• Künye
  • Dayanışma
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası
Cumartesi, Mayıs 10, 2025
Bulamadık
Tümünü Gör
Gazeddakıbrıs
17 °c
Nicosia
  • ANA SAYFA
  • HABER
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ
    • SANAT
    • KORONAVİRÜS
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
        • PENNA
      • DÜNYADAN YAZARLAR
        • PROJECT SYNDICATE
    • RÖPORTAJ
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • TÜM İÇERİK
  • ANA SAYFA
  • HABER
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ
    • SANAT
    • KORONAVİRÜS
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
        • PENNA
      • DÜNYADAN YAZARLAR
        • PROJECT SYNDICATE
    • RÖPORTAJ
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • TÜM İÇERİK
Bulamadık
Tümünü Gör
Gazedda
Bulamadık
Tümünü Gör
Ana Sayfa YORUM GAZEDDABLOG GAZEDDA YAZARLARI Halil Duranay

Hasıraltı bir mektuptan hareketle iktidar ilişkileri üzerine bir monografi – Halil Duranay

Halil Duranay Halil Duranay
1 Temmuz 2019
Okuma Süresi: 6 dk
A A
https://bsky.app/profile/gazeddakibris.bsky.socialhttps://www.threads.net/@gazeddakibris

Şeytanın Oğlu Isidore

Hasıraltı Bir Mektuptan Hareketle İktidar İlişkileri Üzerine Bir Monografi

“… birgün annem, donuk gözlerle bakarak, bana şöyle demişti. Yatağında yatarken, kırlarda köpek havlamaları duyarsan yorganın altına gizlen, yaptıklarını alaya alma; sonsuzluğun o tutkusu yatışmaz hasretini çekmektedirler onlar, tıpkı senin gibi, benim gibi, tıpkı soluk zayıf yüzlü öteki insanlar gibi.”

Lautreamont  (Maldoror’un Şarkıları’ndan)

Romantizm akımıyla beraber, Fransa’da sanat ve edebiyatın teorik biçimi üzerine radikal tartışmalar başladı. 1818 yılında Cousin’in Sorbonnederslerinde ortaya attığı “din din içindir, politika politika içindir, sanat sanat içindir” tartışmaları, batı sanatının yapısını köklü değiştirecek o uzun savaşın ilk fitilini ateşledi. Modernizasyon sürecinde batıyı tesiri altına alan başka bir anlayışta; Monet ve Baudelaire gibi şair ve ressamların ortaya koyduğu flâneur kavramıdır. Benjamin’e göre “flâneur bir tür kendini izole eden kent gezginidir, kalabalıkların arasında yaşar, kalabalığı gözler ama kalabalık onu göremez”. Flâneur’lerin ürettiği resim ve şiir bu haliyle ilk yabancılaşma örnekleridir. Bu yabancılaşmış sanatçı bireyin ürettiği eser bir taraftan da toplum içinde bir özerklik talebidir ve dekadans çağı isminin içeriği gibi bir çöküş dönemidir. Flâneur, bu dekadans devrinde, çöküşle sanat için sanat üreten öznenin kendisidir artık ve hiç bir geleneksel, ahlaki ve sosyal sınırlandırmaya ve yasalara bağlı kalmaz.

Isidore Ducase namı diğer Lautréamont dekandans çağının doğurduğu değeri çok sonraları anlaşılmış nadir isimlerinden biri. Vahayı kendi iradesiyle erken terkeden bu gariban Urugay doğumlu Fransız gencin ilginç hikayesi aslında şimdinin kültür endüstrisi içindeki iktidar ilişkilerinin en eski örneklerinden bir tanesi. Entelektüel sorumluluğun bıçak sırtı olduğu içinde boğulduğumuz bu yeni dekadans çağında; Lautréamont’nun hikayesini anlatmamın sebebi, güne dair palyetif birçok politik çözümlemeden çok daha önemli olduğuna inanmamdan geliyor. Belki de Enis Batur’un dediği gibi rükuş duruma düşmek pahasına herkesin konuştuğundan alakasız bir tarafa bakmak ki tüm bu palyatif süreç bittiğinde, elimizde konuşabilecek başka ciddi meseleler kalabilsin.

