Yüksek Yönetim eski Denetçisi (Ombudsman) Emine Dizdarlı, Anayasa‘nın; grevi sınırlama veya erteleme yetkisinin sınırsız ve keyfi biçimde kullanılmasını kısıtladığına dikkat çekerek, Bakanlar Kurulu‘nun bu hakkı keyfi bir şekilde kullanmasının Anayasa’ya aykırı ve hatalı olacacağını kaydetti.
Sosyal medya hesabından “Grev Hakkı” başlıklı bir açıklama yapan Dizdarlı, bu hakkın KKTC Anayasası ile güvence altına alınan temel sosyal haklardan bir tanesi olduğunu, söz konusu Anayasa’nın 54’üncü maddesi tahtında; çalışanların işverenle olan ilişkilerinde, ekonomik ve sosyal durumlarını korumak ve düzeltmek amacıyla “Toplu Sözleşme” ve “Grev Hakkı”na sahip olduğunu belirtti.
Dizdarlı, “Grev hakkının kullanılması yalnızca; ulusal güvenliği, Anayasal düzeni, kamu güvenliğini veya bu Anayasa’nın herhangi bir kişiye sağladığı hak ve özgürlükleri korumak amacıyla yasa ile düzenlenebilir.
Yine grevle ilgili kurallar 42/1997 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Referandum Yasası’nda yer almaktadır” dedi.
“İşveren çalışanların bu yasa çerçevesinde grev haklarını engelleyemez”
Dizdarlı şöyle devam etti;
“Mezkur Yasa’nın 15’inci maddesinin 1’nci fıkrasında ‘Grev’in tanımı yapılmaktadır. Bu Yasa maddesinin 1’nci fıkrasına göre; bir iş yerinde çalışanların tamamen veya kısmen topluca çalışmak suretiyle iş yerinde faaliyeti durdurmak veya işin niteliğine göre işi önemli ölçüde aksatmak amacıyla işi bırakmalarına grev denir.
Çalışanlar işverenle olan ilişkilerinde, ekonomik ve sosyal durumlarını korumak ve düzeltmek amacıyla Toplu Sözleşme ve her türlü Grev Hakkına sahiptirler.
Karar verilmiş veya başlamış olan bir grev; genel sağlığı, ulusal ve kamu güvenliği, Anayasal düzeni bozucu olması hâlinde veya elzem hizmetlerde Bakanlar Kurulunca, altmışar günü aşmamak koşuluyla bir yılda iki kez ertelenebilir.
42/1997 sayılı yasanın 18’nci maddesine göre başka bir yasada aksine kural bulunup bulunmadığına bakılmaksızın, işveren çalışanların bu yasa kuralları çerçevesinde grev haklarını engelleyemez.
İşveren, çalışanların çalıştırılmasını, bir sendikaya girmesi veya sendikadan çıkması, grev eylemine katılması veya katılmaması koşuluna bağlayamaz.
Bir çalışan, sendikaya üye olması veya kendisi veya her sendika yetkilisi fiili çalışma saatleri dışında veya işverenin onayı ile fiili çalışma saatleri içinde sendika faaliyetlerine katılmasından dolayı cezalandırılamaz.
“Anayasa; grevi sınırlama veya erteleme yetkisinin sınırsız ve keyfi biçimde kullanılmasını kısıtlamıştır”
Yukarıda yazılanlardan anlaşılacağı üzere, grev hakkı Anayasa’nın ilgili maddesi uyarınca güvence altına alınmış olmakla beraber, söz konusu hakkın 42/1997 sayılı Yasa’nın 16’cı maddesinin 3’üncü fıkrası bir sınırlama getirmiştir.
Ancak grevi sınırlama veya erteleme yetkisinin sınırsız ve keyfi biçimde kullanılmasını kısıtlamıştır. Bu nedenle, Bakanlar Kurulu Anayasa tarafından güvence altına alınan temel hak ve özgürlüklerin sınırlama yetkisini keyfi bir şekilde kullanmaması, Anayasa’nın kurduğu düzenin yok edilmesini veya tanınan temel hak ve özgürlüklerin ortadan kaldırılmasını amaçlayan hareketlere girişmesi ve faaliyetlerde bulunması Anayasa’ya aykırı ve hatalı olacaktır”