Zaman içerisinde beden ve nefes ile yapılan çalışmaların sihrini anlamaya ve idrak etmeye başladım. İnsan kontrolü bırakıp gerçekten de bedenine ve nefesine teslim olduğunda, çok uzun zaman alacağını düşündüğümüz yaralarımız hızla dönüşebiliyor, iyileşebiliyor ve beden bu bastırılmış duyguları nefesinin de yardımı ile kolaylıkla bırakabilmeyi başarabiliyor.
Her zaman beden ve nefesin buluştuğu noktada insanın potansiyelinin kendini biraz daha fazla gösterebileceğine inandım. Bu doğrultuda bir sürü eğitim ve kişisel çalışmalarımı, araştırmalarımı sürdürürken, zaman içerisinde sihrin aslında bedenimize ve nefesimize teslim olmayı öğrenmekle alakalı olduğunu görmeye başladım. Kişi gerçekten kontrolü bırakıp, kendi bedeninin ve nefesinin bilgeliğine güvenmeyi öğrendiği zaman, gerçekten de mucizeler gerçekleşebiliyor.
Bunları yine anlatmamın sebebi, insan bedeni ve nefesiyle her gün yeniden ve yeniden tanışmalı. Böylelikle kendi kim olduğu ile her gün yeniden ve yeniden tanışabilme şansına erişebiliyor. Beden ve nefes o kadar mucizevi varoluşlar ki, zihnin ötesine geçip, tüm ihtiyacımızı ve görmemiz gerekenleri bize sunabiliyor. Nefesi özgürleştirmeli, bedeni özgürleştirmeli, böylelikle kişi kendi potansiyeline doğru daha etkili bir şekilde yol alabiliyor.
Biraz kontrol ile başlayan nefes serüvenleri, nefesinin seni ve bedenini ele geçirmesiyle, senin de ötende bir gücün bedeninde uyanması ile muhteşem bir hizalanma gerçekleşebiliyor. Peki iyileşim derken nereden bahsediyoruz? Aslında iyileşen tek şey sadece kişinin kendini olduğu gibi kabullenmesi. Kendi içindeki çelişkilerin, acıların ve hissedilememiş duyguların dönüşmesi ve o bireyin muhteşem bir şekilde kendi kimliği ile ayni hizaya gelmesi. Yani en başından beridir aslında olduğu kişiyle bütünleşmesi. Kendisini sevmeyi öğrenmesi. Kendisine şefkatle ve anlayışla yaklaşmayı öğrenmesi.
Çelişkilerin ve çatışmaların bittiği yerde huzur, sukünet ve neşe yerini alır. Mutluluk ve tatmin dediğimiz şey aslında bir kişinin kendi kimliği ile barış yapmasından geçer. Mutluluğu ve tatmin duygusunu yaşamayı zorlaştıran sadece kişinin kendisi ile olan çatışmasından kaynaklı, dış gerçekliğine de yansıyan çarpık yansımaların kişinin potansiyelini yaşayamamasına engel olmasıdır.
Beden ve nefes ise o kişinin algısındaki tortuları, ona hizmet etmeyen bakış açılarını, ona hizmet etmeyen inanç sistemlerini dönüştürmenin en etkili yoludur. Nefes ve beden, kişinin hem kendisi ile hem de herşeyin Kaynağı ile hizalanmasına; dolayısı ile kendi gücüne uyanmasına yardımcı olan muhteşem iki araçtır. Beden ve nefesin bilgiliği bütünleştiğinde ise, sihir kendisini en can alıcı şekillerde hem kişinin varoluşunda hem de tüm hayatında göstermeye başlar.