Günümüzde sıkça duyduğumuz kavramlardan bir tanesi de özel öğrenim güçlüğüdür. Çocuklarımızın gelişim sürecinde ortaya çıkabilen bazı belirtiler göze çarpmaktadır. Genel olarak ailelerden aldığımız geribildirimler; aslında öğreniyor, çok akıllı, zehir gibi ama isterse öğreniyor! Bazen öyle şeyler söylüyor ki ağzımız açık kalıyor, nereden biliyor bu kadar şeyi diyoruz!
Biraz hiperaktif bizimkisi hiç yerinde durmuyor! Ne kadar seslensem de dönüp bakmıyor, elli defa bir şey söylenir mi bir çocuğa! Ders çalış demekten dilimde tüy bitti, yanında bekçi gibi oturmam lazım çalışırken! Kardeşine vuruyor, arkadaşlarına vuruyor, okuldan kaç kez çağırıldık bilmiyoruz! Bu yakınmaları uzmanlar olarak çok duyuyoruz. Çocuğun ve aile hikayesinin alınmasından sonra nerelerde takılmalar yaşandığını tespit edip gerekli müdahale planları hazırlanmaktadır.
Eğer çocuğunuzda bir davranış problemi baş göstermişse ve bu durum hayatlarınızı zorlaştırıyorsa sorunun neden ortaya çıktığını incelemeliyiz. Yani çocuk bir başarısızlık kaygısı ile mi baş etmeye çalışıyor? Yapamadığı ve desteğe ihtiyacı olan bir durum mu var? Ya da aile içi ilişkilerinizde yaşadığınız bazı aksamalar çocukta bir davranış sorununa mı yol açıyor?
Bu ayrım önemlidir çünkü bazı davranış değişimlerini aile ile düzenlemeler yaparak ortadan kaldırabiliyoruz. Ancak çocuğun okul başarısını ve sosyal ilişkilerini etkileyen bir öğrenme güçlüğü söz konusu ise bunun üzerinde inceleme ve sistemli bir eğitim planı yapmak gerekmektedir.
Dislektik çocuklarımızın okuma, yazma ve aritmetik işlemlerde zorlanmaları öğrenme güçlüklerinin ifadesi biçimi olmaktadır. Sesleri, heceleri, uyaklı sözcükleri kavramada, gördükleri harflere ve bu harflere karşılık gelen seslerle bağ kurmakta zorlanırlar. Bunların yanı sıra, yer yön bulmakta, isimleri hatırlamakta, dikkatlerini uzun süre bir yere odaklamakta, renkleri ayırt etmekte ve kurallı oyunlarda sorunlar yaşayabilirler. Aileleri olarak çocuğumuzun yaşadığı bazı zorluklar olduğunu farkına varıp araştırma yapabiliriz.
Bu belirtiler ile örtüştürdüğümüz isimler de koyabiliriz. Bazen kulaktan duyma sözleri seçerek dinler ve içinde bulunduğumuz durumu bir mantığa bürümeye çalışırız. Ancak ayrıntılı bilgiyi bir uzman gözleminde almak en doğru yaklaşım biçimidir. Bu çocuklarımızın zekâ düzeyleri normal veya üzerinde olabilmektedir. Ancak bir öğrenme güçlüğü yaşanıyor ise bu güçlüğü ortadan kaldırıp zekâlarının parlak taraflarını ortaya çıkarmak uzmanların, ailelerin, eğitimcilerin görevidir.