• Künye
  • Dayanışma
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası
Çarşamba, Aralık 10, 2025
Bulamadık
Tümünü Gör
Gazedda
13 °c
Nicosia
14 ° Per
14 ° Cum
  • ANA SAYFA
  • YAZARLAR
    • GAZEDDA YAZARLARI
    • GÜNEYDEN YAZARLAR
      • PENNA
    • DÜNYADAN YAZARLAR
      • PROJECT SYNDICATE
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
  • TÜM İÇERİK
    • HABER ARŞİVİ
      • KIBRIS
      • DÜNYA
      • KORONAVİRÜS
    • MULTİMEDYA ARŞİVİ
      • GAZEDDAPOD
      • GAZEDDAWEBTV
  • ANA SAYFA
  • YAZARLAR
    • GAZEDDA YAZARLARI
    • GÜNEYDEN YAZARLAR
      • PENNA
    • DÜNYADAN YAZARLAR
      • PROJECT SYNDICATE
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
  • TÜM İÇERİK
    • HABER ARŞİVİ
      • KIBRIS
      • DÜNYA
      • KORONAVİRÜS
    • MULTİMEDYA ARŞİVİ
      • GAZEDDAPOD
      • GAZEDDAWEBTV
Bulamadık
Tümünü Gör
Gazedda
Bulamadık
Tümünü Gör

“Tek Yanlı Söylemlerde Bulunmak Türkiye’ye Yağ Çekmek ve Çözümsüzlüğe Hizmet Etmektir”

Gazedda Gazedda
19 Şubat 2025
Okuma Süresi: 5 dk
A A
0
https://bsky.app/profile/gazeddakibris.bsky.socialhttps://www.threads.net/@gazeddakibris

Arif Hasan Tahsin Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Şener Elcil, son günlerde, kendini “çözümcü” diye tanımlayan bazı çevrelerin ağız birliği yaparak Kıbrıs Sorunu’nun çözümüne yönelik 17 Mart tarihinde İsviçre’de yapılacak olan konferansta, Kıbrıslıtürk toplumunun gaspedilen siyasi iradesinin Türkiye’nin atadıkları tarafından temsil edilemeyeceği gerçeğini öne çıkarmak yerine, Kıbrıslırum liderliğinin çözüm istemediği söylemine sarıldıklarına dikkat çekti.

Elcil, söz konusu “çözümcü” çevrelerin, 1950’li yıllardan beri yürürlükte olan “Kıbrıs İstirdat Planı” çerçevesinden hiç sapmayan Türkiye’nin, her görüşme süreci sonunda, Kıbrıslıtürk toplumunu 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti haklarından geriye götürdüğünü, uluslararası hukukun dışına çıkardığını, adanın kuzeyinde azınlık durumuna düşürdüğünü ve Kıbrıs’ın kuzeyini kolonileştirdiğini ağızlarına bile almadıklarını hatırlatarak “bunun yerine, daha zirve başlamadan, koro halinde Rum liderliğini suçlayarak “suçlama oyununu” yeniden tedavüle sürmekte, adeta zirvenin başarısız olması için zemin yaratmaya çalışmaktadırlar” vurgusunda bulundu.

Arif Hasan Tahsin Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Şener Elcil yazılı açıklamasında “Siyasi iradesi gasbedilmiş bir toplumun kendi geleceği ile ilgili karar vermesinin mümkün olmadığını bile bile tek yanlı söylemlerde bulunmak Türkiye’ye yağ çekmek ve çözümsüzlüğe hizmet etmektir” dedi.

Açıklamanın tamamı:

Kıbrıs’ın kuzeyinde yapılan her seçime Türkiye tarafından açıkça ve hoyratça müdahale edildiği bir sır değildir! Özellikle son yıllarda, Türkiye yalnızca toplum liderliği seçimlerine değil, parti başkanlığı seçimlerine bile müdahale etmekte, kurulan her hükümette yer alacak bakanların isimlerini bile Ankara belirlemektedir. Kıbrıs’ın kuzeyine 1974 yılından beri sistematik olarak nüfus taşınıp vatandaşlık dağıtıldığı için; Türkiye’nin üniversiteleri, öğretmenleri, imamları, medyası, banka, otel, market, elektrik ve hava meydanı işletmecileri ve benzerlerinden oluşan sermayesi, ve neredeyse bütün devlet kurumları buraya taşındığı için bu müdahalelerin yapılması çok kolaylaşmıştır. Bunlar yetmezse, gerektiğinde milletvekillerinin bile burada köy köy, kapı kapı gezip seçim çalışması yaptıkları da herkes tarafından bilinmektedir. Özetle Kıbrıs Türk Toplumu’nun siyasi iradesinin Ankara tarafından gasbedildiği, Kıbrıs’ın kuzeyinde siyaset yapan herkesin bildiği somut bir gerçektir. 

Hal böyle iken, son günlerde, kendini “çözümcü” diye tanımlayan bazı çevreler ağız birliği yaparak Kıbrıs Sorunu’nun çözümüne yönelik 17 Mart tarihinde İsviçre’de yapılacak olan “Zirve Toplantısı”nda, Kıbrıs Türk Toplumu’nun gasbedilen siyasi iradesinin Türkiye’nin atadıkları tarafından temsil edilemeyeceği gerçeğini öne çıkarmak yerine, Rum liderliğinin çözüm istemediği söylemine sarılmışlardır.

