Bağımsızlık Yolu, Liman İşçileri Sendikası (Liman-Sen) üyesi emekçilerin Mağusa Limanı’nda başlattığı grevin, polis zoruyla ve yasadışı yollarla engellenmek istendiğine ve limanın özelleştirme adı altında peşkeş sürecinde liman işçilerinin mağdur edildiğine dikkat çekti.
Bağımsızlık Yolu Genel Sekreteri Umut Ersoy yazılı açıklamasında “işçiler, maaşlarını alamadıkları ve toplu iş sözleşmeleri hükümet tarafından tanınmadığı için greve çıkmıştır. Ancak hükümet, bu haklı direnişi bastırmak için yasa gücünde kararname çıkararak, yasalara aykırı şekilde dışarıdan işçi getirip limandaki yük indirme-bindirme işlemlerini sürdürmektedir. Bu uygulama yalnızca işçilerin haklarını gasp etmekle kalmamakta, aynı zamanda iş güvenliği açısından büyük bir tehdit oluşturmaktadır.” dedi.
TAK’a konuşan Liman-Sen Başkanı Ajdan Bilgiç ise, grevdeki liman işçilerinin dün akşamdan itibaren Mağusa Limanı’na sokulmadığını, limandaki elleçleme hizmetlerinin gemi acentelerinin çalışanları veya dışarıdan temin edilen kişilerle yasa dışı olarak yapıldığını söyledi.
Bilgiç, şirket yasasına göre elleçleme hizmetlerinin liman işçileri tarafından yapılması gerektiğini, yasa, iş sağlığı ve güvenliği göz ardı edilerek sigortasız ve profesyonel olmayan kişilerin çalıştırıldığını vurgulayarak yetkilikleri göreve çağırdı. “Biz iş yavaşlatmayalım, engellemeyelim diye bariyerler koyarak içeri girmemizi engelliyorlar. Polisle yüz göz olduk.” diyen Bilgiç, bir aydan fazla süredir büyük bir özveriyle çalıştıklarını amaçlarının zarar vermek olmadığını, seslerini duyurmaya çalıştıklarını, maaş ve diğer ödeneklerini alamayan liman işçilerinin maddi sıkıntı içerisinde olduğunu söyledi.
GÜÇ-SEN Başkanı Ediz Kanatlı da yaptığı yazılı açıklamada Ulaştırma Bakanlığı’nın emekçilerine aleyhine adımlar atmaya devam ettiğine dikkat çekerek Mağusa Limanı’nda örgütlü tüm paydaşları birlikte çözüm üretmeye çağırdı.
Öte yandan Bağımsızlık Yolu yetkilileri Mağusa Limanı’nı ziyaret ederek grevdeki emekçilerle de dayanıştı.

Bağımsızlık Yolu açıklamasının tamamı:
Kıbrıs Türk Liman İşçileri Sendikası (Liman-Sen) üyesi emekçilerin Gazimağusa Limanı’nda başlattığı grev, polis zoruyla ve yasadışı yollarla engellenmek isteniyor.
Hükümetin, Kıbrıs Türk Liman İşçileri Şirketi’ni özelleştirme adı altında peşkeş çekme planını hayata geçirmek istediği bir süredir ağızdan ağıza dolaşmaya devam ediyordu. Ancak görüyoruz ki, bu peşkeş sürecinde dahi belli ki anlaşmazlıklar yaşanmış ve hükümet, çözüm üretmek yerine şirketi tasfiye ederek liman işçilerini mağdur etme yoluna gitmiştir. Tasfiye süreci, işçilerin toplu iş sözleşmesini yok saymakta ve onları güvencesiz, günlük işçi statüsüne zorlamaktadır. Bu kabul edilemez bir emek düşmanlığıdır!
Liman işçileri, maaşlarını alamadıkları ve toplu iş sözleşmeleri hükümet tarafından tanınmadığı için greve çıkmıştır. Ancak hükümet, bu haklı direnişi bastırmak için yasa gücünde kararname çıkararak, yasalara aykırı şekilde dışarıdan işçi getirip limandaki yük indirme-bindirme işlemlerini sürdürmektedir. Bu uygulama yalnızca işçilerin haklarını gasp etmekle kalmamakta, aynı zamanda iş güvenliği açısından büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Limanlarda bu işleri yalnızca yetkin ve tecrübeli işçiler yapabilir.
Hükümet, grev yapan liman işçilerini limana sokmayarak, polis barikatıyla hak arayışlarını engellemektedir. Bunun yerine işçilerle masaya oturup çözüm üretmesi gereken yetkililer, yasaları çiğneyerek yetkisiz işçileri limanda çalıştırmaktadır. Bu hem hukuksuz hem de emek düşmanı bir uygulamadır. Devletin imzaladığı toplu iş sözleşmesini tanımamak, işçilere ‘ya gündelikçi olarak güvencesiz çalışın ya da aç kalın’ demek kabul edilemez! Hükümetin yasa dışı ve işçi düşmanı uygulamalarını şiddetle kınıyoruz!
Liman işçilerinin tüm hakları tanınmalı ve maaşları derhal ödenmelidir!
Toplu iş sözleşmesine uyulmalı, emekçilerin iş güvencesi güvence altına alınmalıdır!
Yasa dışı olarak dışarıdan işçi getirilmesi derhal durdurulmalıdır!
Bizler, Emekçinin Partisi Bağımsızlık Yolu olarak haklı mücadelelerinde liman işçilerinin yanında olduğumuzu bir kez daha vurgularız! Kurumların peşkeş çekilerek, özelleştirilmesine hayır!