“Sakın vaktinden önce açma”, dedi ona sessizce. “Doğru vaktin geldiğini nasıl bileceğim?”. “Bileceksin” diye net ve kısa bir yanıt geldi. “Ama bu muhteşem hediyeyi nasıl sabredip açmayacağım?”. “İşte işin sırrı da burada, sabır etmek. Sabır etmek bir eylemdir. Sabır etmeyi pasif bir durum olarak algılama, sabır etmek aktif bir eylemdir. Zihnini, şüphelerini, içindeki vaktinden önce elde etmek isteyen ruh parçanı ehlileştirmeyi öğrenmeyi gerektirir. Bu da bir kontrol gücü gerektirir. Bu kontrol, baskılama değildir. Dağınık parçalarını baştan organize etmek, bilgeleştirmek demektir. O yüzdendir ki, sabır etmek öğrenildiği takdirde, kişi hayatında hayatı yönetmekle ilgili büyük adımlar atmış olur.”
Hediyesini alıp evine döndü. Muhteşem görüntülü, üzeri altın desenli, eski ve çok değerli görünen bu kutuyu hemen önündeki masaya yerleştirdi. Uzun uzun baktı ve inceledi. Gerçekten de bu kutuyu bir an önce açmak istiyordu. İçinde büyük bir mücadele başladı. Aklına, sabır etmek ile ilgili nasihatlar geldi. Sonra hemen ayağa kalktı ve “bu kutuyu görmeyeceğim bir yere koymalıyım” diye içinden geçirdi. “Onun varlığını unutmalıyım. Ama unutursam, nasıl onu açma zamanının geldiğini anlayacağım?” gibi bir soruya takıldı bu kez de. İçindeki bilge ses ona “unutmazsın, kutunun açılma vaktini bileceksin” dedi. Hemen kutuyu kaldırmak için hızla bir yer aradı ve onu kullanmadığı bir dolabın derinliklerine sakladı. Bunu çok isteksizce yaptı. İçindeki kutuyu açma arzusu çok güçlüydü. Onun tüm içsel mücadelesini zorlaştırıyordu. Neredeyse onu, sabretmenin mantıksızlığını ikna etmek istiyordu içindeki sabırsız mı sabırsız küçük parçası. Ama artık hiç de küçük değildi ruhunun bu parçası, bedeninin tüm kontrolü ele almış gibi görünüyordu.
Sonra hızlıca dolabın kapısını kapattı ve hayatına devam eder gibi yaptı. Ayni günün içerisinde eve dödüğünde, odasına doğru giderken bu hiç kullanmadığı dolabın önünden geçtiği sırada içindeki ses ona “her şey çok anlamsız; beklemek, sabretmeyi öğrenmek, hepsi çok anlamsız” diye fısıldadı. Onu bir an önce gidip kutuyu açması için ikna etmeye çalışıyordu. Ve sonunda olanlar oldu. Gidip hızlıca dolabı açtı, artık tüm bedeni sabırsızlığın hallerini taşıyordu. Bilge parçası usulca geri çekildi. Kutuyu hiç beklemeden açtı ve öylece kalakaldı. Şok içindeydi. Hiçbir şey anlayamamıştı. Kutunun içinde sadece ölü bir balık vardı.