• Künye
  • Dayanışma
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası
Perşembe, Mayıs 22, 2025
Bulamadık
Tümünü Gör
Gazeddakıbrıs
22 °c
Nicosia
  • ANA SAYFA
  • HABER
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ
    • SANAT
    • KORONAVİRÜS
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
        • PENNA
      • DÜNYADAN YAZARLAR
        • PROJECT SYNDICATE
    • RÖPORTAJ
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • TÜM İÇERİK
  • ANA SAYFA
  • HABER
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ
    • SANAT
    • KORONAVİRÜS
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
        • PENNA
      • DÜNYADAN YAZARLAR
        • PROJECT SYNDICATE
    • RÖPORTAJ
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • TÜM İÇERİK
Bulamadık
Tümünü Gör
Gazedda
Bulamadık
Tümünü Gör
Ana Sayfa YORUM GAZEDDABLOG GÜNEYDEN YAZARLAR Penna

Türkiye için bağışçılar konferansı ve Kıbrıslı bir çözüme ilişkin beklentiler | Dionysis Dionysiou | Politis [GR-TR]

Kıbrıs’ın yeni Cumhurbaşkanı iyi niyetle karşılanıyor olabilir, ancak hiç kimse Nikos Hristodoulidis’in Kıbrıs sorununda en güvenilmez Cumhurbaşkanı olarak kabul edilen eski Cumhurbaşkanı Anastasiades’in yanında 9 yıllık bir geçmişi olduğu gerçeğini göz ardı edemez.

Penna Penna
3 Nisan 2023
Okuma Süresi: 10 dk
A A
Türkiye için bağışçılar konferansı ve Kıbrıslı bir çözüme ilişkin beklentiler | Dionysis Dionysiou | Politis [GR-TR]
https://bsky.app/profile/gazeddakibris.bsky.socialhttps://www.threads.net/@gazeddakibris

Yazar: Dionysis Dionysiou

ENGLISH (İNGİLİZCE) ΕΛΛΗΝΙΚΑ (YUNANCA)

Kaynak: TÜRKİYE İÇİN BAĞIŞÇILAR KONFERANSI VE KIBRISLI ÇÖZÜME İLİŞKİN BEKLENTİLER

Görsel ve Çeviri: Penna


Kıbrıs’ın yeni Cumhurbaşkanı iyi niyetle karşılanıyor olabilir, ancak hiç kimse Nikos Hristodoulidis’in Kıbrıs sorununda en güvenilmez Cumhurbaşkanı olarak kabul edilen eski Cumhurbaşkanı Anastasiades’in yanında 9 yıllık bir geçmişi olduğu gerçeğini göz ardı edemez.

Türkiye-AB ilişkilerinde iklim değişiyor. Bugüne kadar Yunanistan ve Türkiye arasında süregelen kötü ilişkiler de değişmeye başlıyormuş gibi görünüyor. Tüm bu gelişmeler arasında Kıbrıs nerede duruyor? Geçtiğimiz hafta, iki Kıbrıslı siyasetçi Ankara’ya Türk halkıyla dayanışmalarını ifade eden güçlü mesajlar gönderdi ve ülkenin liderliğiyle siyasi bir anlaşmaya varma isteklerini iletti.

Geçtiğimiz pazartesi günü, Türkiye’yi 6 Şubat’ta vuran yıkıcı depremlerin neden olduğu zararların giderilmesini amaçlayan Bağışçılar Konferansı’nda bir coşku hali vardı. AB inisiyatif aldı, İsveç toplantıyı yönetti ve tüm AB üye devletlerinin yanı sıra diğer ülkeler de toplantıya katıldı. 7 milyarlık bağış yapılacağı açıklandı ve vaatte bulunuldu. Stockholm’ün bu miktarı toplama sorumluluğunu üstlenmesi, Türkiye’nin İsveç’in NATO’ya katılımını veto etmesiyle tamamen bağlantısız olmayabilir.

