AKEL, Amerika’nın Kıbrıs Cumhuriyeti askerlerine eğitim vermesi konusuyla ilgili basın açıklaması yaparak, Kıbrıs’ı ABD’nin Doğu Akdeniz’e yönelik tehlikeli jeopolitik planlarına karıştıracağına yönelik uyarılarda bulundu. Açıklama şöyle:
ABD Büyükelçiliği tarafından açıklandığı üzere, ABD’nin Kıbrıs Cumhuriyeti’ne sunmayı planladığı askeri eğitim, bilinen “Menendez-Rubio” yasasının yaşama geçirilmesinde bir başka adımı teşkil etmektedir. Anastasiadis hükümetinin bayram ederek duyurduğu bu yasanın Kıbrıs’ı ABD’nin Doğu Akdeniz’e yönelik tehlikeli jeopolitik planlarına karıştıracağına dair AKEL daha ilk andan itibaren uyarılarda bulunmuştu.
Bu, sadece Kıbrıs’ın ABD-NATO eksenine tek yanlı bir yaklaşımından ibaret değildir. Her şeyden önce Kıbrıs-Rusya ilişkilerinin tamamen yerle bir edilmesini hedeflemektedir. Nitekim Amerikan silahlarının Kıbrıs Cumhuriyeti’ne satışına yönelik ambargonun kaldırılması için de ABD, Rus gemilerinin Kıbrıs limanlarını kullanmasının yasaklanmasını da talep etmişti. ABD Büyükelçiliği’nin açıklamasında askeri eğitim sunulmasının “ABD’nin ulusal güvenlik çıkarlarını savunan askeri işbirliklerinin ve uluslararası ittifakların güçlendirilmesi”ni hedeflediği net bir şekilde belirtiliyor.
Hükümet böylesi bir “işbirliği” yönünde ilerleme niyetinde olup olmadığını ve artık Kıbrıs silahlı kuvvetlerine ABD çıkarlarını savunmaları talimatının verilip verilmeyeceğini netleştirmek zorundadır. Trump yönetimi aldığı kararlarla Orta Doğu’yu dinamitlerken, uluslararası hukuku çiğneyip, uluslararası güvenlik sisteminden çekilirken, ABD’nin teşvik ettiği “bölgesel istikrar” tam olarak nedir? ABD “Türkiye’yi Batı’da tutmak” için Türkiye’nin saldırganlığının ve Erdoğan’ın Kıbrıs ve Yunanistan’a karşı bariz provokasyonlarının üstünü örterken, “uluslararası zorluklara dair ortak anlayış” nedir? Acaba Kıbrıs’ı koruyacak olan ama sonuçta hiçbir zaman görülmeyen Anastasiadis hükümetinin güçlü müttefiklerine dair illüzyon propagandası yeniden mi başlatılacak?
AKEL “Menendez-Rubio” yasasının yönlendirmesine tamamen karşı olduğunu söyledi. “Silahlı kuvvetlerinin görevi yabancı güçlerin çıkarlarını değil, yurdu ve Kıbrıs halkını savunmaktır. Kıbrıs’ın çıkarı herhangi bir yabancı gücün, hele hele dünyanın her köşesinde kan dökmekten sorumlu güçlerin askeri mevziisi olmak değildir; Kıbrıs’ın çıkarı Doğu Akdeniz halkları için bir barış köprüsü olmaktır.”