Isidore Ducase, 24’ünde intihar ettiğinde hala otel odalarında yaşıyordu. Dadacılar 1919’de Littérature dergilerinde Isidore Ducasse adıyla yazdığı iki şiirini basana kadar da ne Fransa ne de dünya onun varlığından haberdardı. Sonra sürrealistler onun Lautréamont mahlasıyla yazdığı Maldoror’unu keşfettiklerinde ise çocuk tanrı statüsüne yükseltildi. 20. Yüzyıl karşı geleneğini de en çok etkileyen kutsal insanlardan biri olarak tekrar tekrar basıldı, taklit edildi, yorumlandı.

Isidore Maldoror’un ilk kısmını, dönemin ağır toplarının (Goncourt Biraderler, Zola, Hugo) yayıncısı Albert Lacroix’e gönderir. Albert Lacroix yoğunluğu bahane edip, metni inceleyip, yayınlayıp yayınlamayacağına karar verme işini sürekli öteler. Isidore’un kafasında yer etmişolan, Lacroix’nin yayınevindeki heybetli Victor Hugo büstüdür. Isidore buroşür halinde hazırladığı Maldoror’un ilk nüshalarını sağa sola postalar, belki birileri görüp, hakkında birkaç satır yazar ve kitabının basılması daha olanaklı olur diye. (Kaldı ki o dönem La Jeunesse’teki ufak bir yazı dışında Isidore’dan bahseden kimse yoktur). Isidore yine broşür postalamaya gittiği bir sırada, genç bir çocuğun elindeki l’Avenir National dergilerini görür, çocuk dergileri Hugo’ya postalayacaktır. Isidore’un aklına Lacroix’nin yayınevindeki heybetli Victor Hugo büstü gelir ve çocuğun elindeki adresi alır, Maldoror’un birinci kısmının iki nüshasını Victor Hugo’ya postalar, pek tabi paketin ilişiğine bir mektup iliştirir. Isidore mektubunda Hugo’ya şunları yazar:

Onu (Lacroix’i) diğer yayıncılara yeğliyorum çünkü kitap dükkanında sizin büstünüzü gördüm ve biliyorum ki burası sizin kitapçınız. Ancak bu zamana kadar gönderdiğim el yazılarına bakamadı çünkü kendisi bana çok yoğun olduğunu söyledi, eğer bana bir mektup yazarsanız ve bu mektubu ona gösterirsem, eminim ki Kanto’ları basmak üzere onları mümkün olduğunca hızlı okuyacaktır.

…

Eğer bana bir kaç kelimelik bir cevap yazabilirseniz, şu kulu ne kadar mutlu edeceğinizi tahmin bile edemezsiniz.

…[1]

Mektubun Hugo’ya gidiş tarihi 1868, Isidore’un intihar tarihi ise 1870. Yani aradaki bu iki yılda Isidore yayınlanmadığı halde Maldoror’un diğer kısımlarını da tamamlar. Hugo’nun ona cevap verip vermediği de net değil ama Lacroix’in Maldoror’u bastığı ancak dine karşı kısımlarından dolayı asla dağıtıma sokmadığı rivayet ediliyor. Ancak o dönem, yeraltından Maldoror’un nüshalarının dolaşımda olması kuvvetle muhtemel, her şeye rağmen Isidore hayattayken lisanslı bir baskı olarak Maldoror’un yayınlandığını asla göremedi.

Isidore’un Hugo’ya yazmasının muhtemel net iki sebebi vardı. İlki Lacroix’in büstünü dikecek kadar Hugo’ya tapması ki Isidore’un aklındaki Hugo’dan gelecek bir cevapla Lacroix’e kitabın basılması için masum bir baskı kurmak. Diğer olasılık da Hugo’nun eserlerinde ezilen sınıfın ve dönemin ötekilerinin hikayesini anlatan biri olarak, Isidore gibi beşparasız, genç bir adamın bu nazik isteğine cevap verecek potansiyele sahip olduğunu düşünmesi.

Bilinen o ki; Isidore’un masum komplosu asla gerçekleşmedi ve Maldoror’un baskısı onun intiharı ertesine, öneminin anlaşılması da onlarca yıl sonra gerçekleşti. Isidore’un planı tutsa ve Lacroix, Maldoror’u onun arzuladığı dönemde bassaydı, Maldoror’un etkisi bugünki kadar derin olacak mıydı, orası müphem?

