Bu makale ilk kez 20 Eylül tarihinde Haravgi gazetsinde yayımlanmıştır. Türkçe yayına hazırlayan Vula Harana / CYBC
Tamı tamına üç yıldır ne özlü bir görüşme ne çözüm sürecinin yeniden başlamasına dair bir perspektif var. Peş peşe üç verimsiz yıl yaşadık. Oldubittiler kalıcılaşıyor, ülkemizin kalıcı bölünmesine gitgide daha çok yaklaşıyoruz. Şimdi New York’ta yapılacak üçlü görüşme bir hareketlilik olması için bir fırsat olabilirdi. Ama öyle görünüyor ki bu momentumun değerlendirilmesi içinde pek bir niyet yok gibi. Dolayısıyla büyük bir ihtimalle nezaket icabı, özü olmayan ve sonuç getirmeyecek bir resmi görüşme yapılacak.
Cumhurbaşkanı Anastasiadis Kıbrıs Türk tarafını müzakere masasına geri getirmeyi ya da Türk tarafı bu tutumuna devam ettiği takdirde sorumluluğun mutlak olarak ona ait olmasını hedefleyen hiçbir inisiyatif üstlenmedi.
Kıbrıs Türk lideri Ersin Tatar, Mehmet Ali Talat ve Mustafa Akıncı’nın aksine, bir Kıbrıslı lider olarak davranacak siyasi cesarete de güce de sahip değil.
New York’taki üçlü görüşmede, beklenen şey, BM GS Antonio Guteres’in arzu edilen iki bölgeli iki toplumlu çözüm zeminine dönmeleri için tüm tarafları teşvik etmesidir. Aksi takdirde, Ersin Tatar iki devlet çözümünde ısrar ederken, Anastasiadis de 1960 Anayasasına dönüş, gevşek ve desantralize bir federasyon isterken Guteres’in yeni bir inisiyatif üstlenmesi söz konusu olamaz.
İki taraf arasında derin bir görüş farkı var. İşin kötüsü şu ki; her iki taraf da BM parametrelerinin, üzerinde anlaşma sağlanan noktaların ve Guteres çerçevesi dâhil Kran Montana’da elde edilen kazanımların dışında hareket ediyor.
Cumhurbaşkanı Anastasiadis, son anda bile olsa, dönüş yapması gerektiğini; BM GS’nin karşısına ülke liderine yakışır, sorumlu ve ciddi çıkması gerektiğini anlamalıdır. Anastasiadis çıkmazın aşılması için ya Türkiye’yi iki bölgeli iki toplumlu federasyonu tartışmak üzere masaya geri getirecek ya da BM GS ve uluslararası topluluğa karşı suçlu konuma düşeceği realist bir inisiyatif üstlenmesi gerektiğini anlamadığı takdirde Türkiye hiç sıkıntı çekmeden ve suçlarından arınmış olarak, bizi nihai bölünmeye sürükleyecek yeni oldu bittiler yaratmaya devam edecektir.