişinin en temel hakları ihlal ediliyorken, anlı şanlı barış mücadelesinin büyük öncüleri parmağının ardına saklandı…
Bize de yine onların adına utanmak kaldı…