Bugün avangardın İncil’lerinden biri olan ‘Maldoror’un İlahileri’ belki de Zola ve Hugo gibilerin gölgesinde modernist romantizmin arada bir anılan ama döneminin posalarından kurtulamayacak sıradan bir kitabı olarak raflara tıkanacaktı. Oysa avangardın altın çağında evvelce Dadacılar sonra Gerçeküstücülerce Maldoror’un keşfi ve etrafında toplanılan bir külte dönüştürülmesi; bugün Maldoror’u pahabiçilmez kılıyor. Hugo Ball, Cabaret Voltaire’in sahnesinde sıkça Maldoror’dan pasajlar okuyordu. Tzara’dan Picabia’ya kadar birçok Dadacı’nın metinlerinde Maldoror’un hortlağı kendini gösterir.

 

Kaldı ki yıllar sonra Breton, Dada’dan kopup Gerçeküstücülüğe yelken açtığında, Isidore ve Maldoror üzerine şu güzellemeyi yazacaktı:

(…)

Daha da yaklaşın ve bu kirin zonklamasının sesini duyun ve dünyanın atardamarı olan kanlı leşi, damarlar ilahi kanla şişmiş. Bu lağım tamamen semanın rengi  ile yoğrulmuş. Biri olağanüstü-edebi atmosferin içindeki (bu en azından dile getirilsin) yerlerini belirlemek için bu renkleri kendine getirmeli,  kara ışığın göz kamaştırıcı renkleri, Comte de Lautréamont.

Bugünün hakiki şairlerinin gözünde, Maldoror’un İlahileri ve Şiirler eşsiz bir görkemle parıldamıştır. Maldoror’un İlahileri, insanın olanaklarını aşabilecek nihai vahiylerdir. Bu bütün olarak modern hayatın kendisidir, kendisi olan tek bir darbeyle yüceltilmiştir. Perde arkasında, safir zeminleri aydınlatan antik güneşlerin sallanan kapıları üzerinde döner, gümüş gagasıyla bir lamba, kanatlanmış ve güler, Seine üzerinde ilerler, boşluğun yeşil membranları ve Vivienne bulvarındaki dükkanlar, dünyanın merkezinden geçen berrak ışınlara dua eder.

Mutlak bakire bir göz, dünyanın bilimsel mükemmelliği adına kendini ikaz ediyor, bu mükemmeliyetin bilinçli çıkarcı karakterini hiçe sayın, kıyametin ışığıyla geri topunun yerlerini tayin edin. Koşulsuz kıyamet: bu çalışmada doğuştan varolan nabız atışları kaybolur ve amyant bir kafese kapatılmış akkor kalbe ulaşmak için yücelir. Yüzyıllardır düşünülmüş ve keşfedilmiş herşey küstahça burada bulunabilir, ustaca formülüze edilmiş, sihirli kanunu.

Kelime, artık olmayan biçim  Lautréamont’ta acı çeker, temel bir bunalım olarak yeniden başlar. Böylece kelimelerle ilişkiye girmiş kelimelerle ve şeylerle ilişkiye girmiş şeylerle sınır çizilir. Bir sürekli mutasyon ilkesi, birbiriyle aynı obje ve şeyleri sollayıp, insanı da kapsayan nihai kurtuluşa doğru yönelir. Bu bağlamda Loutréamont’un dili ilk elde, dengi olmayan, ahlak bozucu ve üreyip çoğalan bir plazmadır. Delilik suçlaması, absürd kanıtlar, cehennemsel bir makine sürekli dile getirildi ve bir vazifeymiş gibi tekrarlandı,  ama öyle güzel kanıtlandı ki, bu eleştiriler er ya da geç kendi başarısızlığı olarak hiç bir zaman gayesine ulaşmadı. Bunun en büyük nedeni, tüm insan ölçülerini alaşağı eden bir çalışma var karşımızda,  bu çalışma, bütün zihinsel müdahaleler için gayet iyi düzenlemedir.[2]

Romantizm ve 1789 Devrimi ertesi Fransa’da baskınlaşan milliyetçi edebiyat üretiminin “dekadans” ile birlikte çökmeye başlaması, avangardı doğuran tıkanıklıkların en üst noktalarından biri, eğer avangard olmasaydı şimdi minör de olsa bağımsız bir sanat, edebiyat ve düşünce üretiminden bahsetmek belki de mümkün olmayacaktı. Bugün, Maldoror’un sonsuz büyüsü ile bizi hala kuşatıp, üretim için yeniden doğurmasını; Hugo gibi döneminin kültür endüstrisine yön veren hatta kültür endüstrisi içindeki iktidar ilişkilerini kontrol eden, burnu havada kabız bir romantiğin körlüğüne borçluyuz. İçinde olduğumuz yeni dekadans çağında da tekerrür eden bu iktidar ilişkisinde “entelektüel”lerin taraf ve “şimdi” bulundukları konumlarını iyi görmek gerek ki Lautréamont gibi çağdaşları aynı ideoloji hayvanına kurban vermeyip, savunup, kıymetlerini bilelim.

