TIME Dergisi, 2022 yılının 10 büyük küresel krizini sıraladı. Listede Türkiye 10’ncu sırada yer alıyor. Dış politika yazarı Ian Bremmer, Türkiye için TC Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “ekonomik krizden seçmenin dikkatini uzaklaştırmak için daha sert bir dış politika izleyebileceği ve bir erken seçim olması halinde risklerin daha da ağırlaşacağı” değerlendirmesinde bulundu.
TIME’ın sıraladığı 2022 yılının en büyük 10 küresel krizi şöyle:
1. Sıfır COVID yok
Covid-19 siyasi ve ekonomik istikrarsızlığı sürdürmeye devam edecek. Çin‘in “sıfır COVID” politikası başarısız olacak. Son derece bulaşıcı Omicron varyantı, oldukça etkili mRNA aşıları ve COVID-19 tedavileri tarafından desteklenen yüksek oranda aşılanmış popülasyonlarla çarpışıyor. Bu nedenle, bu yılın ilk yarısında pandemi muhtemelen gelişmiş endüstriyel ekonomiler için endemik hale gelecek. Yine de gelişmiş dünyada bile, pandeminin ekonomik etkisi sürecek ve bozulan tedarik zincirleri ile kalıcı enflasyon devam edecek.
Çin’in politikası enfeksiyonları kontrol altına almakta başarısız olacak, daha büyük salgınlara yol açacak ve daha ciddi karantinalar gerektirecek. Bu, daha büyük ekonomik aksaklıklar, daha düşük tüketim ve daha memnun olmayan bir nüfus yaratacak. Genel olarak, en çok gelişmekte olan ülkeler etkilenecek ve halkın tepkisi siyasilere yönelecek. Daha zengin ülkelerde destekleyici aşılara olan talep, etkili aşıların daha yaygın olarak bulunmasını önleyecek. Yeni salgınlar, gelişmekte olan pazarlarda ekonomik büyümeyi yavaşlatacak ve daha yoksul hükümetleri daha fazla borçla baş başa bırakacak.
2. Teknolojide kutuplaşma
Gördüklerimizin ve duyduklarımızın çoğuna dünyanın en büyük teknoloji firmaları karar veriyor. Ekonomik fırsatlarımızı belirleyip, önemli konularda fikirlerimizi şekillendiriyorlar. AB, ABD ve Çin’li politika yapıcıların tümü bu yıl teknoloji düzenlemelerini sıkılaştıracak, ancak aktörler ve uygulayıcılar olarak kaldıkları dijital alana yatırım yapma yeteneklerini sınırlandırmayacaklar.
Teknoloji devleri henüz dijital alanı veya yarattıkları araçları etkin bir şekilde yönetemiyor (istemiyor). Teknoloji firmaları ve hükümetler veri gizliliğinin, siber güvenliğin ve yapay zekanın güvenli ve etik kullanımının nasıl korunacağı konusunda anlaşamadıkları için, ABD-Çin -daha az derecede ABD-Avrupa- arasında bu gerilimler artacak.
3. ABD ara seçimleri
Kasım ayında, Cumhuriyetçiler, Temsilciler Meclisi‘nin ve belki de Senato’nun çoğunluk kontrolünü geri alacak. Böyle sonuçlanırsa, Demokratlar GOP kontrolünü bir seçmen bastırma kampanyasının gayri meşru sonucu olarak görecekler ve Cumhuriyetçiler zaferi 2020 seçim sahtekarlığının bir başka kanıtı olarak gösterecekler. Biden’ın görevden alınması GOP gündemine öncülük edecek ve Amerikan siyasi kurumlarına olan kamu güveni daha da büyük bir darbe alacak.
Daha da önemlisi, 2024 cumhurbaşkanlığı seçimleri için ara seçimlerin ne anlama geldiği. Donald Trump, 2024’te cumhurbaşkanlığına aday olacağının sinyallerini veriyor. Bir Demokrat tarafından yenilirse, bir Cumhuriyet Meclisi eyalet düzeyindeki seçim sonuçlarını bozmak için oy kullanabilir, ancak Demokrat kontrolündeki bir Senato, bunu sınırlayabilir.
Kasım ayında hem Meclis’i hem de Senato’yu Cumhuriyetçiler kazanırsa, Trump 2024’teki olası yenilgiye meydan okuyarak yanıt verirse ve eyalet düzeyindeki yetkililer Cumhuriyetçi kongre çoğunluklarının kabul ettiği alternatif sunarsa, 2024 ABD başkanlık seçimleri kırılabilir ve anayasal kriz ortaya çıkabilir.