Bağışçılar arasında Yunanistan ve Kıbrıs da vardı ve özellikle katkıların iki Kıbrıslı tarafından duyurulması dikkat çekiciydi. Yunanistan Sivil Savunma Bakanı Hristos Stilianidis, ülkesi adına €5 milyon Euroluk bir bağışı duyururken, Kıbrıs adına Dışişleri Bakanı Konstantinos Kompos da €500,000 Euro bağışta bulunduklarını açıkladı. Stilianidis, konferans esnasında Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile uzun bir görüşme yaparken, Kıbrıs Dışişleri Bakanı da Türkiye Dışişleri Bakanı ile birkaç dakikalık bir görüşme gerçekleştirdi.

Siyaset

Her iki durumda da Çavuşoğlu’na verilen mesaj açıktı: “Görüşmelere hazırız.” Cumhurbaşkanı Hristodoulidis de son Brüksel ziyareti sırasında aynı mesajı vermişti. Bu bağlamda, somut sonuçlar elde etme imkânı var mı? Nikos Hristodoulidis’in son haftalardaki adımları ne kadar iletişimsel veya somut olmuştur?

Her ne kadar Kıbrıslı Cumhurbaşkanı, Mayıs ayında Türkiye’de yapılacak seçimlerden önce kaybedecek vakit olmadığını söylese de, herkes Türkiye’deki seçimler tamamlanmadan herhangi bir girişimde bulunulamayacağını kabul ediyor. Ülke, kuruluşundan bu yana gördüğü en şiddetli seçim çatışmasıyla mücadele ederken kiminle, neyi görüşecek? Ayrıca Atina’nın da seçim konusunu çözmesi önemli, gerçi herkes Yunanistan’ın (gerek YD [Yeni Demokrasi] ve [Kyriakos] Mitsotakis gerekse Syriza ve [Aleksis] Çipras ile olsun) Kıbrıs sorununa farklı yaklaşımları olmadığını kabul ediyor. Türkiye için de aynı şeyi söyleyebilir miyiz?

Türkiye ve Yunanistan arasındaki ilişkinin yıkıcı depremlerin ardından değişiyor olduğunu iddia eden çok sayıda kişi var. Türk hükümeti geri adım atmaya karar verdi ve bu Yunanistan’ın Türk kamuoyu tarafından son derece memnuniyetle karşılanan dostluk ve dayanışma çıkışı sayesinde oldu. Her şeyden önce, Türkiye AB’nin milyarlarca Euro’suna aşırı bir ihtiyaç duyuyor ve Rusya’nın Ukrayna’yı işgaline karşı değişken bir tutum sergilemeye ve Yunanistan ile Kıbrıs gibi AB üyesi devletleri tehdit etmeye devam ettiği sürece bu yardımın gelmeyeceğini anlamış durumda. Kılıçdaroğlu da seçilirse aynı şeyi yapar mı?

Tayyip Erdoğan, Yunanistan ile gerilimi siyasi duruma göre tırmandırıp düşürdüğünü kanıtladı. 6 Şubat’taki ölümcül depremlerden önce, Türkiye Cumhurbaşkanı, Türk vatandaşlarının milliyetçi duygularından faydalanarak onları harekete geçirmek için Yunanistan’a yönelik provokasyonları tırmandırmıştı.  Yunanistan’a karşı sürekli olarak “bir gece ansızın gelebiliriz” tarzı tehditlerde bulunarak Türk kamuoyunda fanatizmi daha da körüklemişti. Erdoğan, depremler ve Tempe’deki kaza [Yunanistan’daki tren kazası]  sonrasında, tutumunu değiştirdi ve artık Atina’ya meydan okumuyor.

Öte yandan, Kılıçdaroğlu farklı sinyaller veriyor. Temmuz 2022’de muhalefetin cumhurbaşkanı adayı, Erdoğan’ı [Ege’deki] 36 adayı Yunanistan’dan talep etme konusunda pasif kalmakla suçladı ve adaların askerileştirilmesi söylemine bağlı kalarak ona [Erdoğan’a] adaları işgal etme çağrısında bulundu. Hatta Erdoğan’ı, Kıbrıs’ı işgal eden Bülent Ecevit’ten farklı olarak sadece lafta kalmakla suçladı. Daha önce, başka bir konuşmasında, Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ı Yunanistan’a karşı çok esnek olmakla suçladı, ona kabadayı dedi ve “işgal altındaki” adalarla ilgili hiçbir şey yapmadığını iddia etti.

