Kişisel Sosyal Medya hesabından açıklama yapan Afrika Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Şener Levent, Afrika Gazetesi’nin logosunun 18 yıldan sonra değişeceğini, yapılacak olan değişimin “haksız baskıdan dolayı değil” başka hoş bir sürprizle olacağını kaydetti.
Levent’in açıklaması şöyle:
Sevgili arkadaşlar,
Buradan mesaj yazmak pek adetim değil, ancak görüyorum ki kaçınılmaz oldu. Maymun logosu ile ilgili gazetemize karşı başlatılan organize saldırı kampanyası bir linç kampanyasına dönüştü… Gazetemize hiçbir zaman sempati duymamış ve hakkımızda bugüne kadar inanılmaz karalamalar yapmış olanların da iştahını kabarttı…Bunların sol bilinen kesimler olması toplumumuz için tam bir faciadır..Yurdumuzun aydınları bu haldeyse yapılacak başka bir şey kalmaz..23 yıllık yayın yaşamında faşizme, ırkçılığa, milliyetçiliğe, yurdumuzdaki bölünmüşlüğe ve işgale karşı çok ciddi bir mücadele vermiş ve bu uğurda her türlü şiddete katlanmış olan bir gazeteye ırkçı diye saldırmanın keyfi başka olmalı…Tüm bunlara sebep de kasıtlı olmayan bir logo..
Dava yok, olmayacak da..Vazgeçtim bundan..Ama ırkçılık saldırılannı bir küfür ve hakaret saymaktan vazgeçmedim..Mahkemeye başvurmak istemiş olmamın nedeni, bu linç kampanyasının çok tehlikeli bir yere sürüklenmesiydi..Böylesine bir tahrik ve propaganda kendiliğinden de harekete geçirir fanatikleri..Bunun için hukuki bir zemine taşımak istedim meseleyi…Ama ne yazık aralarında avukat da bulunan ve dava açmanın ne demek olduğunu bilen bir grup, karşımızdakini “susturmak” olarak kabul etti bunu..Neden? Ben yargıç değilim ki..Devlet de değilim..Rejime muhalif bir gazeteciyim sadece..
Bize yapılan haksız saldırılar güneydeki Kıbrıslırum kardeşlerimizi bile hayrete düşürdü…Irkçı suçlamalarını çok gülünç buldular..Fikirlerimizin bazılarına katılmayanlar bile reddettiler ve kabullenmediler bunu..Ben 18 yıldır “Politis” gazetesine günlük yazılar yazarım. Rumca bilmem, yazılarım çevrilir her gün..Demek onlara anlatabilmişiz ne olduğumuzu, ama bu taraftakilere anlatamamışız..
Irkçılık bir hastalıktır ve devlet işidir.Devletin himayesi altında yapılır..Organize işlerdir bunlar..Ve bu adadaki en büyük ırkçılık Türk-Rum ayrımcılığıdır..işgal bölgesinde ırkçılığın en büyük sembolü olan Kıbrıs dağlarındaki kocaman bayrağı görmeyenler, ırkçılığa inatla karşı çıkan bir gazetenin hiç de kötü niyetle yapılmamış olan bir logosuna nasıl takılıp kalırlar?
Bu linç kampanyasında paylaşımlarıyla bize destek veren tüm arkadaşlarıma; Nilgün’e, Mahmut’a, Senih’e, Lila’ya, Ümit İnatçı’ya, Hüseyin Sevay’a, Taçam Gökbörü’ye, Mustafa Billur’a, Mehmet Salihe ve daha pek çoklarına teşekkür ederim..
Saldırıyı organize edenler benim ve bu gazetenin dostu değildir..Bu saldırı karşısında susanlar da dostumuz değil..
Birkaç söz de Sayın Emmanuel’e..Bize bir logo yapıp getirdiklerini söylüyor..Bu doğru değil..Böyle bir logo getirmediler bize..Ne bana, ne de başka bir arkadaşıma…Bunu ilk kez onların paylaşımlarında gördüm..Getirseler benimser miydim yumruk logosunu? Hayır… Neden mi? Beğenmedim çünkü..Bu gazetenin tarzına ve diline uygun değil…
Ve son olarak…
Bir kararımı daha açıklayım..
Sevgili maymuncuğuma 18 yıl sonra veda edeceğim..
Onu logomuzdan kaldıracağım..
Haksız baskıdan dolayı değil, daha hoş başka bir sürprizim var..
Birkaç gün daha sabredin…