Dimitra and Andreas Hristodoulou 44 yıl sonra Türkiye ordusunun Ağustos 1974’teki’ harekatı sonucu köylerini terk edişlerini hatırlıyor. Bavullarında çok az eşya ile anne, baba, çocuklar, dede, nene köyleri Lefkoşa ilçesindeki Palekithro (Balıkesir)’yu terk ettiler. Aile kısa sürede köylerine dönmeyi bekliyordu. Fakat aile 44 yıl sonra hala Lefkoşa’nın Strovolos bölgesindeki 3. kısım göçmen evlerinde kalıyor.
Andreas çok sayıda arabanın köyü terkedişini hala hatırlıyor. Önce Strongilos (Turunçlu), sonra Ashia (Paşaköy)’dan geçerek güvenlik için İngiliz Üsleri içindeki Xylotimbou’ya gittiler. Andreas, Timpou (Ercan) havaalanı yolunu izleyenlerin Türk askerleri tarafından tutuklandığını anımsıyor.
Dimitra ise savaş uçaklarının üzerlerinden uçmasını hatırlıyor. Palekithro’dan ayrılırken Dimitra dönüp köyüne baktığında kara dumanlar yükseliyordu.
15 Ağustos’ta aile Xylotymbou’da kiliseye gitti. Kilise ağlayan insanlarla doluydu. Üç aile bir ay Xylotymbou’da kaldı.
29 YIL SONRA LİMON AĞACANIN ALTINDAKİ İNSANLIK
Köyden ayrılmadan bir hafta önce Dimitra değerli eşyaları toplamıştı. Eşi ile birlikte evin yanındaki limon ağacının yanına bir çukur kazarak bu değerli eşyaları saklamıştı. Dimitra 29 yıl sonra bu eşyalarını buldu.
Köydeki evlerinde yaşayan Kıbrıslı Türkler Emine ve Yüksel, Dimitra’nın fotoğrafçı olan kızı Katia ile annesine selam gönderiyor, ziyarete gelmesi için onu davet ediyorlardı. Emine köye giden herkese Dimitra’yı soruyordu.
Sonuçta Dimitra Kıbrıs’ın kuzeyine geçmeye karar verdi.
Dimitra köyüne gittiği o günü Emine ve Yüksel’in değerli eşyaları bularak sakladıklarını belirterek şöyle anlatıyor: “Dışarı çıktılar, beni kucakladılar. Limon ağacının altında sakladığımız eşyaları geri verdiler. Dönüşte barikatta polis 29 yıl sonra eşyalarımızı bulduğumuza inanamadı. Hala insanlık var dedi” diyor.
NİTSA’NIN HİKAYESİ
Nitsa Georgiou Papahristodoulou’nun Hristodoulou ailesinden farklı bir hikayesi var.
“Ben Kontemenos’tanım (Kılıçarslan). İstilanın ilk aşamasında bombalanmıştık. Ben, annem, babam ve iki çocuk.”
Aile 6 Ağustos’a kadar Kontemenos’ta kaldı. Sonra Agios Georgios Manastırı’na geçti. Oradan Kapouti (Kalkanlı) köyüne gittiler. 14 Ağustos’a kadar orada kaldılar.
“Babam ayrılmamız gerektiğini söyledi ve Kakopetria’ya gittik.
Nitsa, 19 yaşında kayıp olan kardeşi Nicholas’ın resmine bakıyor.
Nicholas, Bellapais bölgesinde askerdi. Kayıp oldu ve bulunmadı. Aile en sonunda Lefkoşa’ya geldi ve Strovolos’a yerleşti. Nitsa’nın anne babası Akaki köyüne gitti. Babası 1998’de kayıp oğlunun acısını taşıyarak vefat etti. Annesi Vasiliki yalnız kaldı ama Akaki’den ayrılmadı. Vasiliki oğlunun resmi ile gömülmeyi vasiyet etti ve vasiyeti yerine getirildi. Kontemenos’u ziyaret ettiklerinde evlerinde askerlerin kaldığını gördüler. Askerler evlerine yaklaşma izni vermediler.
Nitsa, Chryseleousa şapelini ziyaret etmek istedi ama sadece temellerini buldu.
Kıbrıs Haber Ajansı