Bağımsızlık Yolu Lefkoşa Bölge Sorumlusu Hukukçu Cansu N. Nazlı, 14 yaşındaki çocuğu türbanla okula alınmadığı takdirde onu okula yollamayacağını söyleyen veliye yetkililerin her şeyden evvel söylemesi gerekenin; “zorunlu eğitim yaşındaki bir çocuğu okula göndermemesinin mümkün olmadığı” olması gerektiğini kaydetti.
Sosyal medya hesabından açıklama yapan Nazlı, 14 yaşındaki çocuğu türbanla okula alınmadığı takdirde onu okula yollamayacağını söyleyen veliye yetkililerin her şeyden evvel söylemesi gerekenin; “zorunlu eğitim yaşındaki bir çocuğu okula göndermemesinin mümkün olmadığı” olması gerektiğini kaydetti.
“Çocuğu okula göndermeği takdirde aleyhinde yasal işlem başlatılması gerekir”
Buradaki hukuka aykırılığın, “türbanla okula gelmenin tüzüğe aykırı olması değil”, “her çocuğun kız-erkek ayırımı yapılmaksızın 15 yaşına kadar eğitime katılmasının zorunlu olması” olduğunu vurgulayan Nazlı, bir başka deyişle, 15 yaşından küçük bir çocuğun okula gönderilmemesinin Anayasa tarafından yasaklanmış olduğunu hatırlattı.
Nazlı, “Bunu söyleyen veli yükümlülükleri hususunda Okul İdaresi ve ulaştığı Eğitim Bakanlığı yetkilerince bilgilendirildikten sonra takip edilmesi ve çocuğu okula göndermeği takdirde aleyhinde yasal işlem başlatılması gerekir” dedi.
“Eğitim Bakanlığı yanında Sosyal Hizmetler’in de olayı soruşturması için takipçisi olacağız”
Türkiye hükümetinin dayattığı neo-liberal muhafazakar politikaların, her alanda olduğu gibi eğitim alanında da işbirlikçi hükümet yetkilileri tarafından icra dilmesinin şaşırtıcı olmadığını belirten Nazlı, şaşırtıcı olan Anayasa’nın delinmesini sadece siyasi partilerin doğrudan ilgisi/menfaati olan, seçim tarihi minvalinde “deldirmeme” naraları atanların, on yıllardır kayıt parasından ütopik üniforma, kırtasiye paralarına, zorunlu din derslerinden tavanı öğrencinin kafasına düşen devlet okullarının altyapı sorunlarına, kadro eksikliklerine değin Anayasa’da delik deşik edilen bir hak olan ücretsiz kamusal eğitim hakkı için şu an ses çıkarmaması olduğunu kaydetti.
Nazlı, “Laik, demokratik, çağdaş, parasız, bilimsel eğitim için hak temelli mücadeleyi yükseltmeliyiz. Neo-liberal muhafazakar politikalar karşısında sivil, demokratik, laik prensipler çerçevesinde en geniş toplumsal muhalefeti örgütlemekten başka çaremiz yoktur. 18 yaşından küçük herkes çocuktur ve ülkedeki tüm çocuklardan Sosyal Hizmetler özelinde devlet sorumludur. 14 yaşındaki bir kız çocuğunun okula gönderilmemesinin yasak olması bir yana, ‘çocuk ihmali ve istismarı’dır. Eğitim Bakanlığı yanında Sosyal Hizmetler’in bağlı bulunduğu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın olayı soruşturması için konunun takipçisi olacağız” dedi.