[1]Duranay, H. (2014). Dada Bakire Bir Mikroptur. Kült: İstanbul.

[2][2]Duranay, H. (2014). Dada Bakire Bir Mikroptur. Kült: İstanbul.

Halil Duranay

Halil Duranay

Halil Duranay

21. Yüzyıl İçin Fütürist Manifesto – Halil Duranay

Halil Duranay
12 Temmuz 2019

(Marinetti ve Tebası İçin Ölü Kazanını Ters Çevirmek) 1- Biz yönsüz kaygıya (21.Yüzyılın ontolojisine) karşı kazandığımız bağışıklığı yüce bir dinginlikle içselleştirdik– sataşmak, mücadele etmek, direnmek: eski dünyanın işe yaramaz fantezileridir...

Devamı içinDetails
Halil Duranay

Yeni haber üretim aygıtları ve medyada kanaatleşme üzerine bir okuma – Halil Duranay

Halil Duranay
17 Haziran 2019

"Öyle ki siyasi oy tercihlerimizden tutacağımız futbol takımına, yemek yiyeceğimiz restorandan alacağımız kitaba kadar, tercihlerimiz üzerinde baskın etkisi olan kanaat mühendisleri var ve sıklıkla da tercihlerimiz konusunda medyada görünür olan...

Devamı içinDetails
Kültür Endüstrisi Üzerine Yeniden Düşünmek – Halil DURANAY
Halil Duranay

Kültür Endüstrisi Üzerine Yeniden Düşünmek – Halil DURANAY

Halil Duranay
25 Mart 2019

* Yazı Gaile dergisinin 12 Temmuz tarihli 327 nolu sayısında yayınlanmıştır. Ne diyordu Nietzsche; kötü okur yağmacı ordulara benzer: işine yarayan birkaç şeyi alır, geri kalanını kirletip bozar, metnin bütününe...

Devamı içinDetails

YAZARLAR

Ortaokullarda Başörtüsü Yasağının Kaldırılmasının Düşündürdükleri
Umut Bozkurt

Ortaokullarda Başörtüsü Yasağının Kaldırılmasının Düşündürdükleri

Umut Bozkurt
23 Mart 2025
Sizin Bu Suskunluğunuz Bizi Sağır Ediyor
Konuk Yazar

Sizin Bu Suskunluğunuz Bizi Sağır Ediyor

Konuk Yazar
22 Mart 2025
Kırılgan Ahlaklar, Kamusal Sorumluluklar
Engin Kara

Kırılgan Ahlaklar, Kamusal Sorumluluklar

Engin Kara
22 Mart 2025
Çalıyor

Baf Okulları Biyodizel İçin 17 Ton Yemeklik Yağ Topladı

Baf Okulları Biyodizel İçin 17 Ton Yemeklik Yağ Topladı

Baf Okulları Biyodizel İçin 17 Ton Yemeklik Yağ Topladı

KIBRIS
Romanya’da Rusya Yanlısı Aday Yeniden Reddedildi, Aşırı Sağcılar Polisle Çatıştı

Romanya’da Rusya Yanlısı Aday Yeniden Reddedildi, Aşırı Sağcılar Polisle Çatıştı

DÜNYA
“Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz”: Edip Akbayram Hayata Veda Etti

“Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz”: Edip Akbayram Hayata Veda Etti

SANAT
Zelenski’yi Kameralar Önünde Aşağıladılar

Zelenski’yi Kameralar Önünde Aşağıladılar

DÜNYA
“Emekli” Tavuklar Kıbrıs Zeytinliklerinde “Çalışıyor”

“Emekli” Tavuklar Kıbrıs Zeytinliklerinde “Çalışıyor”

İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ
Cyprus Mail Yurttaşlara Sordu: Kıbrıs’ı Yabancılara Mı Satıyoruz?

Cyprus Mail Yurttaşlara Sordu: Kıbrıs’ı Yabancılara Mı Satıyoruz?