Tabii ki, bugün durum Kılıçdaroğlu için de  farklı. 6 Şubat depremleri çağdaş Türkiye’nin başına gelen en kötü doğal afet oldu.Türkiye ve komşusu Suriye’de 56.000’den fazla insan hayatını kaybetti. Rusya, Ukrayna’da herhangi bir savaş kazanıyor gibi gözükmüyor ve Çin’in finansal uydusu haline gelmediği sürece gelecek yıllar içinde ekonomisi felakete sürüklenebilir. Son olarak, Kemalist Kılıçdaroğlu’nun açıkça Batı ve NATO yanlısı olduğunu, gerek AB gerekse de ABD ile ilişkileri iyileştirmeye çalışacağını da vurgulamak gerekiyor.

Güvenirliliği var mı?

Her halükârda, Türkiye’nin güvenilirlik sınavı seçimlerden sonra, muhtemelen önümüzdeki sonbaharda verilecek. Güvenilir diplomatik kaynaklar hem zaman, hem de içerik açısından önkoşullar olduğunu ve en önemlisi Hristodoulidis’ten ciddi anlamda netleştirmelere ihtiyaç duyulduğuna işaret ediyor.

Kıbrıs’ın yeni Cumhurbaşkanı iyi niyetle karşılanıyor olabilir, ancak hiç kimse Nikos Hristodoulidis’in Kıbrıs sorununda en güvenilmez Cumhurbaşkanı olarak kabul edilen eski Cumhurbaşkanı Anastasiades’in yanında 9 yıllık bir geçmişi olduğu gerçeğini göz ardı edemez. Hükümet sözcüsü ve Dışişleri Bakanı olarak en yakın çalışma arkadaşı olduğu için, bu güvensizliğin bir kısmı kaçınılmaz olarak ona yansıtılıyor.

Nicos Anastasiades, Crans-Montana’daki görüşmeleri terk etmesinin ardından gelen eleştirilerin yükü altında, kendisini savunmaya çalışırken birçok şey söylemişti ve hatta bayağı bir popülizme başvurarak, anlaşmayı imzalamadığını çünkü Kıbrıs’ın Lübnan’a dönüşme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu iddia etmişti. Hatta Antonio Guterres’e karşı ucuz suçlamalarda bulunarak, onu sorumsuz bulmuş ve kısmen Crans-Montana’daki görüşmelerin başarısızlığından sorumlu tutacak kadar ileri gitmişti. Görev süresinin bitimine iki ay kala, Nikos Hristodoulidis’in bugün iddia ettiği şeyleri dillendirmeye başlamıştı.

Crans-Montana’da Bay Christodoulides, Bay Anastasiades’in yanında duruyor ve onu alkışlıyordu. Kıbrıs’a döndüğünde de onu savundu. Bugün, farklı bir şeymiş gibi görünmeye çalıştığı röportajlar veriyor. Hristodulidis, 2017’den sonra Anastasiades’in iki devletli bir çözüm hakkında sağda solda konuşmasına ve bir televizyon kanalının müdürüne (Sayın Hristodulidis’in huzurunda) “İki bölgeli ve iki toplumlu federasyonun öldüğünü” söylemesine tolerans göstermesine rağmen, “Kıbrıs görüşmelerinin sıfırdan başlamaması, Crans-Montana’da kaldığı yerden devam etmesi gerektiği” görüşüne vurgu yapıyor.

Kısacası, Avrupalı bir diplomata göre, “Sayın Hristodulidis güvenilir olmak istiyorsa çok daha açık konuşması gerekecek”. Seçim kampanyası boyunca, Sayın Mavroyannis ve Sayın Averof’un aksine, Guterres çerçevesini referans göstererek, bunun müzakerelerin temelini teşkil etmesi gerektiğine vurgu yaptı, ancak Antonio Guterres’in raporunda söz ettiği ve bizleri çözümün bir kilometre yakınına (ör. son al-ver süreci) kadar getiren  anlaşmadan söz etmedi.

