En son ne zaman yeni bir şey yapmayı, yeni bir şey öğrenmeyi denediniz? Hiç gitmediğiniz bir yere gitmeyi denediniz mi? Hiç sapmadığınız bir yola sapmayı? Kendinize en son ne zaman bir hediye aldınız veya yalnız başınıza deniz kenarında oturdunuz? Kendi hayat rutinimizin içerisinde kayboluruz çoğunlukla. Hep ayni şeyleri yapar, ayni yerlere gider, ayni insanlarla görüşürüz. Burada herhangi bir problem yoktur tam aksine insan ihtiyaç hisseder belirli bir rutin yaratmaya. Ancak hayatın içerisinde ve kendi içimizde genişlemek, hayatı daha limitsiz yaşayabilmek için ‘yeni’ olana izin vermeliyiz sık sık. Her gün veya mümkün olduğunca kendimize ‘ben bugün hayatıma nasıl bir yenilik katabilirim’ sorusunu sormamız algımızda yeni bir pencere açabilir ve farklı perspektifler geliştirmemizle birlikte hayatımızı daha renkli ve tatminkar bir hale gelmesine yardımcı olabilir.
Bu atılan adımların hiçi biri büyük adımlar olmak zorunda değildir. Her atılan minik bir adımın daha uzun vadede daha büyük yeniliklere sebep olabileceğinin farkına varmalıyız. En basit bir adım bile, mesela her gün gittiğimiz yoldan eve gitmek yerine o gün farklı hiç sapmadığımız bir yola sapmak ve o yoldan eve gitmek bile zihnimiz için bir yeniliktir. Zihni sürekli şaşırtmak, kendi konforlu alanından çıkarmak küçük adımlarla mümkündür. Böylelikle zihnimizi hayatın içerisinde daha esnek bir hale gelmesine ve hayat içerisinde oluşan yeni durumlarla da daha kolaylıkla baş edebilmesine de yardımcı olmuş oluruz. Peki ya yeni bir şey öğrenmek bize nasıl bir artı değer katabilir? Öncelikle bence hayat içerisinde genişlemek için yeni bir şeyler öğrenmek şart. İnsan kendini geliştirmek üzerine kurulu bir varoluş biçimi. Kendisini yeniledikçe, geliştirdikçe, yaşam enerjisi de dinç kalır. Eğer bundan kendini mahrum bırakırsa, hızla tükenir ve yaşlanır. O yüzden hepimizin de sürekli olarak hayatına yeni bir şeyler alması, yeniyi denemesi, yeni şeyler öğrenmesi gereklidir.
Eğer hayata karşı hissedilen aşk kaybedilmişse, minik adımlarla tekrardan bu neşeyi kazanmak mümkündür. Sevdiğimiz, ilgi duyduğumuz alanları araştırmak, okumak, yeni bir kursa başlamak, yeni bir yolda yürüyüş yapmak gibi her gün minik adımlarla başlarsak, bu adımlar bizi hayal bile edemediğimiz fırsatların ayağımıza gelmesine sebep olacaktır. Ne olursa olsun, hayatta olmanın, insan olmanın aşkı kaybedilmemeli, kaybedilmişse bile bu aşkı yakalamak için ne gerekiyorsa yapmalı ve var olmanın şükran duygusuyla hayatı deneyimleme fırsatını iyi değerlendirmemiz gerekiyor.