• Künye
  • Dayanışma
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası
Salı, Aralık 23, 2025
Bulamadık
Tümünü Gör
Gazedda
15 °c
Nicosia
14 ° Çar
14 ° Per
  • ANA SAYFA
  • YAZARLAR
    • GAZEDDA YAZARLARI
    • GÜNEYDEN YAZARLAR
      • PENNA
    • DÜNYADAN YAZARLAR
      • PROJECT SYNDICATE
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
  • TÜM İÇERİK
    • HABER ARŞİVİ
      • KIBRIS
      • DÜNYA
      • KORONAVİRÜS
    • MULTİMEDYA ARŞİVİ
      • GAZEDDAPOD
      • GAZEDDAWEBTV
  • ANA SAYFA
  • YAZARLAR
    • GAZEDDA YAZARLARI
    • GÜNEYDEN YAZARLAR
      • PENNA
    • DÜNYADAN YAZARLAR
      • PROJECT SYNDICATE
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
  • TÜM İÇERİK
    • HABER ARŞİVİ
      • KIBRIS
      • DÜNYA
      • KORONAVİRÜS
    • MULTİMEDYA ARŞİVİ
      • GAZEDDAPOD
      • GAZEDDAWEBTV
Bulamadık
Tümünü Gör
Gazedda
Bulamadık
Tümünü Gör

Usludan Yeğ midir Delimiz? veya Gregor Samsalaştıramadıklarından mısınız?

Tüm şatafatı ve görkemiyle beraber ‘evimiz’ kabul ettiğimiz ‘hediye’ binalarımızda sarhoşluğumuzun tadını çıkararak yükselme bu yaşadığımız. Coğrafyamızın ortak çıkar, menfaat ve değerlerini konuşmaktan öte uluslararası akbabaların çıkarlarını çatıştırıyoruz.

Çağrı Cemaller Çağrı Cemaller
23 Aralık 2025
Okuma Süresi: 5 dk
A A
0
https://bsky.app/profile/gazeddakibris.bsky.socialhttps://www.threads.net/@gazeddakibris

Kıbrıs’ın kuzey çıkmazında büyük bir dönüşümün içindeyiz. Hepimizin hissettiği, içimizde olumlu veya olumsuz hisler uyandıran bir oluşturulma durumundayız. Bu gibi subjektif hisleri bir kenara bırakırsak somut olan olgu önümüzde tüm gerçekliğiyle belirecektir: Dönüşüm.

Kelimeler veya kavramlar zihinlerde oluşturduğu spesifik olaylardan bağımsız, duygusal etkilere sahiptir. Bu duygulanımlar olumlu veya olumsuz algımıza yön vererek düşüncelerimizi şekillendirir. Dönüşüm kelimesi kendi içinde iki anlamı da barındırır ve kullanıcısına onu götürmek istediği yöne doğru esneklik sağlar. Tabi burada ‘politikacı’lardan feyz alıp kelimeyi sündürecek veya kullanma korkusundan biz O’na aramızda Mahmut diyelim safsatası yapacak değilim. Başlıkta dediğim gibi, delilerimizin uslularımızla uzlaşamayacağı veya Gregor Samsa gibi böceğe dönüşümünden sonra kendine yabancılaşanlarla boğulduğumuz bir dönemdeyiz. Radyasyondan korunmamız gerektiği telkinleri ve radyasyonun kavga edilmemesi gereken kudretine karşı mutasyonla korunmaya çalışma dönüşümünü olumlamakla meşgulüz. ‘Şu radyasyona maruz kalma işini bir konuşsak mı?’ diyenler, oyun kurallarına aykırı hareketten kırmızı kartla saha dışındalar ve uluslararası turnuvalarda yasaklanıyorlar. Sahi hakem kim? Bu saha bizim değil miydi? Bu hakem nereden geldi? 

Dönüşüm kelimesinin kullanıcı dostu tavrından bahsetmiştik. Var olanda boğulmuş çaresizler olarak dönüşüm illüzyonunun çekiciliğine kapılmadan, üzerimizdeki titiz mühendisliği birlikte kavramaya çalışalım. (Hakem bizi oyundan attı diye mahallede de top oynamayacak değiliz.)

Dönüşümün dilde veya sözcüklerde başladığına dair savlar gayet yerindedir. Dönüştürmek istediğiniz ile kelimelerinizin uyuşması gerekir. Bu savdan yola çıktığımızda kullandığınız kelimelerdeki değişiklik ise dönüşümünüzü tarif edecektir. Son zamanlarda kulağımı tırmalayanlar arasında ‘Devlet’e vurgu yapan ve onu yücelten kelimeler var. ‘Devlet aklı’, ‘Devlet ciddiyeti’ bunların en başında geliyor. Bu toksik ve coğrafyamızda paramiliter uygulamaları haklı çıkarma metaforlarını kullananların, Kıbrıs’ı ikiye bölme adımı olan devletin ilanında isteksiz oldukları, tehdit edildikleri ve başka çarelerinin olmadığı hikayelerini dinlememiş miydik? Bu değişim bir dönüşüm mü? Yoksa dönüşümün geleceğini bilenlerin iktidarda olma uğruna kendinden ve düşüncesinden vazgeçip dönüşümü yönetebileceğini gerçek hakeme ispatlama, kendini sempatik gösterme çabası mı? 