Guterres çerçevesinin “müzakere temeli” olduğu söylemi, daha çok Tasos Papadopoulos’un Annan Planı’nı kabul ettiğini söyleyip, Dimitris Hristoftyas’ı ikna ederek “bu adam değişti” demesine neden olan pozisyonunu hatırlatıyor.

Bugün Brüksel’de, hiç kimse Kıbrıslı Rumlar tarafından kandırıldıklarını ve küçük düşürüldüklerini hisseden Günter Verheugen, hatta [Federica] Mogherini rolünü tekrar oynamak istemiyor. Bunu en azından herkesi sürekli olarak muğlak tutumlarıyla ve vaatleriyle rahatsız eden Türkiye’nin uzlaşmaz tavrını ortadan kaldırmadan yapmak mümkün değil.

Açık bir şekilde, Hristodoulidis’in politikası, Kıbrıs sorunundaki açmazı kırmaya yöneliktir, ancak kendisinin ve onu destekleyen partilerin Kıbrıs sorununun çözümüne yaklaşırken son aşamada da arkasında durmaya hazır oldukları konusunda kimseyi ikna edemiyor. Türkiye’yi iki-devletli söylemden vazgeçtikten sonra masaya getirmek istiyor, ancak bu – eğer başarılırsa – kendinin de bazı karşılıklı adımlar atmasını gerektirir ki, henüz bunlar yapılmamıştır. Bu, her şeyden önce sorunu çözmek için hızlı bir süreci kabul etmek anlamına gelir. Guterres çerçevesini “müzakere temeli” olarak nitelendirdiği için süreç uzun müzakereler gerektirmemektedir. Herkes, Guterres çerçevesinin son anlaşmaya çok yakın olduğunu kabul ediyor: Garantilerin son bulması ve toprak konusunda iyileştirilmiş bir harita elde edeceğiz; onlar [Kıbrıslı Türkler] ise K/T yönetimindeki bölgelerde olumlu mülkiyet düzenlemeleri ve siyasi eşitlik elde edecekler. Ayrıca, [anlaşma] Kıbrıs’ın tümünde AB müktesebatının uygulanmasını getirecek.

Özellikler

Bu durumda, neden gayri resmi belgelere ve Kıbrıs için daha kıdemli bir AB özel temsilcisine ihtiyacımız var? Sayın Hristodoulidis’e göre, temel fikir, 2015-2017 yılları arasında BM öncülüğündeki Kıbrıs müzakerelerinde ekibiyle birlikte çözümün çerçevesini tasarlayan Pieter Van Nuffel’den çok daha ünlü ve prestijli bir siyasi kişiye (örneğin [Jean-Claude] Juncker veya Hollanda Başbakanı Mark Rutte) ihtiyacımız olduğudur. Van Nuffel ve ekibinin sürecin her aşamasında çözüm anlaşmasının AB yasaları ve müktesebatına uygun olup olmadığını kontrol ettiğini hatırlamakta fayda var. Van Nuffel’in ekibi, Türk tarafının bilgisizlik veya maksimalist tutumundan kaynaklanan aşırı taleplerini reddetmişti ancak bu hiçbir zaman Anastasiades’i veya görünüşe göre Hristodoulidis’i tatmin etmemişti.

Rum tarafının bugün daha fazlasını istediğini anlıyoruz, ancak herkesin bunun gerçekçi olup olmadığını düşünmesi gerekiyor. Brüksel muhabirimiz Ioannis Seitanides, Hristodoulides’in açıklamalarını takiben bu konuda şöyle yazmıştır: “Hristodoulidis’in herkesin anlamaya çalıştığı temel fikri, AB’nin daha aktif bir rol alması ve görüşmelerin yeniden başlamasına yol açacak (Türkiye’deki liderlikle görüşmelerden sorumlu olacak) bir AB özel temsilcisi atamasıdır. Kıbrıs Cumhuriyeti ise Ankara’nın doğrudan ilgisini çeken konuları teşvik etmek için olumlu bir atmosferi pekiştirmeye çalışacak, bu da AB-Türkiye gümrük birliği ilişkilerinin yenilenmesine, Türk vatandaşlarının AB giriş vizelerinin serbestleştirilmesine ve PESCO savunma işbirliği programına katılımına yol açacaktır”.

