Yapısal bir problemi anlık toplumsal cinnet ile çözebileceğimizi sanıyorsak, yanılıyoruz.
Bir gerçek var ki, bazı ülkeler pandemi ile mücedele ederken daha insani politikalar üretti. Bazılarıysa insan hayatını önemsemeyen politikalar benimsedi.
Önemsemeyen ülkeler arasında Türkiye de vardı. Bunu hepimiz biliyor, görüyorduk. Bu açık gerçek karşısında, Türkiye’den gelişlerle ilgili bağımsız bir siyaset yürütülemedi.
Bu sorunu sadece siyasi elitlerin bir sorunu olarak görüyorsanız, çözümü sürekli siyasetçi değiştirmekte arayabilir, oralara bir kez daha profesörleri, doktorları, cambridge mezunlarını getirmeyi deneyebilirsiniz.
Türkiye ile kurulan sağlıksız, bağımlılık ilişkilerini görmezden gelebilir, bu soruna kimsenin bir çözümü yokken, sorun yokmuş gibi devam edebilirsiniz.
Bugün cinnet geçirip yarın aynı şeyleri yapmaya devam edebilirsiniz ama problemi çözemezsiniz.
Keşke bunun bedelini sağlığımız ile ödemeseydik ama Kıbrıs’ın kuzeyindeki toplum “yavru” kalmanın bedelini ödüyor…