Bu dönüşen dilin gideceği yolun bir ‘Kıbrıs Türkü’ ulus devleti yaratmak olduğunu hissetmek çok zor olmasa gerek. Tabi burada yapılacak olan Kıbrıs’ın kuzey çıkmazında sıkışan bizleri bir arada tutmaya zorlamak, güneyde kalan memleket parçasına yabancılaştırmak olacaktır. Bunun için on yıllardır çaba gösteren sağ kanada solun teslim olması ile süreç rayına oturmaktadır. Zaten yılların geçmesi ile nesiller değişmiş ve bağlar kopmaya yakın iken bu yolda ilerleyen trenin lokomotifine sağ ve sol hep beraber kürek dolusu kömür sallamaktadır. Bu yolda Kıbrıslı Türk ile Kıbrıs Türkü arasındaki ince görünen kalın çizginin çekilmekte olduğunu adım adım izliyoruz. Türklük algısının arttığı, Kıbrıslılık algısının eridiği bu zamanlarda sıkışmışlığımız artsa da kuzeyde kalan halk üzerinde oluşturulan birlikteliğe cumhurbaşkanlığı seçimlerinde şahit olduk. Ulus devletleşme sürecinde çimento olarak tabir edilen millet ve din araçlarına Kıbrıslı Türkler bir bal mumu ile tutturulmuş durumda. İkarus’un bal mumu ile yapıştırılmış kanatlarının giydirildiği bizler ulus devletleşme yolunda gözlerimiz kamaşmış bir halde kendi sonumuza doğru yükseliyoruz. 

Tüm şatafatı ve görkemiyle beraber ‘evimiz’ kabul ettiğimiz ‘hediye’ binalarımızda sarhoşluğumuzun tadını çıkararak yükselme bu yaşadığımız. Coğrafyamızın ortak çıkar, menfaat ve değerlerini konuşmaktan öte uluslararası akbabaların çıkarlarını çatıştırıyoruz. Vücut olarak özne görünmek illüzyonu uğruna kendi dilimizi başka dille değiştirme kabulünde ve feda edilme durumundayız. Kıbrıs’ın ortak çıkar ve değerini oluşturmak yerine ebeveynlerin çıkarları doğrultusunda şekil alma peşindeyiz. Dolayısıyla bal mumu ile yapıştırdığımız kanatlarımızın tüyleri bu ateşte birbirinden ayrılmasının an meselesi olduğunu söylemeye gerek var mı? Kıbrıslı olmak fikrinin düşüşü çok yakındır. Elimizde olan Türklükle yolumuza devam edeceğiz gibi duruyor. Rızamızın aranmasının bir önemi olmadığının trajedisini yaşarken, sürece ortakmış gibi maskeler peşindeyiz.

Peki bu kader gözümüzün önünde belirdiğine göre, kadere boyun eğmekten başka çare var mıdır? Başka bir yol mümkün müdür? Koskoca İskender gelip ‘senin için ne yapabilirim?’ diye sorduğunda boş fıçının içinde tüm dünyasızlığıyla oturup ‘gölge etme başka bir şey istemem’ diyebilecek miyiz? Peki erdemlerimiz için baldıran otu özünü tereddütsüz içmeyi kaçımız başarabilir? 

Bütün bu çatışmanın içinde, Kıbrıs için, birlikte, diğer ülkelerin çıkarlarını öncelemeden bir vaha yaratmak mümkün olabilir mi?

Sanki yolları var… 

Öncelikle bu böldürülmüş adanın yönetici koltuklarında oturanların ve onların manipülasyonunu çoğaltan medyalarının sesini analiz etmeyi öğrenmek gerek. Bu çimentoya bal mumuyla eklenmeyi reddetmek gerek. Hak bazlı mücadelelerle bireysel çıkarlar peşinde koşmaktansa kol kola bir çıkış yolunu inşa etmek gerek. 

Belki de en önemlisi hepimizin gördüğü gerçekleri içimizde tutmayı bırakıp, sorgusuz sualsiz yöneticilere güvenmeyi bırakarak, kendi aramızda tartışacağımız, kendi doğrularımızı oluşturacağımız, manipülasyondan uzak, usluluğunu ispatlayanlardan vazgeçip gerçeklerle delilikte tüm ve hiç olmuşları buluşturmak gerek, Gregor Samsa gibi dönüşüp kendini bile tanıyamaz hale gelenleri bir kenara bırakarak, kendi gerçekliğimizi kurmak gerek….

Kendi gerçekliğimizi kurup, baldıran otu özünü içmek pahasına, sımsıkı sarılmak gerek…

Bir yolu yok mu? Elbet vardır… 


Görsel, Gazedda tarafından yapay zeka ile üretilmiştir

Etiketler: bölünmedönüşümgregor samsaillüzyonulus devlet
Çağrı Cemaller

Çağrı Cemaller

Tıp Doktoru

İçerik Yok
Devam Et
Gazedda

© 2025 Gazeddakıbrıs - Copyleft

  • Künye
  • Dayanışma
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

Bulamadık
Tümünü Gör
  • Ana Sayfa
  • HABER
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ
    • KİTAP & KÜLTÜR & SANAT
    • KORONAVİRÜS
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • KARŞI AKIM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • YAZARLAR
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
      • DÜNYADAN YAZARLAR
    • RÖPORTAJ

© 2025 Gazeddakıbrıs - Copyleft

Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız. Gizlilik ve Çerezler Politikası sayfamızı ziyaret edin.