Kıbrıs Cumhurbaşkanı, Kıbrıs sorununda tam olarak ne istediğini belirtmeden ve neticede kimseyle paylaşmadığı gayri resmi bir belgeye atıfta bulunarak, Brüksel’de EPP’nin [Avrupa Halk Partisi] huzurunda “AB’nin Türkiye’yi Rusya’ya teslim etmemek için ona [Türkiye’ye] bir şey vermek zorunda kalacağını” belirtti.

Bazılarını endişelendiren şey ise, Hristodoulidis’in bu pozisyonlarla, AB’nin Türkiye ve hatta Rusya ile arasındaki büyük konuları müzakere edip çözümler sunacağına, böylece Kıbrıs’ın da Kıbrıs sorununda istediği şeyleri elde edebileceğine inanıp inanmadığıdır. Ayrıca, tartışmalarının hiçbir noktasında Kıbrıslı Türklerin yer almaması da bir endişe kaynağıdır. Her şey, her eylemi için Avrupa Birliği Konseyi’ne ve dolaylı olarak kendisine [Hristodoulidis’e] hesap verecek AB müzakerecisine bırakılacak. Özet olarak, Nikos Hristodoulidis, AB-Türkiye arasında gerçekleşecek al-ver ile bağlantılı çıkarları sömürmekten bahsediyor. Örneğin, Türk vatandaşlarına AB giriş vizelerinin serbestleştirilmesi gibi konuların (sadece Kıbrıs için değil) diğer AB üyeleri için ne gibi bir getirisinin olacağı tam olarak netleşmeden Vassos Lyssarides’in bile bu tip konuları gündeme getirme cüretinde bulunmayacağı izlenimine kapılıyoruz. Görünüşe göre, Sayın Hristodoulidis, Ankara’nın iki limanını Kıbrıs bandıralı gemilere açması karşılığında AB’nin 80 milyon Türk’ün serbest dolaşımına izin vereceğine inanıyor.

Türkiye’ye Bağışlar

Kesin olan bir şey varsa, o da yıkıcı depremlerin ardından Türkiye’nin Batı ve özellikle AB ile konuşmaya daha hazır görünüyor olduğudur. Kıbrıs, önümüzdeki aylarda, belli şartlar altında böyle bir diyaloğa başlayabilir: Kıbrıs sorununda tam olarak ne istediğini biliyorsa. Gerçekçi şeyler talep ederse. AB bu diyaloğa başlamanın inandırıcı olduğunu düşünürse. Türkiye, Kıbrıs Sorununda yön değiştirmeye istekliyse. Tüm bunlar tartışılmaya başlamadan önce bile, AB büyük Bağışçılar Konferansı aracılığıyla Türkiye’ye destek olmaya başladı bile. İsveç Başbakanı Ulf Kristersson “bugün  taahhüt edilen toplam miktar 7 milyar Euro ediyor,” dedi. Bu para “saniyeler ve dakikalar içinde hayatları mahvolan insanlara yardımcı olacak” ve “onurun ve günlük hayatın yeniden inşa edilebilmesinin mümkün olduğuna dair” umut veriyor diye ekledi.

Kısacası, Türkiye’nin Credit Suisse’den bir farkı yoktur. Başarısız olamayacak kadar büyüktür, bu nedenle de her durumda desteklenecektir. Avrupa zaten başladı: İlk rakamlar arasında, AB’nin Yürütme Komitesi’nden gelen 1 milyar Euro yer alıyor. Bu tutarın yarısı, son yıllarda Türkiye’ye verilecek finansmanın neredeyse tamamına yasak getirilmesi kararını askıya alarak, AB’nin borç verme kolu olan Avrupa Yatırım Bankası (EIB) aracılığıyla harcanacak.

