Kıbrıslı Türk lider Mustafa Akıncı, Kıbrıs’ın kuzeyinde ve Türkiye’de bazı çevrelerce çözüme karşı peşin hükümlü “hayır” kampanyası başlatıldığını kaydederek “Bunlar planlı bir eylemin parçaları halinde, burada bazı makam sahiplerini de kullanarak yol almaya çalışmaktadırlar” değerlendirmesinde bulundu.
Akıncı, Cenevre’de Ada’nın hak ettiği, gelecek nesillerin barış ve huzur içinde yaşayabilecekleri bir çözüm için samimiyetle çalışacaklarını vurgulayarak, akıl, mantık yolunda ve vicdanın sesine kulak vererek, halkın beklentileri doğrultusunda kararlılıkla ilerleyeceklerini kaydetti.
Yeni yıl nedeniyle mesaj yayımlayan Mustafa Akıncı, 2017’nin barışın ve çözümün yılı olmasını diledi.
“2016’DA DÜNYADA KÖTÜ OLAYAR YAŞANDI”
2016 yılında dünyada birçok yönüyle kötü olaylar yaşandığını belirten Akıncı şöyle devam etti:
“Doğal felaketlerin yanı sıra, hiç de doğal olmayan savaşların yol açtığı acılara tanıklık ettik. Yanı başımız Ortadoğu ve özellikle Suriye’de devam eden savaşın yol açtığı yıkım, hemen her gün gözlerimizin önünde yaşandı.
Avrupa’ya ulaşmak için Akdeniz’de yeterli olmayan deniz araçlarıyla yola çıkan insanların yaşamlarını yitirdiği facialar yine devam etti.
2016 yılında terör eylemlerinin, çeşitli ülkelerde ve Türkiye’de masum insanların canını almaya devam ettiğini de gördük. Türkiye’de ayrıca 15 Temmuz günü başarısız bir darbe girişimi de yapıldı.
Tüm bu olumsuzluklar yaşanırken, bizler Kıbrıs’ta yıllardır çözümsüz kalan sorunumuza çare üretmek için var gücümüzle uğraştık.”
“KALICI BARIŞIN KOŞULLARINI YARATMA GAYRETİ İÇİNDE OLDUK”
Akıncı topluma verdiği söze uygun olarak adada kalıcı barışın koşullarını yaratma gayreti içerisinde olduklarını kaydederek, 2017 yılının barındırdığı olası olumsuz gelişmeleri de dikkate alarak 2016 yılı sonunu çözüm çerçevesinin ortaya çıkarılması açısından bir hedef olarak öngördükleri ifade etti.
Akıncı, şimdi varılan noktada 2016 sonu olmasa da, 2017’nin Ocak ayının hemen ilk yarısında, arzu ettikleri çözümün çerçevesini çizebilmek adına tüm ilgili tarafların yer alacağı bir Kıbrıs konferansının toplanması ile önemli bir fırsat yaratıldığını vurguladı.
Akıncı, bu noktaya varılmasında Kıbrıs Türk tarafı olarak olumlu ve yapıcı katkılarının rolünün büyük olduğunu vurguladı.
9 Ocak’ta başlayacak Cenevre zirvesine değinen Akıncı süreci şöyle özetledi:
“11 Ocak gününe kadar yapacağımız görüşmelerde önemli gördüğümüz ayrılık konularını artık bir uzlaşma noktasına taşıyabilmek için müzakere edeceğiz. Birçok konuda ilerlemeler olduğu gibi, henüz çözüm bekleyen ayrılık unsurlarının olduğu da bir sır değildir.
Aynı zamanda iki taraf, 11 Ocak’ta kendi haritalarını ortaya koyacak ve hemen ertesi gün 12 Ocak’ta ise üç garantör ülkenin de katılımı ile güvenlik ve garanti konularının ele alınmasına başlanacaktır.
“YENİ BİR KIBRIS’I OLUŞTURMAK İÇİN CENEVRE’YE GİDECEĞİZ”
Cenevre’de nasıl bir sonucun ortaya çıkacağını şu anda söyleyebilecek konumda olmadıklarını dile getiren Akıncı, “Ancak biz Kıbrıs Türk tarafı olarak, tüm politik isteklilik ve kararlılığımızla mutabık kalınan parametreler çerçevesinde iki kesimli, iki toplumlu, iki kurucu devletin siyasi eşitliğine dayalı federal birleşik yeni bir Kıbrıs’ı oluşturmak için Cenevre’ye gideceğiz” dedi.
