Kadından Yaşama Destek Derneği, 2015 yılında yaptığı anketle bilinen bir gerçeği bilimsel verilerle teyit ettiğini duyurdu. Açıklama şöyle:
Kadından Yaşama Destek Derneği olarak, 2015 yılında yaptığımız anketle bildiğimiz bir gerçeği bilimsel verilerle teyit ettik: Ev içi şiddetin dili, dini, rengi yoktur. Ev İçi Şiddetin kaynağında Toplumsal Cinsiyet Adaletsizliğin körüklediği Güç ve Kontrol vardır.
Bu evrensel sorunu toplumumuzda daha görünür kılmayı başarıyor olsak da, görünürlük sağlarken maalesef şiddet direnişçileri yapılan haberlerle yeniden travmatize ediliyor.
Yıllarda basın mensuplarına verdiğimiz eğitimlere rağmen, hala şiddet uygulayıcılarının isimleri veya fotoğrafları, şiddet direnişçilerinin kimliklerini açığa vuran haberler hazırlanıyor. Buna ek olarak ‘bir anlık hiddet’ veya şiddet direnişçisinin davranışına bağlı bir şiddet olarak aktarılıyor şiddet haberleri. Halbuki biz KAYAD olarak Ev İçi Şiddet alanında aldığımız eğitimler doğrultusunda bu alanda uzman olarak kabul edilen bir sivil toplum örgütü olarak bu haberlerin gerçekleri yansıtmadığını biliyoruz. Buzdağının görünen yüzünü mahkeme haberlerinden görmüş olabiliriz. Orada bir fiziksel şiddet vakası da olabilir. Ancak bu şiddettin ardında yatan uzun soluklu bir şiddet öyküsü olduğunu, bu şiddettin uzun vadeli ve sistematik olduğunu biz biliyoruz.
Uzun süre maruz kalınan bir şiddete verilen tepkiyi, bir şiddet uygulayıcısın sistematik bir şekilde uyguladığı şiddetten ayırmak, hem sosyal anlamda hem de hukuki anlamda önemlidir. Örneğin birinin iznimiz olmadan kucağımıza oturduğunu ve kalkmasını istememize rağmen kalkmadığını hayal edin, bacaklarımızın onu kaldıracak gücü kalmadığında bu kişiyi üzerimizden itmek en doğal tepkimizi oluşturur. Bu yüzdendir ki şiddet direnişçilerinin şiddet uygulayıcılarına ‘koşula bağlı’ uyguladığı şiddeti ayırt eden bir ev içi şiddet yasa taslağı hazırladık.
Bu yasanın geçmesi ve ev içi şiddet ve toplumsal cinsiyet adaletine bakış açımızın değişmesi toplum gelişimi açısından elzemdir.
Değerli basın emekçilerine bu önemli mücadelemizde bizimle dayanışmaya çağırıyoruz.