[Alman]Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Almanya’nın Türkiye ve Suriye’de [depremden] etkilenenlere verdiği yardımı ikiye katlayarak €240 milyon Euro’ya çıkaracağını söyledi.

Komisyon, Avrupa Birliği’nin, 2011’de başlayan savaş nedeniyle Başkan Beşar Esad ile hiçbir diplomatik ilişkisi olmadığı Suriye’de insani yardım ve erken rehabilitasyon   için ekstradan 108 milyon Euro harcayacak.

BM Kalkınma Programı (UNDP), Türkiye’deki deprem felaketinin “toplam ekonomik maliyetinin” yaklaşık $103,6 milyar dolar olduğunu tahmin ediyor ve bunun ülkenin 2023 için tahmin edilen GSYİH’sinin %9’una denk geldiğini söyledi.

UNDP yaklaşık 3,3 milyon kişinin evlerini terk etmek zorunda kaldığını ve çoğunun şu anda geçici barınaklarda yaşadığını tahmin ediyor. Ayrıca yaklaşık 650.000 evin yeniden inşa edilmesi gerektiğini de ekledi.

Konutların yeniden inşası

Brüksel’deki toplantıya video konferans yoluyla hitap eden, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, depremin maliyetinin $104 milyar dolar olarak tahmin edildiğini ve Türkiye’nin bir yıl içerisinde 319.000 konut inşa edeceğini söyledi.

“Bir ülkenin bu boyutta bir krizin altından tek başına kalkması mümkün değildir” dedi. “Bu zor günlerde… tüm dostlarımızın gösterdiği dayanışmayı asla unutmayacağız.”

Penna

Penna

Kıbrıs Diyalog Forumu (KDF) Sekreteryası, her iki toplumdan adanın önde gelen medya kuruluşlarından fikir yazarını bir araya getirdi. penna! her hafta, yazarlar havuzundan, yayınlanan 4 köşe yazısı (her toplumdan 2) seçecek ve harfi harfine çeviriler yaparak, seçilen köşe yazarlarının sözlerine ve düşüncelerine 2 diğer dilde bir ayna tutacak. Haftanın en popüler günü olan Cuma sabahına kadar bu 4 fikir yazısı tercüme edilerek üç dilde (İngilizce, Rumca, Türkçe) sizin için hazır olacak ve Kıbrıs Sorunundan Siyasete, Sosyal Sorunlara veya Ekonomiye kadar her şeye ışık tutacak.

Adayı Bölen Savaş Suçluluları Resmi Törenlerle Anılıyor
Penna

(En) Sağa Yaslanmak | Antonis Polidoru | Politis

Penna
23 Şubat 2025

Günün sonunda, ELAM’ın yükselişini kısıtlamanın yolu onun söylemini tamamen benimsemekse, onu kısıtlamanın ne anlamı var? Ve eğer plan onun gündemini tamamen benimsemekse, DİSİ’nin var olma sebebi nedir?

Devamı içinDetails
Livin’ la Griva Loca | Marinos Nomikos | To Thema [GR-TR]
Penna

Livin’ la Griva Loca | Marinos Nomikos | To Thema [GR-TR]

Penna
9 Şubat 2025

Marinos Nomikos yazdı: 70’li yılların başında komaya girip 2025 yılında uyanan biri televizyonu açtığında, Makarios ve Grivas’ın hâlâ tüm siyasi tartışmaları tekelinde tuttuğu, Goodbye Lenin ‘in sürrealist Kıbrıs versiyonuyla karşılaşırdı.

Devamı içinDetails
20 yılın ardından “Hayır” argümanı | Pambos Haralambus | Alithia [GR-TR]
Penna

20 yılın ardından “Hayır” argümanı | Pambos Haralambus | Alithia [GR-TR]

Penna
12 Aralık 2024

Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis’in cumhurbaşkanlığı görevini devraldığından beri Türkiye’ye yönelik başlatmaya çalıştığı dostluk atağı işe yaramıyor gibi görünüyor. Cumhurbaşkanı Sözcüsü Konstantinos Letymbiotis’in de belirttiği üzere, Cumhurbaşkanı’nın Tayyip Erdoğan ve Hakan Fidan...

