Ben Ekim’den beridir Italya’dayım. Marche bölgesine bağlı Pesaro’dayım. İlk vakalar görüldükten sonraki hafta ‘red zone’ a alındık. Dolayısıyla yaklaşık 3 haftadır bir izolasyon durumunudayız. Son 2 haftadır da full lockdown içindeyiz.
Dünkü haberlerden sonra birçoğunuz bana mesaj attı; evden de çıkamıyormuşsunuz vs diye. Birçoğunuzun da Kıbrıs’ta insanların sokaklarda olması ile ilgili canlarının sıkıldığı mesajları gördüğüm için yazmak istedim.
– Lockdown -self isolation – sosyal mesafelendirme ne derseniz deyin zaten evde kalmak demek. Bu keyfi yürüyüşler, güya birbirinizden uzak durarak ama aynı alanda koşular, sporlar, güneşlenmeler vs değil. Dolayısıyla dünkü karardan sonra zaten bizim için bir şey değişmedi. Kural gereği zaten keyfi yürüyüşler yapmamamız gerekiyordu ve yapmıyorduk; bence siz de yapmayın.
– Sadece ihtiyaç olan yerler açık; yani süpermarket, eczaneler, bazı bankalar, gazete satan edicolalar. Marketlere sadece 5 kişi alınıyor. Beklerken birbirinizden 1-2 metre uzakta durmanız gerekiyor. Kimsenin bunu bağırarak birbirine söylemesine gerek yok, zaten insanlar yapıyor.
– Üç haftadır Giovanni’nin anne ve babasını görmüyoruz çünkü ikisi de 65+ ve daha önce ciddi sağlık problemleri yaşadılar. Bu biraz üzücü ama onlarla buluşup onlara herhangi bir şey bulaştırmanın sorumluluğu çok daha acı olurdu o yüzden şimdilik telefonla, facetimela idare edebiliyoruz.
– Evimizde balkon veya bahçe yok ama bir evimiz var. Buzdolabında yemeklerimiz var. Televizyonumuz var internetimiz var, birbirimiz varız. Birçok insandan çok daha iyi durumda olduğumuz için bundan şikayet etmenin ne kadar cahilce ve farkındalıktan uzak olduğunu bildiğimiz için asla böyle hissetmemeye ve şikayet etmemeye çalışıyoruz.
– İkimizin da yapmaktan hoşlandığı şeyler var; kitaplar, filmler, dergiler, diziler, play station ve işimiz. Bunlarla günümüzü gayet tatmin edici bir şekilde geçirebiliyoruz. Şimdi aslında düğünümüzü planlamamız gerekiyordu ama zamanı gelince o da olur.
Bunu yazmamın tek amacı şunu hatırlatmak; eviniz varken kendi evinizde kalmak ve vakit geçirmek dünyanın sonu değil. Zor hiç değil. Ne yaptığınız, nasıl yaptığınız aslında hiç umurumda da değil. Ancak canımdan çok sevdiğim ailem maalesef ki Kıbrıs’ta ve sizin cahilliğinizden veya kendi kendinizi sevmemenizden; kendi kendinizle vakit harcamaktan zorlandığınızdan dolayı onlara herhangi bir zarar gelebileceği düşüncesi beni deli ediyor!