Her iki toplumun eşitlik, özgürlük ve güvenlik içinde yaşayacakları bir çözümü sağlamak için çaba harcamaya gideceklerinin altını çizen Akıncı, diğer toplumun meşru haklarını da görmezden gelmeyen ama kendi toplumsal haklarını da sonuna kadar savunan bir anlayış ve kararlılıkla Cenevre’de olacakları mesajını verdi.
Akıncı mesajını şöyle sürdürdü:
“Sevgili Yurttaşlarım,
Güzel adamızda yeni kuşaklara, genç insanlarımıza yeni bir gelecek inşa etmek sorumluluğu ile karşı karşıyayız.
Bilindiği gibi, benden önceki Cumhurbaşkanı Sayın Eroğlu ve Rum Lider Anastasiadis, mevcut statükonun çözüm olmadığı ve sürdürülemeyeceği konusunda aynı görüşte olduklarını yazıya dökerek 11 Şubat 2014 tarihinde imzalamışlardır.
Kurulması öngörülen yeni yapıyı da imzaladıkları bu mutabakat metninde tanımlamışlardır.
19 aydır sürdürdüğümüz müzakerelerde, bu çerçeve dahilinde bir çok konuda yeni yakınlaşmalar sağlanmıştır.
“SONA KALAN KONULAR GENELLİKLE EN ZORLARI OLUR”
Şimdi Cenevre’de son ve güçlü bir çabayla, geriye kalan uzlaşma bekleyen konuları da çözmeye çalışacağız. Sona kalan konular genellikle en zor konular olur. Bu nedenle Cenevre’de işimiz elbette kolay değildir.Bugüne kadar olduğu gibi, bu çabada da Türkiye ile yakın işbirliği ve istişare içinde olacağız.”
Akıncı, Cenevre’deki gelişmeler eğer arzu ettikleri gibi olumlu gelişir ve tarafların üzerinde uzlaştığı bir çerçeve ortaya çıkarsa, bunun sonrasında, bu çerçevenin içinin doldurulmasına sıra geleceğini kaydetti.
Akıncı, bu bağlamda federal anayasa, iki kurucu devletin anayasaları, federal yasalar, uygulamaya ilişkin konular gibi hususların hazırlanmasına başlanacak ve bunun sonunda da iki toplumun referanduma giderken tüm ayrıntılar hakkında daha fazla bilgi sahibi olması için gerekeni yapmanın söz konusu olacağını, her iki toplumun önce bilgi sahibi sonra da fikir sahibi olarak kararını referandum sandığına en sağlıklı şekilde yansıtmasına önem vereceklerini belirtti.
“PEŞİN HÜKÜMLÜ ‘HAYIR’ KAMPANYALARI”
Kıbrıs’ın güneyinde ve Yunanistan’da iki kesimli, iki toplumlu federal bir çözümü içine hâlâ sindiremeyen bazı çevrelerin, ilkesel olarak bir ret cephesi oluşturduklarını gözlemlemekte olduğunu kaydeden Akıncı, Kıbrıs’ın kuzeyinde ve Türkiye’de bazı çevrelerce çözüme karşı peşin hükümlü “hayır” kampanyası başlatıldığını kaydetti.
Akıncı mesajının devamında şu ifadelere yer verdi:
“Ne var ki, çözümün bazı önemli unsurları henüz karara bağlanmamışken bile, gerek KKTC gerekse Türkiye’de bazı çevrelerce olası bir çözüme karşı peşin hükümlü bir ‘hayır’ kampanyasının başlatıldığını esefle görüyoruz.
Bunu başlatanlar, siz değerli halkımızın ciddi bir oy oranıyla göreve getirdiği Cumhurbaşkanı olarak şahsımı, iftira düzeyinde suçlama ve karalamalarla itibarsızlaştırma gayretine girmiş bulunmaktadırlar.Bunlar planlı bir eylemin parçaları halinde, burada bazı makam sahiplerini de kullanarak yol almaya çalışmaktadırlar.
Önümüzdeki günlerde daha da artması mümkün olan ve Kıbrıs Türk halkının geleceğine zerrece yararı olmayan bu davranışlar karşısında, uyanık olacağınıza ve kendi iradenize sahip çıkacağınıza kuşkum yoktur.”
Akıncı, Cenevre’de haklarını en iyi şekilde savunup kalıcı ve adil bir çözüme ulaşmak için hazırlıklarını sürdürürken, bu tür saldırılara hedef olmalarının hiçbir haklı yanı olmadığını söyledi.
Akıncı, “Her zaman siz değerli halkımızın bize verdiği yetki ve sorumluluğun bilinci içerisinde olacağız” diyerek herkese yeni yılda sağlık, huzur ve mutluluklar temenni etti.