Devamı içinDetails
Ankara beşli konferansa tamam dedi ama masada ne diyecek | Panayiotis Tsangaris | Offsite [GR-TR]
Penna

Ankara beşli konferansa tamam dedi ama masada ne diyecek | Panayiotis Tsangaris | Offsite [GR-TR]

Penna
25 Kasım 2024

…Beş Taraflı Konferans ya Kıbrıs sorununda yeni bir rota ve çabanın başlangıç noktası, ya da yeniden bir çıkmazın teyidi olacaktır. Çünkü burada iki kilit konu belirlenecek; birincisi Ankara’nın Garantilerin kaldırılması ve ordunun...

Devamı içinDetails
LGBTQI Afrikalı Göçmenler: İki kat daha görünmez, iki kat daha savunmasız | Marinos Nomikos | To Thema [GR-TR]
Penna

LGBTQI Afrikalı Göçmenler: İki kat daha görünmez, iki kat daha savunmasız | Marinos Nomikos | To Thema [GR-TR]

Penna
10 Kasım 2024

"Eski bir İngiliz sömürgesi olan Kıbrıs, eşcinselliğin suç sayılması gibi utanç verici bir dönemden geçmiştir (Afrika’da eşcinselliğin hala suç sayıldığı ya da geçmişte suç sayıldığı ülkelerin hepsi eski İngiliz sömürgeleridir)."

Devamı içinDetails

YAZARLAR

Ortaokullarda Başörtüsü Yasağının Kaldırılmasının Düşündürdükleri
Umut Bozkurt

Ortaokullarda Başörtüsü Yasağının Kaldırılmasının Düşündürdükleri

Umut Bozkurt
23 Mart 2025
Sizin Bu Suskunluğunuz Bizi Sağır Ediyor
Konuk Yazar

Sizin Bu Suskunluğunuz Bizi Sağır Ediyor

Konuk Yazar
22 Mart 2025
Kırılgan Ahlaklar, Kamusal Sorumluluklar
Engin Kara

Kırılgan Ahlaklar, Kamusal Sorumluluklar

Engin Kara
22 Mart 2025
Çalıyor

Baf Okulları Biyodizel İçin 17 Ton Yemeklik Yağ Topladı

Baf Okulları Biyodizel İçin 17 Ton Yemeklik Yağ Topladı

Baf Okulları Biyodizel İçin 17 Ton Yemeklik Yağ Topladı

KIBRIS
Romanya’da Rusya Yanlısı Aday Yeniden Reddedildi, Aşırı Sağcılar Polisle Çatıştı

Romanya’da Rusya Yanlısı Aday Yeniden Reddedildi, Aşırı Sağcılar Polisle Çatıştı

DÜNYA
“Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz”: Edip Akbayram Hayata Veda Etti

“Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz”: Edip Akbayram Hayata Veda Etti

SANAT
Zelenski’yi Kameralar Önünde Aşağıladılar

Zelenski’yi Kameralar Önünde Aşağıladılar

DÜNYA
“Emekli” Tavuklar Kıbrıs Zeytinliklerinde “Çalışıyor”

“Emekli” Tavuklar Kıbrıs Zeytinliklerinde “Çalışıyor”

İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ
Cyprus Mail Yurttaşlara Sordu: Kıbrıs’ı Yabancılara Mı Satıyoruz?

Cyprus Mail Yurttaşlara Sordu: Kıbrıs’ı Yabancılara Mı Satıyoruz?

