Çoğumuz ‘karma’ kelimesini bir yerlerden mutlaka duymuş, ya da kendimiz merak edip araştırmışızdır. Karma yasasına göre, Sevgisizce davrandığımız anların, başkalarının üzülmesine sebep olduğumuz davranışlarımızın, hatalarımızın bir şekilde bize geri döndüğüyle ilgilidir. Bu durumu derinden incelediğimizde, aklımıza çok da olumlu şeyler gelmiyor diye düşünüyorum. Neredeyse korku barındıran bir yasa gibi duyuluyor. Çünkü biz insanlar mutlaka birilerini istemeden de olsa üzmüş, mutlaka hatalar yapmışızdır, ne de olsa hiç birimiz mükemmel değiliz, ve insan dediğimiz o kadar kompleks bir yapı ki… Burada belki de doğru soruları sormamız gerekiyor. Bu ‘karma’ dediğimiz durum, aslında biz inandığımız için var oluyor olabilir mi? Ne de olsa gerçeklik dediğimiz şey, her birimizin inançları doğrultusunda gerçekleşmiyor mu?
‘Karma’ dediğimizde gerçekten de nereden bahsediyoruz? Buna daha farklı bir bakış açısı getirebilir miyiz? Kim ki tamamen kendi kim olduğu ile barışık ise, sizce ‘karma’ yasası halen daha bu insana da işler mi? Yoksa aslında kendi yaptıkları ile bilinçli ya da değil, barış içerisinde olamayan bir kişi, yaptıklarını içten içe yargılıyor ve en derinlerinde çocukken öğrendiği gibi cezalandırılması gerektiğine inanıyorsa, bu ‘karma’ dediğimiz olguyu kendisi yaratıyor olabilir mi? Genelde ‘karma’ kelimesi etrafta dolaşırken, biz insanların algısındaki ceza mekanizmasının varlığını da gözlemlemek mümkündür. Öyle ki halen daha ‘karma’ konusunun gerçek olup olmadığını bilmesek de, bildiğimiz tek şey, bu duruma olan yaklaşımımızda limitli ve korku dolu bir bakış açısı olduğudur. Eğer her şeyin yaratanı bir Kaynak var ise (Yaşamsal enerji, Tanrı etc), sizce bu Kaynak bizi yapamadıklarımızdan dolayı cezalandırmak ister miydi? Bu Kaynak dediğimiz şeye Sevgi ismini verelim. Sizce Sevgi, bizler sevgisiz davrandığımızda ki genelde sevgisiz davrandığımız anlar mutlaka bir şeyden korktuğumuz içindir, bizi sevgisizlikle cezalandırır mıydı? Yoksa bizi daha da çok Sevgiye boğup, sevgisizliğimizi iyileştirir miydi? Yoksa bu ‘karma’ dediğimiz, aslında bizlerin küçükken hatalı davranışlar karşısında Sevgi göremeyişimize bağlı olarak mı geliştirdiğimiz bir inanç sistemidir?
Bunların cevabı bence yine çok kişiye özel. Çünkü bunların mutlak cevapları olabilir mi onu da bilemiyorum. Sadece herkes neye inanıyorsa günün sonunda onu deneyimliyor, sadece bunu biliyoruz. Eğer kendimizle barış içerisinde ve kendi yapamadıklarımızla, hatalarımızla ilgili kendimize anlayışlı, şefkatli ve daha da Sevgi dolu olmayı öğrensek, acaba ‘karma’ yasası eğer var ise, halen daha bizler için etkili olur muydu? Yoksa kendimizi koşulsuzca sevmeyi ve kabul edebilmeyi başarsak, tek öğrenmemiz gereken mutlak gerçek olan Sevgi’yi mi öğrenmişiz oluruz? Dünyada tek olma sebebimiz bu olabilir mi?