Yazar: Sophie Marsh
Türkçe Çeviri ve Uyarlama: Şerif Türkkal
Bir zamanlar yoğun, büyük bir dünya vardı. Bu büyük, yoğun dünyada, küçücük bir ada olan Kıbrıs‘ta, Teo adında küçük bir çocuk yaşıyordu.
Bu yoğun dünyada, herkes kendi yoğun hayatıyla meşgulken, Teo‘nun da bazı sorumlulukları, sevdiği oyunlar ve çeşitli aktiviteler vardı. Okula gidiyor, dışarıda oyun oynuyor, arkadaşlarıyla buluşuyor, parka gidiyor, anne-anne, baba-anne ve dedelerini ziyaret ediyordu.
Teo bu her zamanki günlük hayatında bazen sorumluluklarından sıkılabiliyordu. Ama oyun oynamak, arkadaşlarıyla buluşmak onu hiçbir zaman sıkmazdı.
Ama bir gün hiç beklemediği şekilde her şey değişmeye başladı…
Teo, ebeveynlernin bilmediği bir konu hakkında sürekli konuştuğunu, haberlerde de hep bu bilmediği şeyin anlatıldığını görüyordu. Bir sorun vardı ama Teo ne olduğunu bir türlü anlayamamıştı.
Teo bu sorunun tüm dünyayı ilgilendirdiğini anlamıştı. Yine tüm dünyada onun gibi, diğer çocuklar da bu sorunun ne olduğunu anlayamamıştı.
Bütün dünyadaki yetişkinler bu sorunu konuşuyordu. Üstelik, bütün çocuklar da artık bilmedikleri bu sorunu konuşuyorlardı.
Teo belki sorunun ne olduğunu anlayamamıştı ama o, duyguları anlamak konusunda çok iyiydi. Bu yüzden herkesin endişeli olduğunu anlayabiliyordu.
Anlayamadığı bu sorun onu da korkutuyordu…
Çok kısa bir süre içinde, dünyada ve Teo‘nun günlük hayatında büyük değişiklikler olmaya başladı.
Önce, artık okula gitmeyeceğini öğrendi. Sonra yetişkinler de işe gitmemeye başladı. Her geçen gün bu büyük, gürültülü ve yoğun dünya sakin, daha sakin ve daha da sakin bir hale geliyordu…
Teo‘nun kafası karışmaya başlamıştı. Hem zaten korkuyordu da. Aklında birçok soru birikmişti. Ne oluyordu? Sorun neydi? Okula neden gidemiyordu? Arkadaşlarıyla neden görüşemezdi? Ya dışarı çıkmak? Neden dışarıya çıkamazdı ki? Ne yapsa bu sorunu durdurabilirdi?
Annesine, hissettiği ve aklını kurcalayan her şeyi anlatmanın, en doğru adım olacağına karar verdi. Hemen annesinin yanına koşup başladı anlatmaya…
Annesi Teo‘yu kucakladı ve: “Tüm bu soruları tek başına cevaplamaya çalışmadığın ve benimle hislerini paylaştığı için çok sevindim. Korkman ve neler olacağı ile ilgili endişeli hissetmen çok normal. Senin gibi birçok çocuk da böyle hissediyor. Hatta biz yetişkinler de bazen korkarız. Korktuğun zamanlarda, şimdi yaptığın gibi, benimle konuşabilirsin. Birlikte ne yapabileceğimizi ve kendimizi tekrar nasıl iyi hissedebileceğimizi düşünebiliriz.““ dedi.
Annesi daha önce olan biteni konuşmadıkları için Teo‘dan özür diledi sonra da Teo‘nun bütün sorularını sabırla cevaplamaya başladı: “Teo‘cum, evet şu anda dünyada bir sorun var. Fakat tüm dünyanın en iyi, en çalışkan insanları bu soruna çare üretmek için ellerinden gelenin en iyisini yapıyorlar. Üstelik biz de evde kalarak bu sorunun geçmesini sağlayabiliriz.“
“Tıpkı süper kahramanlar gibi!“ dedi Teo heyecanla… Annesi gülümsedi ve “Evet Teo, tıpkı süper kahramanlar gibi“ diye ekledi.
Annesiyle konuşmak Teo‘ya çok iyi geldi. Annesine ne zaman hissettiklerini ve aklındaki soruları anlatsa hep böyle iyi hissederdi. Annesinin de dediği gibi bütün iyi insanlar bu sorunu çözmeye çalışıyorlarsa tabii ki bir çözüm bulunacaktı. Sonra aklına bir soru daha geldi ve annesine: “Peki ben ne yapabilirim?“ diye sordu.
Annesi dedi ki “Sen ve senin gibi bütün çocukların, yetişkinler çalışırken, onların işini kolaylaştırabileceğiniz bir şey var“
Teo merakla sordu: “Nedir?“
Annesi hemen cevap verdi: “Sabırla evde kalmak. Evde Kal Süper Kahramanları olabilirsiniz.“
Annesinin dediğine göre, eğer bütün çocuklar sabırla evde kalırsa bu sorun her geçen gün daha da küçülecek ve sonunda yok olacaktı. Yani bütün çocuklar kendi evlerinde kalarak süper kahraman olacaklardı. Evet, bu sabırlı olmalarını gerektiren bir özellikti. Birbirlerine kendi evlerinden el sallayabilirler, görüşünce vermek üzere mektuplar yazabilirler, resimler çizebilirlerdi… Ama şimdi evde kalma vaktiydi.
Teo, dünyanın her yerindeki çocukların güçlerini birleştirerek “Evde Kal Süper Kahramanları“ olabileceğini hayal etti. Hem bunun için öyle sıra dışı bir güç de gerekmiyordu… Kulağa güzel geliyordu ama evde kaldığı süre boyunca nasıl eğlenebilirdi ki?
Aklına bir fikir geldi. Süper gücünü bunu eğlenceli hale getirmek için kullanabilirdi. Teo hemen evde kalmayı eğlenceli hale getirecek yaratıcı fikirler düşünmeye koyuldu.
Anne ve babası ile uzun bir liste yaptı: Birlikte kitap okumak, hikâyeler dinlemek, yeni hikâyeler uydurmak, şarkı söylemek hatta yeni şarkılar uydurmak, dans etmek, kukla oyunları, animasyon izlemek, resim çizmek, saksılara/bahçeye çiçekler dikmek, tohumlar ekmek ve daha birçok şey… Acaba daha ne ekleyebilirdi?
Teo, dışarı çıkmayı ve arkadaşlarıyla oynamayı özlüyordu ama sabırlı olup evde kaldığı için kendiyle gurur duyuyordu. Üstelik, diğer Evde Kal Kahramanlarıyla kendi aralarında haberleşebilmek için aklına çok güzel bir fikir gelmişti….
Her gün çizdiği resimleri evin dışarıya bakan penceresine asarak diğer Evde Kal Kahramanlarıyla haberleşebilirdi…
Teo, dünyanın diğer yerlerindeki süper Evde Kal Kahramanlarını düşündü… Hepsi evlerindeydi. Sofia, Charlie, William, Costa, Elena, Van, Maria ve daha birçok çocuk.
Evdeki Çocuk Kahramanlar:
Yazan Sophie Marsh
Türkçeye Çeviren ve Uyarlayan Şerif Türkkal (📩 [email protected])