4. Çin İç Politikası
Giderek daha külfetli hale gelen “sıfır-COVID politikası” ve Başkan Xi Jinping‘in reform planları 2022’de piyasaları ve şirketleri tedirgin edecek. Xi’nin teknolojik kendi kendine yeterlilik, ekonomik güvenlik ve Çin’i güçlü kılmak için sosyal uyum vizyonuna Batı’dan gelen yoğun tepki çatışma alanı yaratacak.
5. Rusya
Ukrayna sınırına Rusya birliklerinin yerleşmesi, Avrupa’nın güvenliği üzerinde daha geniş bir çatışma yarattı. Başkan Vladimir Putin işgal altındaki Donbas‘ı ilhak edebilir, ancak şu anki talebi büyük NATO’nun doğuya doğru daha fazla genişlememesi. NATO ile bir pazarlık olası değildir ve NATO ile Rusya gemileri ile uçakları arasındaki yakın karşılaşmalar daha sık ve daha tehlikeli hale gelecek ve kaza olasılığını artıracak. Rusya siber saldırıları ve ABD seçimlerine müdahale konusunda süregelen endişeler bu alanda da zorluk yaratacak. Rusya devlet borcunun ikincil piyasa ticaretini hedef alan olası ABD yaptırımları, daha istikrarlı ABD-Rusya ilişkileri umutlarını sona erdirecek.
6. İran
İran‘ın nükleer programı hızla ilerliyor. Diplomasinin durmasıyla Biden yönetiminin çok az seçeneği var. İsrail, meseleleri giderek daha fazla kendi kontrolüne alacak ve bu da İsrail’in İran’ın nükleer tesislerine saldırması ihtimalini bir kez daha arttıracak. Bu baskılar bu yıl petrol fiyatlarını ve bölge devletleri arasında gerginliği artıracak ve çatışma riski ortaya çıkacak.
7. Çevre için bir adım geri
2022’de enerji maliyetleri üzerinde devam eden yukarı yönlü baskı, hükümetleri enerji maliyetlerini düşüren ancak iklim eylemini geciktiren politikaları tercih etmeye zorlayacak. Enerji fiyatları, hükümet üzerindeki iklim baskıları artarken bile hem seçmenler hem de siyasetçiler için endişe düzeylerini yükseltecek.
8. İktidar boşluğu yaşayan ülkeler
Washington ve Pekin‘in dikkatleri yerel sorunları için kuvvetleniyor. AB, Birleşik Krallık ve Japonya ortaya çıkan güç boşluğunu dolduramıyor. Birçok ülke ve bölge iktidar krizlerle karşı karşıya kalacak. Afganistan‘da, dağınık ve deneyimsiz Taliban, IŞİD‘in ülkenin yönetilmeyen bölgelerine geçişini durdurmak için mücadele edecek. Sahel‘de de terörizm riski şiddetli olmaya devam ediyor. İç savaşlar Yemen, Myanmar ve Etiyopya‘da yeni riskler yaratacak. Venezuela ve Haiti, artan mülteci sorunu ile karşı karşıya.
9. Kültür savaşlarını kaybedenler
Dünyanın en büyük markaları kar rekoru kırmayı dört gözle bekliyor, ancak siyaseti yönetmek için daha zor bir yıl olacak. Sosyal medyanın etkinleştirdiği tüketiciler ve çalışanlar, çok uluslu şirketlere ve onları düzenleyen hükümetlere yeni taleplerde bulunacak. Çok uluslu şirketler çevresel, kültürel, sosyal ve politik mayın tarlalarında gezinmek için daha fazla zaman ve para harcayacak.
10. Türkiye
TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2023’teki seçimler öncesinde düşen anket sayılarını tersine çevirmeye çalışırken, 2022’de Türkiye’nin ekonomisini ve uluslararası konumunu daha düşük seviyelere çekecek. İşsizlik ve enflasyon yüksek, lira daha zayıf ve daha istikrarsız. Ancak, Erdoğan geleneksel ekonomiyi reddediyor. Seçmenlerin dikkatini ekonomik krizden uzaklaştırmak için daha sert bir dış politika izleyebilir. 2022 yılında olabilecek bir erken seçimde ise riskler daha da ağırlaşacak.