KIBRIS

İzel Seylani: Birlikte hayal etmeyi başardığımızda… | Video

SANAT
İsrail’in yerle bir ettiği Gazze havadan görüntülendi | Video

İsrail’in yerle bir ettiği Gazze havadan görüntülendi | Video

DÜNYA
Yunanistan’da ABD tanklarına barikat: Katiller evinize dönün

Yunanistan’da ABD tanklarına barikat: Katiller evinize dönün

DÜNYA
Scholz’un konuşması kesildi: “Filistinlilerin kanı sizin ellerinizde” | Video

Scholz’un konuşması kesildi: “Filistinlilerin kanı sizin ellerinizde” | Video

DÜNYA

Instagram

Takip et

  • Bekir Paşa Lisesi öğretmenleri Eğitim Bakanlığı
  • Tutuklanan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu paylaşımında TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef alarak “Korkunun ecele faydası yok! Öyle de yenileceksin! Böyle de yenileceksin. Haklılığımıza, cesaretimize, tevazumuza, güler yüzümüze yenileceksin!” dedi.

https://gazeddakibris.com/imamoglu-demokrasi-meydanlarinda-sesinizi-yukseltin/
  • Tel Aviv’de toplanan onbinlerce kişi, Netanyahu
  • Güney Kore, Japonya ve Çin dışişleri bakanları, Kore Yarımadası
  • 21 Mart Dünya Irkçılık Karşıtı Gün nedeniyle Kıbrıs
  • "AKP’nin Kuzey Kıbrıs’a yaptığı müdahaleleri beni de herkes gibi rahatsız ediyor. Ancak o rejimin buraya dayattığı politikaların hıncını başını örten orta okul öğrencilerinden çıkarmamalıyız."

https://gazeddakibris.com/ortaokullarda-basortusu-yasaginin-kaldirilmasinin-dusundurdukleri/?utm_source=instagram-business&utm_medium=jetpack_social
  • Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ve beraberindekiler, CHP
  • Gençlik Federasyonu açıklamasında 22 Mart Cumartesi akşamı, Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) kampüsünde yaşanan ve kamuoyuna yansıyan olayların demokratik değerler ve ifade özgürlüğü açısından endişe verici olduğu belirtildi.

https://gazeddakibris.com/genclik-federasyonundan-polise-daudeki-garabet-tutumdan-donun/?utm_source=instagram-business&utm_medium=jetpack_social

Gazedda Sosyal Medya

SON EKLENENLER

Gençlik Federasyonu’ndan Polise: DAÜ’deki Garabet Tutumdan Dönün

Gençlik Federasyonu’ndan Polise: DAÜ’deki Garabet Tutumdan Dönün

2 ay önce
KTOEÖS: Öğretmenlere Yönelik Sahte Hesaplar Üzerinden Sosyal Medyada İtibarsızlaştırma Kampanyası Ve Provokasyonlar Yapılıyor

KTOEÖS: Öğretmenlere Yönelik Sahte Hesaplar Üzerinden Sosyal Medyada İtibarsızlaştırma Kampanyası Ve Provokasyonlar Yapılıyor

2 ay önce
İmamoğlu: Demokrasi Meydanlarında Sesinizi Yükseltin

İmamoğlu: Demokrasi Meydanlarında Sesinizi Yükseltin

2 ay önce
Siyaset Bilimci Şebnem Oğuz: Erdoğan Muhalefeti Bölmeye ve Uysal Bir Muhalefet Yaratmaya Çalışıyor

Siyaset Bilimci Şebnem Oğuz: Erdoğan Muhalefeti Bölmeye ve Uysal Bir Muhalefet Yaratmaya Çalışıyor

2 ay önce
Barolar Birliği: Yargının Tarafsızlığına Yönelik Bir Darbe

Barolar Birliği: Yargının Tarafsızlığına Yönelik Bir Darbe

2 ay önce

Gazedda Facebook

Gazedda Facebook
Gazedda

© 2025 Gazeddakıbrıs - Copyleft

  • Künye
  • Dayanışma
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

Bulamadık
Tümünü Gör
  • Ana Sayfa
  • HABER
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ
    • SANAT
    • KORONAVİRÜS
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
      • DÜNYADAN YAZARLAR
    • RÖPORTAJ

© 2025 Gazeddakıbrıs - Copyleft

Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız. Gizlilik ve Çerezler Politikası sayfamızı ziyaret edin.