Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, AB Dış Ortam Hava Kalitesi Direktifi’nde hava kirletici maddeler için yeni limit değerler önerdi. Avrupalı sağlık ve çevre örgütleri ise, 26 Ekim Çarşamba günü kamuoyuyla paylaşılan taslağı, Dünya Sağlık Örgütü‘nün (DSÖ) kılavuz değerlerini sağlamadığı için eleştiriyor.
Avrupa genelinde sağlıkçıların ve çevre alanında çalışan sivil toplum kuruluşlarının oluşturduğu bir koalisyon olan Sağlık ve Çevre Birliği HEAL (Health and Environment Alliance) adına açıklama yapan Direktör Yardımcısı Anne Stauffer “Hava kirliliği Avrupa’da halk sağlığı için acil durumdur ve bununla mücadelenin hem kısa hem de uzun vadede pek çok sağlık getirisi olacaktır” diyor ve ekliyor:
“AB Komisyonunun almadığı politik inisiyatifi, Avrupa Parlamentosu’nun ve üye devletlerin almaları ve hava kirliliğini önleyecek daha sıkı yasal düzenlemeleri hayata geçirmeleri gerekiyor.”
DSÖ: Havadaki partikül maddeler kansere yol açıyor
Hava kirliliği AB’de her yıl 350 bin erken ölüme yol açıyor. En ciddi hava kirliliği faktörlerinden olan partikül maddelerin, özellikle ince partikül maddelerin (PM2.5) insanlarda kansere yol açtığını DSÖ 2013’te resmen kabul etmiş durumda.

Şekil 1: DSÖ, AB ve Türkiye’nin hava kalitesine yönelik yasal düzenlemelerinde ince partikül madde PM2.5 için yıllık ortalama limit değerler.
AB Komisyonu tarafından yayınlanan 2008/EC/50 Dış Ortam Hava Kalitesi Direktifi‘nde insan sağlığı açısından yaşamsal tehlike yaratan hava kirleticilerinin solunan havada bir m3’te bulunabilecek en yüksek miktarları belirleniyor. Bu limit değerler AB üyesi ülkeler için bağlayıcı; ulusal mevzuatlarda bu değerlerden daha sıkı limitler getirilebilir, ancak hava kirleticilerine verilen izin bu değerleri aşamaz.
AB Komisyonu bu hafta kamuoyuna sunulan önerisinde yıllık 25 µg/m3 olan PM2.5 limit değerini 2030 yılında 10 µg/m3’e indirmeye hazırlanıyor. Yani kabul edildiği takdirde, AB üye devletleri havadaki PM2.5 konsantrasyonunu sekiz yıl içinde yüzde 60 oranında azaltmak durumunda Komisyon’un önerisinin yürürlüğe girmesi için Avrupa Parlamentosu‘nda onaylanması gerekiyor.