Sözü edilen “çözümcü” çevreler, 1950’li yıllardan beri yürürlükte olan “Kıbrıs İstirdat Planı” çerçevesinden hiç sapmayan Türkiye’nin, her görüşme süreci sonunda, Kıbrıs Türk Toplumu’nu 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti haklarından geriye götürdüğünü, uluslararası hukukun dışına çıkardığını, adanın kuzeyinde azınlık durumuna düşürdüğünü, Kıbrıs’ın kuzeyini kolonileştirdiğini ağızlarına bile almamaktadırlar. Bunun yerine, daha zirve başlamadan, koro halinde Rum liderliğini suçlayarak “suçlama oyununu” yeniden tedavüle sürmekte, adeta zirvenin başarısız olması için zemin yaratmaya çalışmaktadırlar. 

Kıbrıs Rum Liderliğinin, 1963 yılındaki toplumlararası çatışmalardan sonra, 4 Mart 1964’te Türkiye’nin de onayladığı 186 sayılı Birleşmiş Milletler kararı ile cumhuriyete tek başına sahip olduğunu hatırlatmakta yarar görüyoruz. Bugün Kıbrıs Cumhuriyeti sadece Kıbrıslı Rumlara ait bir devlet haline gelmişse, bunun sorumlusu, Kıbrıs Rum Liderliği’nin resmi hükümet olarak tanınmasına onay veren garantör ülke Türkiye değil midir?

Kıbrıs Cumhuriyeti iktidarının, iki toplum tarafından, siyasi eşitlik temelinde paylaşılmasına dayalı görüşmeler 1968 yılında başlamıştır. Ada’ya 1974 sonrasında nüfus taşıyarak ve tapu dağıtarak Kıbrıs Sorunu’nu çözme görüşmelerini nüfus, toprak, mülkiyet meseleleriyle daha karmaşık hale getiren Türkiye değil midir?  

Avrupa Birliği ile, 1994 yılında, “Gümrük Birliği Antlaşması karşılığında” Kıbrıs Cumhuriyeti’nin AB’ye üyeliği sürecine devam etmesine, 2009’da ise Helsinki’de “AB’ye aday ülke olma karşılığında” Kıbrıs Cumhuriyeti’nin çözüm olmadan AB’ye tam üye olmasına onay verip, Kıbrıslı Türklerin sürece dahil olmasını engelleyen ve Kıbrıs Türk Toplumu’nu Avrupa Birliği’nin dışında bırakan Türkiye değil midir?

Annan Planı’nda onaylanan anayasayı uygulamaya koymak yerine, bugünkü anayasanın geçici 10. Maddesini kullanarak Kıbrıs’ın kuzeyini askeri bölge yapan ve yeni geçiş kapıları açılmasını bile engelleyen Türkiye değil midir?

“Gayrı resmi” statüde olsa bile yeni bir görüşme süreci başlarken tek taraflı yaklaşımlarla yeni bir “suçlama oyunu” başlatmanın Kıbrıslı Türklerin çıkarlarına hizmet etmediği açıktır. Siyasi iradesi gasbedilmiş bir toplumun kendi geleceği ile ilgili karar vermesinin mümkün olmadığını bile bile tek yanlı söylemlerde bulunmak Türkiye’ye yağ çekmek ve çözümsüzlüğe hizmet etmektir.

Etiketler: çözümkıbrıs sorunukolonizasyonşener elciltaksimtürkiye
Gazedda

Gazedda

Sınırların ötesine bakan özgür bir kolektif. | A free collective looking beyond borders. | Μια ελεύθερη συλλογικότητα που κοιτάζει πέρα από τα σύνορα.

Kare Kare Türkiye’de Protestolar – Foto Haber
KIBRIS

Öğretmenler İddialara Cevap Verdi: Çocuk Yönlendirildi, Yalan Haberlerle Öğretmenler Hedef Gösterildi

Gazedda
23 Mart 2025
Gençlik Federasyonu’ndan Polise: DAÜ’deki Garabet Tutumdan Dönün
KIBRIS

Gençlik Federasyonu’ndan Polise: DAÜ’deki Garabet Tutumdan Dönün

Gazedda
23 Mart 2025
KTOEÖS: Öğretmenlere Yönelik Sahte Hesaplar Üzerinden Sosyal Medyada İtibarsızlaştırma Kampanyası Ve Provokasyonlar Yapılıyor
KIBRIS

KTOEÖS: Öğretmenlere Yönelik Sahte Hesaplar Üzerinden Sosyal Medyada İtibarsızlaştırma Kampanyası Ve Provokasyonlar Yapılıyor

Gazedda
23 Mart 2025
Barolar Birliği: Yargının Tarafsızlığına Yönelik Bir Darbe
KIBRIS

Barolar Birliği: Yargının Tarafsızlığına Yönelik Bir Darbe

Gazedda
22 Mart 2025
Devam Et
Gazedda

© 2025 Gazeddakıbrıs - Copyleft

  • Künye
  • Dayanışma
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

Bulamadık
Tümünü Gör
  • Ana Sayfa
  • HABER
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ
    • KİTAP & KÜLTÜR & SANAT
    • KORONAVİRÜS
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • KARŞI AKIM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • YAZARLAR
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
      • DÜNYADAN YAZARLAR
    • RÖPORTAJ

© 2025 Gazeddakıbrıs - Copyleft

Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız. Gizlilik ve Çerezler Politikası sayfamızı ziyaret edin.