KIBRIS

İzel Seylani: Birlikte hayal etmeyi başardığımızda… | Video

SANAT
İsrail’in yerle bir ettiği Gazze havadan görüntülendi | Video

İsrail’in yerle bir ettiği Gazze havadan görüntülendi | Video

DÜNYA
Yunanistan’da ABD tanklarına barikat: Katiller evinize dönün

Yunanistan’da ABD tanklarına barikat: Katiller evinize dönün

DÜNYA
Scholz’un konuşması kesildi: “Filistinlilerin kanı sizin ellerinizde” | Video

Scholz’un konuşması kesildi: “Filistinlilerin kanı sizin ellerinizde” | Video

DÜNYA

Instagram

Takip et

  • Bekir Paşa Lisesi öğretmenleri Eğitim Bakanlığı
  • Tutuklanan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu paylaşımında TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef alarak “Korkunun ecele faydası yok! Öyle de yenileceksin! Böyle de yenileceksin. Haklılığımıza, cesaretimize, tevazumuza, güler yüzümüze yenileceksin!” dedi.

https://gazeddakibris.com/imamoglu-demokrasi-meydanlarinda-sesinizi-yukseltin/
  • Tel Aviv’de toplanan onbinlerce kişi, Netanyahu
  • Güney Kore, Japonya ve Çin dışişleri bakanları, Kore Yarımadası
  • 21 Mart Dünya Irkçılık Karşıtı Gün nedeniyle Kıbrıs
  • "AKP’nin Kuzey Kıbrıs’a yaptığı müdahaleleri beni de herkes gibi rahatsız ediyor. Ancak o rejimin buraya dayattığı politikaların hıncını başını örten orta okul öğrencilerinden çıkarmamalıyız."

https://gazeddakibris.com/ortaokullarda-basortusu-yasaginin-kaldirilmasinin-dusundurdukleri/?utm_source=instagram-business&utm_medium=jetpack_social
  • Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ve beraberindekiler, CHP
  • Gençlik Federasyonu açıklamasında 22 Mart Cumartesi akşamı, Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) kampüsünde yaşanan ve kamuoyuna yansıyan olayların demokratik değerler ve ifade özgürlüğü açısından endişe verici olduğu belirtildi.

https://gazeddakibris.com/genclik-federasyonundan-polise-daudeki-garabet-tutumdan-donun/?utm_source=instagram-business&utm_medium=jetpack_social

Gazedda Sosyal Medya

SON EKLENENLER

Gençlik Federasyonu’ndan Polise: DAÜ’deki Garabet Tutumdan Dönün

Gençlik Federasyonu’ndan Polise: DAÜ’deki Garabet Tutumdan Dönün

2 ay önce
KTOEÖS: Öğretmenlere Yönelik Sahte Hesaplar Üzerinden Sosyal Medyada İtibarsızlaştırma Kampanyası Ve Provokasyonlar Yapılıyor

KTOEÖS: Öğretmenlere Yönelik Sahte Hesaplar Üzerinden Sosyal Medyada İtibarsızlaştırma Kampanyası Ve Provokasyonlar Yapılıyor

2 ay önce
İmamoğlu: Demokrasi Meydanlarında Sesinizi Yükseltin

İmamoğlu: Demokrasi Meydanlarında Sesinizi Yükseltin

2 ay önce
Siyaset Bilimci Şebnem Oğuz: Erdoğan Muhalefeti Bölmeye ve Uysal Bir Muhalefet Yaratmaya Çalışıyor

Siyaset Bilimci Şebnem Oğuz: Erdoğan Muhalefeti Bölmeye ve Uysal Bir Muhalefet Yaratmaya Çalışıyor

2 ay önce
Barolar Birliği: Yargının Tarafsızlığına Yönelik Bir Darbe

Barolar Birliği: Yargının Tarafsızlığına Yönelik Bir Darbe

2 ay önce

Gazedda Facebook

Gazedda Facebook
Gazedda

© 2025 Gazeddakıbrıs - Copyleft

  • Künye
  • Dayanışma
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

Bulamadık
Tümünü Gör
  • Ana Sayfa
  • HABER
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ
    • SANAT
    • KORONAVİRÜS
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
      • DÜNYADAN YAZARLAR
    • RÖPORTAJ

© 2025 Gazeddakıbrıs - Copyleft

Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız. Gizlilik ve Çerezler Politikası sayfamızı ziyaret edin.